Emekli orgeneral ve oramiraller diğer birçok emekli üst düzey kamu görevlisinin aksine lüks evler, otomobiller, korumalar ve astronomik maaşlarla saltanat sürüyor. Devlete sırtlarını dayayan paşalar, kendileri için özel olarak inşa edilen korumalı lüks konutlarda keyif çatıyor.
Türkiye'nin kadim tartışma konularından birisi 'devlet saltanatı'dır. Makam araçları, lojmanlar, korumalar, harcırahlar ve astronomik maaşlar. Bu konuda son yıllarda ciddi düzelmeler yaşandı. Kamunun temsil giderleri azalıyor. Milletvekilleri ve bakanlar artık lojmanlar yerine halkın arasında oturuyorlar. Fakat emekli generaller ve eski kuvvet komutanları konusu istisna.
Bugün gazetesinin haberine göre; Orada tam bir saltanat sürüyor. Bu konuda yani emekli Genelkurmay başkanları ve generallerin nerede ikamet ettiği sorusuna cevap bulmanın iki yöntemi var.BirincisiGenelkurmay'a sormak.Diğeri de başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerdeki lüks TSK lojmanlarında kimin kaldığını resmi kayıtlardan sorgulamak. Genelkurmay'ın bu konuya yaklaşımı mevzuat hükümlerini hatırlatmaktan ibaret.
Yani cevap almanız pek mümkün değil. Gerçekte emekli orgeneraller ve oramirallerin çoğu ve bir kısım korgeneraller aslında TSK'nın 'alarm iskân tesisi' olarak inşa edilmiş lojmanlarında ikamet ediyorlar. Bu tesisler için bütçeden kaynak ayırma gerekçesi ise alarm durumunda kısa sürede birliklerin seferber olabilmesi. Bu yüzden kışlalarda ya da yakın mesafelerde iskân planlanmış. Fakat bu sistemin kurgulandığı tarihteki iletişim ve ulaşım imkânları bugünkü gibi değildi.
**İÇERİĞİ GİZLİ**
Yani askeri gereklilikler için yapılan tesisler emekli generallerin ömrünün sonuna kadar kullandıkları tesislere dönüşüyor. Hatta bu ikamet şekli daha görevde iken ve TSK'ya ait oldukça da şatafatlı bir konutta otururken ikinci bir konut tahsisi şeklinde başlatılabiliyor. Emekli olan kamu personelinin hangi şartlarda kamuya ait konutlarda ikamet edebileceği ve ilavene tür hizmetler alabilecekleri Başbakanlık Emniyet Hizmetleri K oruma Yönetmeliği ve bunun kopyası olan TSK Koruma Hizmetleri Yönetmeliği'nde belirtilmiş. Ancak garip olan her iki yönetmeliğin hukuki dayanağının farklı olması ve yine her ikisinin de gizli olması.
**ÖMÜR BOYU KONUT**
Emniyet Hizmetleri Koruma Yönetmeliği, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu'na dayanarak, emekli personeli terörist saldırı tehdidi karşısında korumayı amaç edinirken, TSK Koruma Hizmetleri Yönetmeliği bu kanun dışında birçok mevzuata atıf yapmanın yanı sıra yine Emniyet Hizmetleri Koruma Yönetmeliği dışındaki koruma hizmetlerinin nasıl düzenleneceğini açıklamakta.
Uygulamada ise TSK kendisinden emekli olmuş orgeneral ve oramiralleri bu yönetmeliğin bazı hükümlerini esneterek ve istediği gibi yorumlayarak ömür boyu koruma altına almaktan öte konut sahibi yapmakta. Hatta bu yönetmelik ile yetinmeyerek, bu yönetmeliği gerekçe göstererek hazırlanmış olan bir yönerge ile de bu yönetmelikte olmayan birçok ilave imkânların emekli orgeneral ve oramirallere sağlanacağı ilgili birliklere emredilmiş. Devlet doğaldır ki, kamu hizmeti görmüş ve görevi esnasında da özel tedbirler ile güvenliği sağlanmış olan bir kısım kamu görevlisinin güvenliğini, bu görevlerinden ayrılmalarını müteakip de bu personelin talebi olmasa dahi sağlamayı bir borç olarak görmekte. Bu kapsama giren personel arasında Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakan'dan başlamak üzere birçok üst düzey yöneticinin yanı sıraTSK'dan da "Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Komutanı ile diğer orgeneral ve oramiraller" sayılmış.
