HABER

En iyi iletken, Gümüş.

En iyi iletken, Gümüş.

"Bildiğinizi düşündüğünüz her şey yanlış… Cahillikler Kitabı, yaygın kanılarla ilgili yanlış bilgilerimizin ve yanlış anlamalarımızın kapsamlı bir listesini sunuyor. Herodot MÖ 5. yüzyılda Pers kralı Kiros’un özel bir akarsudan alınıp kaynatılarak gümüş kaplara kapatılan kendi su rezerviyle dolaştığını bildirdiğinden beri bu çarpıcı gerçeği biliyoruz.


İngiliz kimyager Smithson Tennant (1761-1815) tarafından 1803 yılında keşfedilmiş çok nadir bulunan, çok sert, gümüşi-mavi bir metaldir.


Dünyada en yaygın bulunan madde Perovskit, magnezyum, silikon ve oksijenden oluşan bir mineraldir.


Bir atomun büyük çoğunluğu boş uzaydan oluşur.
Uluslararası bir stadyum boyutunda bir atom düşünülürse elektronlar tam yukarıda, tribünlerin tepesinde bulunur, her biri, bir toplu iğne başından daha küçüktür. Atom çekirdeği, sahanın orta noktasındadır ve bir bezelye boyutundadır.


Genelde beynimizin yüzde 10’unu kullandığımız söylenir. Bu da, geri kalan yüzde 90’ı da kullanabilsek ne olacağı tartışmasına neden olur. Aslında insan beyninin tamamı zaman zaman da olsa kullanılabilir. Diğer yandan New York Üniversitesi Sinirsel Bilimler Merkezi’nden Peter Lennie’nin yakın zamanlarda yazdığı bir makale, beynin ideal olarak nöronların yüzde üçünden fazlasını aynı anda çalıştırmaması gerektiğini, aksi halde kullanılan her bir nöronu düzeltmek için, beynin karşılayabileceğinden çok daha büyük bir enerjiye ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.


Bu son derece gösterişsiz hayvanlar, boyutlarına göre en uzun penise sahiptir. Bunların penisleri, vücutlarının 7 katı büyüklüğüne kadar ulaşabilir.


Bir yüzyıl önce Hindistan’da yaklaşık 40 bin kaplan vardı. Bu sayı şu anda 3 bin ila 4 bin 700 arasındadır. Diğer yandan, sadece Teksas’ta esaret altında yaşayan 4 bin kaplan olduğu sanılmaktadır. Amerikan Hayvanat Bahçesi ve Akvaryum Derneği ABD’de 12 bin kadar kaplanın evlerde beslendiğini tahmin etmektedir.


Her yıl yaklaşık iki milyon insan, işle ilgili kazalar ve hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor; buna karşın savaşlarda her yıl 650 bin kişi ölüyor. Tüm dünyada en tehlikeli işler tarım, madencilik ve inşaat sektörlerinde. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’na göre, 2000 yılında 5,915 kişi çalışırken öldü (masalarında kalp krizi geçirenler dahil).


Vahiy Kitabı’nın bilinen ilk nüshasının 2005’te yapılan yeni bir çevirisi bu sayının 666 değil 616 olduğunu açıkça gösteriyor. Bin 700 yıllık papirüs, Mısır’ın Oxyrhynchus şehrinin çöplüğünde bulundu ve başında Profesör David Parker’ın yer aldığı Birmingham Üniversitesi’nden bir paleografik araştırma timi tarafından deşifre edildi.


Mozart'ın tam adı Johann Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart 'tı.
Genellikle Wolfgang Amadé (Amadeus değil) ya da Wolfgang Gottlieb’i kullanırdı. “Amadeus”, Gottlieb’in Latincesidir ve “Tanrının çok sevdiği” anlamına geliyor.


1948’de açılan Fresh Kills çöp depolama alanı (adını Hollandaca'da “küçük ırmak” anlamına gelen kil kelimesinden almıştır) çok geçmeden insanlık tarihindeki en büyük projelerden biri haline geldi ve sonunda (hacim olarak) Çin Seddi’ni geride bırakarak dünyada insan eliyle yapılmış en büyük yapı oldu.


Macar László Biró (1899-1985) asıl olarak doktorluk eğitimi aldı fakat hiçbir zaman mezun olamadı. Gazetecilikle iştigal etmeden önce kısa süreli hipnotize etme ve otomobil yarışı gibi uğraşları oldu. Gazete mürekkebiyle dolmakalem mürekkebinin kuruma sürelerindeki farklılığın yarattığı şaşkınlıkla Biró ve kimyager kardeşi György, tükenmez kaleme, döndükçe mürekkebi aşağıya akıtan küçük bir bilyeyi başarıyla yerleştirdiler. İşte İngilizlerin “biro” dediği tükenmez kalem böyle doğdu.


