İSTANBUL (İHA) - Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Türkiye'de yargılanan partinin CHP olduğunu belirterek, "CHP halkın vicdanında yargılanmıştır ve müebbet muhalefete mahkum edilmiştir" dedi.
AK Parti Genel Merkez Dış İlişkiler Başkanlığı, bölgesel toplantılarının 6.'sını Eresin Otel'de gerçekleştirdi. "AK Parti dış politikası ve Türk dış politikasında yapmış olduğu açılımlar" konulu toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan ve Avrupa Komisyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu katıldı. Konuşma yapan Egemen Bağış, AK Parti'nin dünü, bugünü ve yarınını anlattı. Bağış, "AK Parti'yi dünyanın her yerinde tanınan, bilinen bir parti haline getirmek istiyoruz. Teşkilatımızı da bu konuda doğru bilgilendirdiğimiz zaman önümüzde kimsenin duramayacağını düşünüyoruz. Hiç unutmayın biz bir zamanlar muhtar bile olamaz denilen bir liderle yola çıktık ve değil onu Türkiye'nin liderlerinden biri, dünyanın önderlerinden biri haline getirdik. Bugün dünyanın sorunlarında başvurulan, akıl sorulan ve çözüm için aracılık yapılması istenen bir lider haline geldi. Bu sadece AK Parti'nin değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin gururudur" dedi.
Muhalefeti eleştiren Bağış, "Sayın Baykal bunları dile getirmekte zorlanıyor galiba ama Türkiye'nin medeniyetler ittifakına eş başkanlık yapması, Ortadoğu sorununda akıl danışılan ülke olması, bütün uluslararası krizlerde yardım istenen ülke haline gelmesi Sayın Baykal dahil herkesin gurur duyması gereken bir konudur. Ama onların bunları idrak edebilmeleri için biraz daha zamana ihtiyaçları var" diye konuştu.
Konuşmasını geçmişten örnekler vererek sürdüren Egemen Bağış, "Eskiden bir anayasa kitapçığı Ankara'daki bir masanın bir ucundan havalanıp öbür ucuna konduğu zaman bu ülke bir gecede yüzde 8 bin faiz ödedi. Zamanın başbakanı, 'cumhurbaşkanı beni fırçaladı' dedi diye bir anda insanlar mal varlıklarının yarısını bir gecede kaybetti. O günleri unutmadık" açıklamasında bulundu.
Bağış, Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun AK Parti iktidara geldiğinde 24 milyar dolar civarında iken, bugün 7.2 milyar dolar olduğunu ifade ederek, "Merkez Bankamızın rezervi yaklaşık 70 milyar dolar. Yani başbakanımız talimat verse Türkiye IMF'ye olan borcunu değil bir kere, 10 kere öder. Ödemiyoruz çünkü borç yiğidin kamçısıdır. Türkiye'nin mali disipline girmesi yönünde bir kararlılık ortaya koyduk" dedi.
Ermeni soykırımı iddialarına değinen Bağış, "Bu iddialar AK Parti döneminde ortaya çıkmadı ama maalesef bizden evvelki iktidarlar bu konunun üzerine fazla gitmedi. Karşı taraf aynın suyun uyuması halinde başkalarının uyumadığı gibi her fırsatta Türkiye'nin soykırım yaptığı yönünde insanların kafasını karıştırdı. İlk defa Başbakan Erdoğan ermeni lidere bir mektup yazarak bütün arşivlerimizi açtı. Bir milyon evrak elden geçirildi. Biz kendi kültürümüzü biliyoruz. Kendi kültürümüz yaradılanı yaradandan ötürü sevmek olduğu için 'bizim atalarımızın bunu yapma ihtimali yok' dedik. Olsa bile 'gelin bir komisyon kuralım, olayları incelemeyelim' dedik. Başbakanımız özellikle dedi ki 'ben tarihimle yüzleşmeye hazırım, eğer siz de hazırsanız.' Ancak iki yıldır ses yok" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, hükümetin Irak'ta savaş olmaması için elinden geleni yaptığını söyledi. Sınır ötesi operasyona değinen Bağış, "Savaş sonrasında da hepsinden önemlisi PKK terör örgütü mensuplarının Kuzey Irak'ta kamplaştığını tespit ettik ve müttefiklerimizi uyardık. 2007 seçimleri öncesinde 'Kuzey Irak'a girelim' diyenler oldu. Biz bunun diplomatik altyapısının sağlanmasını istedik. Bir çok liderlerle görüşüldü ve öyle bir noktaya gelindi ki, ABD Başkanı 'PKK Türkiye'nin olduğu kadar Amerika'nın da, Irak'ın da düşmanıdır. Bu düşmanla birlikte mücadele edeceğiz' dedi" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği konusunda da açıklamalarda bulunan Egemen Bağış, Türkiye'nin eninde sonunda müzakereleri bitireceğini söyledi. Bağış, sözlerini şöyle tamamladı:
"AB, ben doğmadan önce başlayan bir rüya ama nasıl bir rüya ki bir müzakere tarihi bile alınamamış. Çok şükür müzakereleri başlatan AK Parti iktidarı oldu. Türkiye müzakerelere başlamış bir ülkedir. Bugüne kadar müzakerelere başlayıp da bitiremeyen bir ülke yok. Türkiye eninde sonunda bu müzakereleri bitirecektir. Bitirince üç ihtimal var. Ya müzakereleri bitirdiği günün ertesi günü Bulgaristan gibi bazı eksikliklere rağmen üye oluruz. Ya bir çok kez veto ediliriz ama yine üye oluruz. Ya da Norveç gibi 'biz müzakerelerimizi bitirdik, demokrasimiz AB standartlarına geldi. Bizde artık parti kapatılması gibi şeyler konuşulmuyor. Sizin bazı kurallarınızı beğenmiyoruz. Sizinle yakın çalışalım ama üye olmayalım' diyebiliriz. Bu AB konusunu herkes istediği gibi yontmaya çalışıyor. Ana muhalefet lideri geçen gün diyor ki 'Avusturya'da hükümetin göreve gelmesine AB mani oldu. Bu yüzden partilerin kapatılabilmesi demokrasinin içinde anlatılabilmeli' gibi tamamen elmayla armutu karıştıran bir açıklama yapmaya çalıştı. Sayın Baykal AB'yi çok şükür ağzına aldı ama yanlış aldı. Madem ki AB kendisi için bu kadar önemliydi. Bugün AB'nin yaptığı çağrılara kulak versene. AB'nin genişlemeden sorumlu komiseri diyor ki 'siyasi sorunlar sandıkta çözülür, mahkemede değil.' AB'nin üye ülkeleri birer birer açıklama yapıyorlar. AB konusunda bize destek olmayan Fransa hükümeti açıklama yapıyor. Yani bir kişi de kalkıp 'aferin AB kuralları böyle, siz Türkiye'de parti kapatın' demiyor. Ama sayın Baykal AB'yi örnek gösteriyor. Ayıptır biraz vicdan gerekir. Türkiye'de ye bir kararlılık ortaya koydu yargılanan bir parti varsa o da CHP'dir. O da halkın vicdanında yargılanmıştır ve müebbet muhalefete mahkum edilmiştir. AK Parti işbaşındadır."