88 yaşındaki kadın hasta L.K.’ye yattığı hastane odasında serum dahi takılmadığı halde, kızı, bir türlü annesinin evde bakılabileceğine ikna edilemedi.
Herşey, bundan 11 ay önce başladı. D.K., annesi L.K.’yı 11 Mayıs 2010’da nefes darlığı ve ödem şikayetleriyle hastanenin acil servisine götürdü. L.K., hastanenin kardiyoloji kliniğine yatırılarak ilaç tedavisine başlandı. Hastanın genel tablosunun düzelmesi üzerine 25 Mayıs’ta taburcu edildi. Evde ilaçlarını alarak tedavisinin sürmesi tavsiye edildi. D.K. ertesi günü “Ölüyor” diyerek 112 ambulansıyla annesini yeniden hastaneye getirdi ve doktorların gerekli görmemesine rağmen yoğun baskılarla kardiyoloji kliniğine bir kez daha yatırdı. Yatış o yatış, bundan sonraki tüm taburcu girişimlerini de “geri püskürttü”.
D.K, hastanenin çağırdığı ambulansların hepsini, “Eve götürürsem annem ölür” diyerek geri çevirdi. Taburcu işlemleriyle ilgili hiçbir evrakı imzalamadı. Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na, “Hastamı zorla taburcu ediyorlar” diye şikayette bulundu. Bilirkişi istedi. Bilirkişi olarak tayin edilen Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Hastanesi’nin klinik şeflerinden Kardiyolog Doç. Dr. Cihangir Kaymaz, temmuz ayında hastayı muayene etti. Kaymaz raporunda, hastanın yatışının tıbbi nedenlere dayanmadığını, evde tedavisinin sürebileceğini, hastaneye yatışının diğer hastalar aleyhine kamu kaynaklarının yanlış kullanımı anlamına geleceğini söyledi. Hastane de Üsküdar Cumhuriyet Savcılığı’na yatak işgal ettikleri gerekçesiyle D.K.’dan şikayetçi oldu ve bir bilirkişi daha istendi. Sağlık İl Müdürü yine Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Hastanesi’nden Doç. Dr. Mehmet Özkan’ı bilirkişi olarak tayin etti. Doç. Dr. Özkan da birinci bilirkişi benzeri bir rapor hazırladı.
Bakım eğitimi de istemedi
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Sağlık İl Müdürlüğü bunun üzerine hastaneden, evde bakım eğitimleri verilerek hastanın taburcu edilmesini istedi. Hastanedeki doktorlar bir kez daha hastanın taburcu edilip, evde ilaç tedavisine devam etmesine karar verdi. Hastanın oksijene dahi ihtiyaç duymadığı belirtildi. Ancak D.K. evde bakım eğitimlerini almayı reddetti. Annesini eve götürmek istemedi. L.K. halen kızının tuttuğu yabancı uyruklu refakatçiler tarafından hastanede bakılıyor.
Başka hastaların hakkı gasp ediliyor
Hastane Başhekimi İbrahim Yekeler, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “İşlem hacminin bu kadar büyük olduğu ve hasta sirkülasyonunun çok yoğun yaşandığı bu merkezde, birçok hasta tedavi ve ameliyat için yatak bulamama yüzünden sırada bekliyor. Hal böyleyken aylar önce kararlaştırılan taburculuğunu kızı D.K.’nın her defasında engellediği hasta yaklaşık 11 aydır yatıyor. Bir serum dahi bağlanmıyor. Sadece ilaçlarını içiyor. İki kişilik odada, ameliyat olacak ve yer bulamayan hastaların kontejanını işgal ediyor.”