Bir kediyi 7'inci yada 46'ıncı kattan atmanın farkı bulunmuyor.
Yedinci kattan yüksek olduktan sonra ne kadar yüksekten düştüğü oksijeni yettiği sürece kedi için fark etmez. Birçok küçük hayvan gibi kedilerin de ölüme yol açmayan, ulaşılabilecek son hızları vardır; bu, kedilerde saatte 100 km civarıdır. Gevşediklerinde, yönlerini bulup serilir ve paraşütle süzülen bir sincap gibi toprağa inerler.


Günde sekiz saat uyuyanlar 6-7 saat uyuyanlardan daha genç ölüyor
Günde sekiz saat ya da daha fazla uyuyan yetişkinler, günde 6-7 saat uyuyanlara göre daha genç yaşta ölmektedirler. Kaliforniya Üniversitesi’nden Profesör Daniel Kripke’nin 2004’te 1.1 milyon insan üzerinde yaptığı altı yıllık bir araştırma, günde sekiz saat ya da daha fazla (ya da dört saatten az) uyuyan insanların büyük bir kısmının, bu altı yıllık çalışma sırasında öldüğünü gösterdi.


Dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürree/bronşit
(Dünya Sağlık Örgütü, 1999)


2030 yılında insanlar en çok sigara nedeniyle ölecek
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre tütün şu anda dünyadaki ölümlere neden olan ikinci büyük etmendir. Dünyadaki yetişkin ölümlerinin yüzde 10'unun sebebi tütündür ve bu da yılda 5 milyon ölüm anlamına gelmektedir. Kanserse yılda 7 milyon insanın ölümüne yol açmaktadır. Eğer istatistikler bugünkü değerlerle artmaya devam ederse (ve sigaraya bağlı hastalıklar da böyle artarsa) tütün, 2030’da yılda on milyon kişiyle dünyadaki en büyük katil olacaktır. 1.3 milyar insan düzenli olarak sigara içiyor. Bunların yarısı (yani 650 milyon kişi) sigara içtikleri için ölecekler.


Depresyonla mücadelenin yolu yürüyüş yapmak
24 ile 45 yaş arası denekler üzerinde yapılan son araştırmalar, haftada üç ile beş kez yarımşar saat yapılan egzersizin depresyonu yenmek konusunda ilaçlar kadar (hatta daha fazla) etkili olduğunu ve depresyon belirtilerini düzenli olarak yüzde 50’lere kadar azalttığını ortaya koymuştur.


İntihar oranının en yüksek olduğu ülke Litvanya
Litvanya, 2003 yılında 100 binde 42 gibi şaşırtıcı bir intihar oranına sahipti ve bu da toplamda 1500 kişi yapıyor: Trafik kazalarından ölenlerden daha fazla ve 20 yıl öncekinin iki katı kadardır.


Toplama kamplarını İngiltere keşfetti
Britanya'da, 1899-1902 yılları arasındaki İkinci Boer Savaşı’nda aileler için gözaltı kampları kullanılmıştır.


Bir günün uzunluğu 50 tam saniye kadar daha hızlı ya da daha yavaş olabilir
Nedeni dünyanın dönüş hızının; gelgitlerin neden olduğu sürtünme, hava şartları ve coğrafi olayların etkisiyle sürekli değişiyor olmasıdır.


En uzun hayvan, Bantlı solucan (Lineus longissimus)
Bantlı solucan (Lineus longissimus) altmış metre uzunluğa ulaşabilir, bu daha önceki rekorların sahibi mavi balinanın neredeyse iki katı, çivit denizanasının 2-3 katı kadardır.


İlk havuçların dışı mor içi sarıydı
Havuçlar içlerindeki turuncuyu 5000 yıl kadar açığa çıkarmamışlardır.İlk turuncu havuçlar 16. yüzyılda, Hollanda Kraliyet Sarayı’nın rengi olan turuncuya uydurabilmek için vatansever duygularla Hollanda’da üretilmiştir.


Bumerrang ağ çekmek amacıyla yapılmıştır
Bumerang,av kuşlarını ağaçlara gerilmiş ağlara çekmek amacıyla yapılmıştır.


İlk ehlileştirilen havyan, ren geyikleridir
14,000 yıl kadar önce paleolitik avcı-toplayıcılar, şu anda Rusya/Moğolistan sınırının bulunduğu yerlerde, kendi göçebe gruplarından çok uzaktaki ren geyiklerini ayartmayı ve kendilerine küçük bir sürü yaratmak için bu geyikleri çiftleştirmeyi öğrendiler.


En uzun ömürlü insan 122 yaşına kadar yaşadı
Arles’li Jeanne Calment, yaşı modern belgelerle doğrulanmış en yaşlı insandır. 1875’te doğmuş ve 122 yaşına kadar yaşamıştır.


Maratonun 42 kilometre 195 metre olmasının nedeni İngiliz Kraliyet ailesidir
İlk üç modern Olimpiyatta (oyundan oyuna değişmekle birlikte) maraton yaklaşık 42 km olarak koşuldu. 1908’de Londra’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda ise maratonun başlama noktası, Kraliyet Ailesinin yarısının izlemesine uygun olan, Windsor Şatosu’nun penceresinin dışında bir nokta olarak alındı, bitiş noktasıysa Kraliyet ailesinin diğer yarısının beklediği Beyaz Şehir Stadyumu’ndaki Kraliyet protokolünün önü olarak belirlendi. Bu mesafe 42 km 195 metreydi ve o günden beri maratonun standart uzunluğudur.


İsa ahırda değil mağarada doğdu
İsa’nın ahırda doğmuş olduğu varsayımının yapılmasının tek nedeni Aziz Luka İncili'nde, İsa’nın “doğduktan sonra bir yemliğe yatırılmasının” geçmesidir. İsa’nın doğumunda herhangi bir hayvanın bulunduğunu iddia eden herhangi bir kutsal otorite de yoktur. Tabi Hıristiyanlar okul ve kiliselerde gördükleri beşik sahnesine aşinadırlar, fakat beşik İsa’dan 1000 yıl sonra icat edilmiştir.


Hindistancevizinin içinde süt bulunmaz
Hindistancevizi sütü, hindistancevizinin beyaz, “etli” kısmının bu çıkan suyla kaynatılıp süzülmesiyle elde edilir. Bu karışımı biraz daha kaynatırsanız hindistancevizi kreması elde edersiniz.


Havuç karanlıkta görmemize yardımcı olmaz
Havuç, yokluğu gece körlüğü hastalığına (ışıktaki değişikliğe gözün çok zor adapte olması) neden olan A vitamini açısından zengindir.


Robin Hood’un taytı kırmızıydı
A Gest of Robyn Hode’da [Robin Hood’un Macerası] Robin ve “Soytarılar”, “parlak kırmızı çizgili sağlam bir pelerin” olarak bilinen bir tür kolsuz manto giyerlerdi. Diğer balatlarda Robin kırmızı ya da kızıl giyinirken adamları yeşil giyer. Bu onun lider konumunu yansıtır (meşe kabuklarında bulunan kermeslerin [Kermes ilicis] kurutulmasından elde edilen boyayla boyanan “parlak kırmızı” giysiler Ortaçağ İngiltere’sinin en pahalı giysileriydi).


Panter diye bir şey yoktur
Bu kelime Sanskritçe’deki beyazımsı sarı renk anlamına gelen ve aslında kaplan için kullanılmış olan pandarah kelimesinden geliyor olabilir. Yunanlar bu kelimeyi alıp “tüm hayvanlar” anlamında kullanılan panthera olarak değiştirmişlerdir. Bu kelimeyi hem mitolojik hem de gerçek hayvanları tanımlamak için kullanmışlardır. Ortaçağ armalarında panter, güzel kokan, uysal ve çok renkli bir hayvan olarak betimlenmiştir.Bilimsel olarak, büyük kedilerin dört türü de panterdir. Aslan Panthera leo, kaplan Panthera tigris, leopar Panthera pardus ve jaguar Panthera onca’dır. Kükreyebilen kediler bunlardan ibarettir. İnsanların akıllarında yer etmiş olan panterler ya siyah leoparlar (Afrika ya da Asya’da bulunur) ya da siyah jaguarlardır (Güney Amerika’da bulunur).


Okyanustaki en gürültülü hayvanlar, karidesler
Karada ya da denizde yaşayan canlılar arasında, tek bir hayvanın çıkarabildiği en yüksek sesi mavi balina çıkarsa da, toplama bakıldığında doğal olan en yüksek sesi karidesler çıkarır. Bir “karides yığını”nın sesi, operatörleri kulaklıkları aracılığıyla sağır edebilecek ve bir denizaltı sonarının “yönünü şaşırtabilecek” tek doğal sestir. Bu karides yığınının altındaysanız, yığının üstündeki hiçbir ses duyulmaz; yığının üstündeyseniz de yığının altındaki hiçbir sesi duyamazsınız. Alt taraftan bir ses duymak ancak o sese doğru bir alıcı uzatılmasıyla mümkün olabilir. Biraraya gelmiş karideslerin gürültüsü sağır edici 246 desibele eşittir; sesin su altında beş kat daha hızlı hareket ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda bile bu şiddet, havadaki 160 desibele denktir. Bu da kalkış yapan bir jetten (140dB) ya da insanın ağrı eşiğinden oldukça yüksektir. Tanık olanlar bu durumu dünyadaki herkesin aynı anda et kızartmasına benzetmişleridir.