Buraya kadar her şey normal. Ancak bu noktada bir cümle ile emekli orgeneral ve oramirallerin ahir ömür saadeti başlamakta. Bu da hakkında özel korumakararı bulunan personele emekli olduğu kurum tarafında nkonut tahsisi yapılabileceği hükmü.
**ÖZEL KORUMA KARARI**
Her nedense bütün emekli orgeneral ve oramirallere özel koruma kararı çıkarılıyor ve bunun doğal sonucu olarak da hepsine konut tahsisi yapılıyor. Hatta her nasıl ise daha emekli olmadan bunların hakkında özel koruma kararı çıkarılacağı bilindiği için bunlar konutlarını seçiyorlar. Mesela Başbuğ ve Koşaner. Neden emekli orgeneral ve oramirallerimiz ile resen korunması yönetmelikte belirtilmiş olan diğer generallerin tamamına özel koruma kararı çıkarılır da bir kısmına mesken koruma, araçlı koruma, işyeri koruma gibi diğer çeşit koruma kararı çıkarılmaz sorusu cevapsız bir sorudur. Acaba emekli olan ve meslek yaşamlarının büyük bir bölümü terörle mücadelede geçmiş diğer yüz binlerce TSK personelinden sadece 3-5 tanesi için (_**bunlar da Ergenekon davası başta olmak üzere son dönemdeki önemli davalarda yargılanan Alb.Temizöz, JİTEM'in kurucusu Alb. Atilla Uğur, Alb.Ali Öz, Alb.Ali Aydın gibi isimler**_) özel koruma kararı verilirken hiçbir terörle mücadele görevi dahi olmayan oramiraller ve havacı orgeneraller için dahi özel koruma kararı çıkarılmasını nasıl açıklamakta?
**SİVİLLERİN DURUMU**
Merak edilen diğer bir husus ise emekli cumhurbaşkanlarının hiçbirisi (Kenan Evren hariç), eski başbakanların hiç birisi, TBMM başkanlarının hiç birisi, eski bakanların hiçbirisi acaba kendilerine yönelik tehdit daha az olduğu için mi kamu konutlarında ikamet etmiyorlar, yoksa kendi kurumları onlara emekli paşalar gibi lüks konutlar tahsis etmiyormu ya da devletin imkânları ile ahir ömürlerini lüks içinde yaşamaya tamah mı etmiyorlar? Mesela Ahmet Necdet Sezer Gölbaşı'ndaki özel ikametgâhında, Süleyman Demirel Güniz Sokak'ta yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti siyasi hayatında yeri olan kendi evinde ikamet etmekte ve emniyetçe korunmaktalar. Yakın dönemde TBMM Başkanlığı yapmış isimlerin hepsi kendi konutlarında ikamet ediyor. Bülent Arınç Çukurambar'da kendi evinde, Başbakan Keçiören'de bir apartmanda oturuyor. Rahmetli Bülent Ecevit ise Or-An'daki mütevazı apartman dairesinde ikamet etmişti.
**KAÇ OTOMOBİL TAHSİS EDİLDİĞİ MEÇHUL**
Diğer bir kanunsuz uygulama ise korumalı personele yapılan araç tahsisi. Taşıt Kanunu ile kimlere araç tahsis edilebileceği belirlenmiş ancak bu tahsisler içerisinde emekli general ve amiraller sayılmamış. Hatta koruma hizmetlerini düzenleyen yönetmeliklerde sadece koruma görevlilerine araç tahsisi yapılabileceği, hatta korunan şahısların koruma görevlilerine tahsis edilmiş olan araçtan yararlanamayacağı hükmü her almakta.
