BİZE ULAŞIN
Semih ŞAHİN- Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, (DHA)- BURSA Kadın Meclisi temsilcilerinden oluşan yaklaşık 200 kişi, Kırıkkale'de eski eşi tarafından kızının gözleri önünde bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut cinayetine tepki amacıyla davullar, pankartlar ve sloganlar eşliğinde kadına yönelik şiddeti protesto etti. Topluluk adına konuşan Bursa Kadın Meclisi Temsilcisi Cemile Boncuk, "Kadın cinayetleri afet değildir. Cinayetleri durdurmak mümkündür." dedi.
Nilüfer Üç Fidan Parkı'nda bir araya gelen bursa Kadın Meclisi temsilcilerinden oluşan yaklaşık 200 kişi, Emine Bulut cinayeti ile kadına yönelik şiddete tepki gösterdi. Bursa Kadın Meclisi Temsilcileri çatısı altında toplanan aralarında çocuklarında bulun duğu kadın topluluğu, hazırlıdıkları parnkarlar ile slogan atıp davul çalarak farkındalık yarattı. Topluluk adına basın açıklaması yapan Bursa Kadın Meclisi Temsilcisi Cemile Boncuk (55), "Küçücük kız çocuğu annesinin ölümünü izledi. Hem annesine 'Ölme', hem de annesi 'Ölmek istemiyorum' sözcükleri vicdanımıza işledi. Biz Bursa Kadın Meclisi olarak bu eylemi gerçekleştiriyoruz. Bugün burada son sözleri 'Ölmek istemiyorum' olan Emine Bulut ve öldürülen tüm kadınlar için buluştuk. Bu ülkede bir kadın 10 yaşındaki kız çocuğunun 'Anne lütfen ölme' feryatları arasında eski eşi tarafından öldürüldü. Bunları kadınlara reva görenler utansın. Yetkisi olup kadın cinayetlerini durdurmak için kılını kıpırdatmayanlara Emine'nin 'Ölmek istemiyorum' sözlerini hiç bir zaman unutturmayacağız" dedi.
'KADIN CİNAYETLERİ AFET DEĞİLDİR'
Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini dile getiren Boncuk, "Emine Bulut'un ölümü, ülkemizdeki kadın cinayetleri gerçeğini tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Kadınlara reva görülen şiddet en ağır biçimiyle bir kez daha karşımıza çıktı. Bu ülkede kadınlar en temel hakkı olan yaşama hakkını istiyor. Kadın cinayetleri, kadınların her gün yaşadığı şiddet, İstanbul Sözleşmesi'ne, 6284 sayılı koruma kanununa saldırılıyor. O yasalar, kadınlar yaşasın, şiddet görmesin diye çıkan yasalardır. Ne ironi ki o yasanın adı İstanbul Sözleşmesi ve ilk imzayı atan da Türkiye Cumhuriyeti'dir. Kadınların hayatta kalması için artık herkes kararını verecek. Kadın cinayetleri afet değildir. Cinayetleri durdurmak mümkündür. Kadın cinayetlerini durdurmak için somut adım atılmadan geçen bir gün bile fazladır" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI
