Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın Filyos Çayı'nda 26 Mart'ta cansız bedeni bulundu. Sır ölümün ardından yürütülen soruşturmada Dinabongho'nun ölümüyle ilgili bağlantısı olduğu düşünülen 3'ü yabancı, 8 kişi, farklı zamanlarda gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 8 kişiden 5'i savcılık ifadesinin ardından, 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüphelilerden D.A.'nın serbest bırakılmasına Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Yeniden mahkemeye sevk edilen D.A., tekrar adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
2 KERE SERBEST KALDI
Gabon Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği avukatı Kerim Bahadır Şeker, şüphelilerden D.A.'nın serbest bırakılması kararına itiraz edeceklerini söyledi. Avukat Şeker, soruşturma süreciyle ilgili bilgiler vererek, "Gabonlu öğrenci Dinabongho'nun ölümüne ilişkin 8 gözaltı gerçekleşmişti. Bu 8 gözaltından 1'i tutuklama, 2'si adli kontrol istemiyle adliyeye sevk edildi. Bu sevkler sonrasında 1 adet tutuklanma istemiyle sevk edilen D.A. isimli kişinin tutuklanmasının reddine ve adli kontrol hükümleriyle serbest bırakılmasına Sulh Ceza Hakimliği'nden karar verildi. Sonrasında buna itiraz eden Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararı Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul olundu. Asliye Ceza Mahkemesi ise yeniden yakalama kararı çıkarttırıp bu kişinin yeniden adliyeye getirilmesini istedi. Yeniden adliyeye getirilen D.A. isimli kişinin tekrardan mahkeme önünde sorgusu yapılıp ifadeleri alındı" dedi.
'ARABAMDA ELLERİ KANIYORDU' İFADESİ
Avukat Şeker, D.A.'nın ifadeleriyle ilgili bilgi vererek, "D.A. ifadelerinde açık bir şekilde söylüyor. Benim arabamda elleri kanıyordu. Ellerinin kanamasından sonra araba devam ederken arabadan kapıyı açmak suretiyle atlamaya kalkıştı." dedi.
'BİR KİŞİ NEDEN GİDEN ARABADAN ATLAMAYA KALKIŞIR?'
Avukat Şeker devamında, "Bir kişi neden giden arabadan atlamaya kalkışır? Arabanın içindeki araştırmalar sağlandığında kan bulguları bulunacak. Burada ona yer yapılmaya çalışılıyor. Maalesef ülkede profesyonel kadın katilliği müessesesi türemiş durumda. Savunmalar bütün kadın cinayetlerinde aynı şekilde işliyor. Bundan sonra ise 'Asliye Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararla birlikte yine savcılığın itirazının reddine karar veriliyor. Biz Gabon Cumhuriyeti Devleti Büyükelçiliği'nin avukatı olarak itirazlarımızı savcılığın yanı sıra kendimiz de sunacağız" diye konuştu.
Kerim Bahadır Şeker, D.A.'nın, engelli aile bireyleri olduğu için tutuklanmadığını belirterek, "Burada bir patlama olsa, ben desem ki annem, babam, teyzem, kuzenim yatalak şeklinde diye ifade etsem ve beni salıverseler bu kamu vicdanını yaralar mı yaralamaz mı? Siz kamuoyundaki takipçilerin kanaatine bırakıyorum. Hukuken zaten aykırı, garabet ve kabul edilemez. Böylesi bir karar bizlerin vicdanlarını yaralamaktadır. Buna istinaden gerekli itirazları şahsen gerçekleştireceğiz" dedi.
'KONU ULUSLARARASI BİR HAL ALMIŞ DURUMDA'
Asli otopsinin çıktığını belirten Şeker, raporun açıklanmasıyla yeni gelişmeleri de paylaşacaklarını belirterek, "Asli otopsinin toksikoloji raporları bekleniyor. Toksikoloji raporlarıyla alakalı geri dönüş gerçekleştiği zaman gelişmeleri açıklayacağız. Biz bütün ifade tutanaklarını aldık. Savcılığın ölümün suda ve doğal gerçekleşmesine istinaden yapmış olduğu açıklamaya bizim itirazımızda savcılık kanadınca biliniyor. Kendilerine bu açıklamanın tekzip edilmesi gerektiğini ifade ettik. Bu konunun değerlendirileceği sözlü olarak tarafımıza iletildi. Aynı şekilde savcılıktan 8 gözaltının 3'ünün adli kontrol şartıyla serbest kalmasıyla ilgili 5'inin serbest kalmasıyla alakalı gerekli işlemlerin geç de olsa yerine getirmiş olsalar da bu açıklamanın da tekzip edilmesini istiyoruz. Çünkü dün Paris'te, 13.00'te gerçekleşen Türkiye Büyükelçiliği'nin önündeki oturma eylemleriyle birlikte konu uluslararası bir hal almış vaziyette. Ülkemize zarar gelmesini ve ırkçılık ithamlarıyla maruz bırakılmasını istemiyoruz. Böyle bir durum söz konusu değil. Konunun ırkçılıkla uzaktan yakından alakası yok. Ülkemizin de yıpranmasını engellemek için adli makamları acilen gerekli zorunlulukları sağlamaya davet ediyoruz. Bu hukuki garabetten geri adım atmalarını ve tutuklama kararının çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.
'BİZLERİ ŞOKE EDEN BİR KARARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKTILAR'
Gabon Büyükelçiliği'nin Dina’nın ölümüyle ilgili Dışişleri Bakanlığı'na nota verdiğini hatırlatan Şeker, "Bu notaya ilişkin olarak Gabon Cumhuriyeti Devleti'nin başbakanlık kanadından açıklama geldi. Meclis’te Sayın Başbakanın yaptığı açıklamada kendisi 1 tutuklu olduğunu ifade etmişti. Evet, Sayın Başbakan bu açıklamayı yaptığı saat itibarıyla doğruydu. Ancak maalesef ki bahsetmiş olduğum, Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararı neticesinde adli kontrol kararıyla serbest bırakılarak bizleri şoke eden bir kararla karşı karşıya bıraktılar. Umarız ki en yakın zamanda bu sürünceme ve cinayete ilişkin sorumlular hukuk önüne çıkarılarak en ağır şekilde cezalandırılır" diye konuştu.
PTT A.Ş.’DEN MESAJ AÇIKLAMASI
Gabonlu üniversite öğrencisi Dina’ya mesaj attıkları iddia edilen 2 PTT çalışanıyla ilgili PTT A.Ş. adına yapılan açıklamada, olayın haberlerde konu edildiği gibi geçmediği ileri sürülerek şu ifadelere yer verildi:
“Adli süreç içerisinde cinayet ile ilgili yapılan soruşturma kapsamında Şirketimiz personeli hakkında Savcılık tarafından tam zamanlı serbestlik kararı verilmiştir.” (DHA)