Bu hükme rağmen Genelkurmay başkanları emekli olurken en çok tartışılan konulardan biri kendilerine hangi marka ve model sivil araç tahsis edileceği. Yaşar Büyükanıt'ın emekliliğinde kullandığı zırhlı araç hâlâ çok tartışılıyor. Bu arada hatırlatalım, emekli general ve amirallere hususi kullanım için kaç araç tahsis edildiği, bunların maliyetlerinin nasıl karşılandığı ise meçhul. Özetle; emekli orgeneral ve oramiraller diğer birçok emekli üst düzey kamu görevlisinin aksine özel koruma kararı çıkarttırarak ve bu kararı ömürleri boyu güncellettirerek TSK tarafından bu personel için özel olarak inşa edilmiş lüks semtlerdeki lüks konutlarda çok düşük ücret karşılığı ikamet etmekteler.
Hatta büyük bir kısmına hususi kullanımları için kamu imkânları ile araç ve şoför tahsis edilmekte, bu araçların her türlü giderleri ise yine kamu imkânları ile karşılanmakta. Kısa bir süre sonra kendisi de emekli olacak ve aynı imkânları talep edecek olan TSK üst yöneticileri tarafından bu kanunsuz ve etik dışı uygulamanın durdurulması beklenmediğine göre acaba bu uygulamaya kim dur diyecek? Emekli olmuş her kamu bürokratının nasıl korunacağı kanun ve yönetmeliklerde açıkken sivilasker ayrımının sürmesi ne kadar mantıklı?
**3 MİLYON LİRALIK LÜKS KONUTLAR**
Sivil yöneticilerde durum böyle iken emekli orgeneral ve oramirallerin tamamına yakını kamu konutlarını tercih ediyor.Acaba bu güvenlik arayışı mı yoksa başka beklentilerin sonucu mu? TSK, hakkında özel koruma kararı bulunan personele, görevdeki diğer personelin kullanmakta olduğu konutlardan herhangi birini vermek yerine, sadece bu personel için özel lojmanlar inşa etti. Uygulama halen sürüyor. Bu konutların ortak özelliği ise lüks olmaları.
Son olarak Fenerbahçe Ordu Evi bölgesindeinşa edilen ve Sayıştay denetiminedahi müsaade edilmeyen tanesi 3 milyon liranın üzerindebir miktara mal olan emekli general konutları kamuoyunda çokça tartışılmıştı. Bu konutlar 120 ile 240 metrekare arasında değişiyor. Ama emekli generaller 240 metrekareyi tercih ediyor.
Ankara'da Merkez Ordu Evi bölgesindeki, İstanbul'da Fenerbahçe Ordu Evi ve Harp Akademileri Komutanlığı yerleşkesindeki, İzmir'de ise Hava Eğitim Komutanlığı yerleşkesindeki sadece bu maksatla inşa edilmiş ve180-240 metrekare konutlarda oturuyorlar. İlginç bir ayrıntı da şu; yönetmeliğe göre emekli personelin görevdeki personelin iki katı kira ödemesi hüküm altına alınmış.
Ayrıca ev ne kadar büyük olursa olsun üst sınır 120 metrekare üzerinden hesaplanıyor. Yine ilgili mevzuat hükümlerinde kamu konutlarında ikamet eden personelin konutun birçok küçük bakım ve onarımını kendilerinin karşılaması gerekirken, uygulamada bu konutların bırakın küçük onarım ve bakımları yine mevzuat hükümleri hilafında bu konutlara yerleştirilmiş olan elektrikli aletlerin bakım onarımı dahil TSK tarafından yapılmakta.
Hatta bu personel zaman zaman aynı bina veya yerleşke içerisinde, bazen deiller arasında konut değişikliği yapılmasını talep etmekteler, bu talepleri sadece karşılanmakla kalmamakta, taşınmaları dahi TSK imkânları ile olmakta. Diğer taraftan bu korumalı konutlarda, zaman zaman konut tahsisi edilen personelin kendisi yerine çocuklarından birisinin ikamet ettiği de sıklıkla karşılaşılan bir durum. Buradaki çocukların ise çoğunun işi gücü ve iyi bir geliri olduğu da unutulmamalı.Emekli komutanların her türlü hizmeti ise yine ordu evlerinden gelen personel tarafından yapılıyor.