Yunuslar hiçbir şey içmezler
Yunuslar çölde hiçbir su kaynağına ulaşamayan hayvanlar gibidir. Suyu yiyeceklerinden (genellikle balık ve kalamar) ve su açığa çıkaran vücut yağlarını yakarak elde ederler.


Bir insan yılı 7 köpek yılına eşit değildir
Türler arası yaş karşılaştırmalarında bize yardımcı olabilecek herhangi bir güvenilir ölçüt bulunmamaktadır. On iki yaşındaki bazı kedi ve köpekler, seksen dört yaşındaki en hareketli insandan bile daha yüksek bir fiziksel kapasiteye sahip olabilirler.


James Bond karakterinin en sevdiği içki viskiydi
Fleming’in tüm külliyatıyla ilgili www.atomicmartinis.com adlı sitede yapılan özenli çalışma, James Bond’un ortalama olarak her yedi sayfada bir içki içtiğini göstermektedir. İçtiği toplam 317 içkiden en çok tercih ettiği içki açık arayla viskidir. Toplamda 101 tane viski içer, bunlardan 58’i bourbon, 38’i scotch’tur. Şampanyaya da oldukça düşkündür (otuz bardak) ve çoğunluğu Japonya’da geçen You Only Live Twice (İnsan İki Kere Yaşar) (1964) kitabında Japon likörü dener. Bu içkiyi de beğenir ve otuz beş tane içiverir. Bond, favorisi sanılan votka martiniyi sadece on dokuz kez tercih eder ve neredeyse aynı miktarda cin martini de içmiştir (On altı adet, gerçi bunların çoğunu başkaları ısmarlamıştır).


Dünya’nın yuvarlak olduğunu ilk arılar keşfetti
Bal arıları en iyi bal özünün nerede olduğunu birbirlerine anlatmak için Güneş’i referans noktası alan karmaşık bir dil geliştirmişlerdir. Şaşırtıcı bir şekilde, bunu bulutlu havalarda da, geceleri de, Dünya’nın öbür tarafında olan Güneş’in pozisyonunu hesaplayarak yapabiliyorlar. Bu da onların, bizden 1.5 milyon kat daha küçük beyne sahip olmalarına rağmen bilgiyi öğrenip saklayabildikleri anlamına geliyor. Bir arının beyninde 950,000 civarında nöron vardır. İnsan beyninde ise 100 ila 200 milyar arası nöron bulunur.


Ortaçağ’da insanlar Dünya’nın yuvarlak olduğunu biliyorlardı
MÖ 4. yüzyıl civarından beri Dünya’nın düz olduğunu zanneden hemen hemen kimse olmamıştır. Fakat Dünya’yı düz bir tepsi gibi göstermek isteseniz Birleşmiş Milletler bayrağındakine çok benzer bir şey elde edersiniz. Hatta dümdüz bir Dünya inanışı, 19. yüzyıl öncesinde ortaya çıkmış olan bir şey değildi. Bunun müsebbibi olan metin, Washington Irving’in, Kolomb’un yolculuğuna Dünya’nın yuvarlak olduğunu kanıtlamak için çıktığına dair hatalı izlenimi yansıtan yarı kurgusal The Life and Voyages of Christopher Columbus [Christof Kolomb’un Hayatı ve Yolculukları] (1828) kitabıdır. Tepsi şeklinde bir Dünya fikri ciddi olarak ilk kez 1838’de tuhaf bir İngiliz olan Samuel Birley Rowbotham tarafından yayımlanan on altı sayfalık bir makaleyle ortaya atıldı: “Zetetic Astronomy: A Description of Several Experiments which Prove that the Surface of the Sea Is a Perfect Plane and that the Earth is not a Globe [Zetetik Astronomi: Dünya’nın Küre Olmadığını ve Denizin Dümdüz Bir Yüzey Olduğunu Kanıtlayan Çeşitli Deneylerin Tarifi] (“Zetetik”, “araştırmak, soruşturmak” anlamına gelen Yunanca zetein kelimesinden türemiştir).


Yeryüzündeki oksijenin çoğunu üretenler su yosunlarıdır
Su yosunları fotosentezin atık maddesi olarak oksijen açığa çıkarırlar. Çıkardıkları net oksijen miktarı diğer tüm ağaçların ve kara bitkilerinin birlikte çıkardıklarından daha fazladır. Ölü yosunlarsa petrol ve doğalgazın temel bileşenleridir. Mavi-yeşil yosun ya da cyanobacteria (Yunanca kyanos – “koyu yeşilimsi mavi”) 3.6 milyar yıllık fosillerle dünyanın bilinen en eski canlı varlığıdır.


Atlas omuzlarında dünyayı değil gökubbeyi taşır
Titanlar Olimposlulara karşı isyan edince Zeus, Atlas’ı gökyüzünü taşıma cezasına çarptırdı. Bununla birlikte, Atlas çoğunlukla küre şeklinde bir şey taşırken tasvir edilir, en mükemmeli de Flaman Mercator’un toplu halde yayınlanan haritalarının kapağında kullanılanıdır. Daha yakından bakılırsa bu kürenin aslında Dünya değil, gökkubbe olduğu görülecektir. Ayrıca Mercator, kitabının adını Titan’dan değil, ilk kez “göksel” küreyi (“yerküre”nin aksine) ürettiği kabul edilen (dağlara da adını vermiş olan) efsanevi filozof, Moritanya Kralı Atlas’tan almıştır.


İzafiyet Teorisi'ni ilk Galileo Galilei dile getirdi
İzafiyet Teorisi ilk kez 1632’de Galileo Galilei tarafından Dünyanın Başlıca İki Sistemine Dair Diyalog makalesinde dile getirildi.


Kafası olmayan bir piliç 2 yıl yaşayabilir
10 Aralık 1945’te Colorado’nun Fruita şehrinde bir horoz yavrusunun kafası kesildi ve bu horoz yavrusu yaşamaya devam etti. Bu horozun kafasını kesen balta inanılmaz bir biçimde horozun şahdamarını ıskaladı ve beyin sapının yaşamasına, hatta büyümesine yetecek kadarlık kısmını boynunda bıraktı.


Dünyadaki en kurak yer, Antartika
Kıtanın bazı kesimleri 2 milyon yıldır yağmur yüzü görmemiştir. Bir çöl teknik olarak yılda 254 mm’den az yağış alan yer olarak tanımlanır. Sahra Çölü yılda sadece 25 mm yağış alır. Antarktika’ya düşen yıllık ortalama yağış da hemen hemen aynıdır, ama kıtanın Dry Valleys [Kurak Vadiler] olarak bilinen yüzde 2’lik kısmında buz ve kar yoktur ve buraya hiç yağmur yağmaz.


Buhar makinesini ilk Antik Mısırlı Heron keşfetti
Heron (bazen Hero –kahraman– olarak adlandırılır), Newcomen’in 1711 yılındaki buhar makinesinden yaklaşık 1600 yıl önce bu makineyi icat etti. Heron MS 62 yılı civarında İskenderiye’de yaşadı ve matematikçi ve geometrici olarak ün saldı. O aynı zamanda ileri görüşlü bir mucitti ve icat ettiği aeolopile (“rüzgar topu”), çalışan ilk buhar makinesiydi. Tepkili itimle aynı ilkeyi kullanan buhar itişli metal bir küre dakikada 1500 devir dönüyordu. Heron’un şanssızlığına, kimse bu aletin pratikteki işlevini göremedi ve bu alet eğlenceli bir yenilikten başka bir şey olarak görülmedi.


Telefonu Antonio Meucci icat etti
Sağı solu belli olmayan ama bazen de parlak başarılara imza atan Floransalı mucit Meucci ABD’ye 1850’de geldi. 1860’ta, teletrofono adını verdiği bir elektrikli aygıtın çalışma modelini gözler önüne serdi. Meucci, Alexander Graham Bell’in telefon patentinden beş yıl önce, 1871’de bir tür geçici patent (caveat*) başvurusunda bulundu. Meucci aynı yıl, Staten Island feribotunun kazanının patlaması sonucu ciddi biçimde yanarak hastalandı. Çok iyi İngilizce bilmeyen ve işsiz olan Meucci 1874’te başvurusunu yenilemek için gerekli olan 10 doları gönderemedi. Bell’in patenti 1876’da tescillendiğinde Meucci dava açtı. Meucci orijinal krokilerini ve çalışma modellerini Western Union’ın laboratuarına yollamıştı. Olağanüstü bir tesadüf eseri Bell bu laboratuarın aynısında çalıştı ve modeller esrarengiz bir biçimde kayboldu.

En Çok Aranan Haberler