KARS (İHA) - Dolunay Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen yemekte teşekkür konuşması yapan ve şiir okuyan bedensel engelli Umut Yılmaz, salondakileri ağlattı.
Dolunay Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Kars'taki özürlülerin sorunlarının dile getirildiği yemekli bir toplantı düzenlendi. Çeşitli iş yerlerinin sponsorluğunda bir alışveriş merkezinde verilen yemeğe; Vali Mehmet Ufuk Erden, Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, Kafkas Üniversitesi Rektörü Abamüslüm Güven, İl Genel Meclis Başkanı Muzaffer Yağcı, daire amirleri ile engelli ve özürlü aileleri katıldı.
Yemekte konuşan Dernek Başkanı Dr. Bahattin Şeker ve Engelli Birim Sorumlusu Faruk Ocak, engelli bireylerin toplumun bir parçası olduğunu ve bunun her zaman hatırlanması gerektiğini belirterek yemeğe katılanlara teşekkür etti.
"BEN SANA MECBURUM" AĞLATTI Daha sonra engelli çocuklar ve aileleri çektikleri sıkıntıları dile getirdi. Duygulu anların yaşandığı konuşmalarda iki engelli çocuğu olan Aytekin Demir, ağlamaktan konuşamadı. Bedensel engelli Umut Yılmaz (14) ise güçlükle yapabildiği konuşmasında Vali Erden'e teşekkür etti. Yılmaz'ın, "Allah Sayın Valimizi başımızdan eksik etmesin. Kendisi bizim her şeyimizdir" demesi ve ardından da Atilla İlhan'ın "Ben sana mecburum" adlı şiirini okuması salondakileri ağlattı. Bir engelli annesi gözyaşlarına boğulurken, salon tam bir sessizliğe büründü.
Daha sonra bir konuşma yapan AK Parti Kars İl Genel Meclisi Üyesi Çiğdem Perihan Aksoy, Kars'ta özürlülerin sorunlarına olan ilgisizliğinden yakındı. Kendisinin de bir özürlü annesi olduğunu belirten Aksoy, özürlü sorunlarının en ağır yaşandığı tek ilin Kars olduğunu dile getirerek 4 yıldır kamuoyu oluşturabilmek, sivil toplum örgütlerinin, kamu kurumlarının ve yerel yönetimlerin dikkatini çekmek için çok çalıştığını fakat bir hareket görmediğini ifade etti. 3 yıl önce özürlü çocuklarla birlikte
yaptıkları yürüyüşte karşılarına çevik kuvvet ekiplerinin çıkmasından dert yanan Aksoy, "Devletin birçok atıl durumda kamu binası olmasına rağmen bu binaların rehabilitasyon merkezi olarak kullanılmasına gücümüz yetmedi. Yanı başımızda Erzurum ve Iğdır'da 1000'er yataklı rehabilitasyon merkezi açılırken, Kars'ta maalesef yoktur. Ben, Kars'ta engellilerin sorunlarına çözüm bulunacağına inanmıyorum ve ümit etmiyorum" dedi.
"METZAMOR NÜKLEER SANTRALİ KAPATILSIN" Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu da engellilerin yaşlarının birbirlerine yakın olduğunu, bunda da en büyük etkenin Çernobil olduğunu öne sürdü. Ermenistan'daki Metzamor Nükleer Santrali'nin de tehlike saçtığına dikkat çeken Alibeyoğlu, "Bugünlere gelinmesinde dikkat ederseniz, çocuklarımızın aynı kuşaktan, birbirine yakın yaşlarda olduğunu görürsünüz. Bunda Çernobil'in büyük etkisinin olduğunu düşünüyorum. Buna karşı ülkemizde gereken önlem alınmadı, zamanında bir bakan "Bakın çayı içiyorum, hiçbir zararı yok" şeklinde açıklama yaptı. Böylesine talihsizlikler yaşandı. Kars'ta da bu tür talihsizlikler yaşadık. Metzamor Nükleer Santrali'nin kapatılması için kampanya yaptık, 50 bin imza topladık ama maalesef bu konuda yalnız kaldık. Bu konuda yeterli duyarlılık gösterilmedi. Bu, bana göre geç kalınmış bir olay değil. Metzamor, Çernobil'den daha tehlikelidir. Buradaki bütün yetkilileri başta valilik ve üniversite olmak üzere bütün sivil toplum örgütlerini, değerli halkımızı duyarlı olmaya çağırıyorum. Özellikle yanı başımızda sınır tanımayan nükleer bir tehlikeye karşı duyarlı olmaya davet ediyorum. Hep beraber elimizi taşın altına koyalım. Burada bir tehlike olursa bu defa Kars ve Türkiye'nin büyük bir kesimi topyekün elden gider. Onun için dikkatlerinizi bu yöne çekmek istedim" diye konuştu.
Daha sonra konuşma yapan Vali Mehmet Ufuk Erden ise engelli çocukların ve ailelerin birçok sıkıntı ve zorluk yaşadığını ve bunun da yalnızca kurumların değil, toplumun her kesiminin yardımı ile atlatılacağını belirtti. Engelli bireylerin de toplumun bir parçası olduğunu belirten Erden, "Bazen yasal düzenlemeler gerekiyor, bazen kurumlardaki imkanlar yetmiyor, bazen de bürokratik sıkıntılar aşılamayacak bir durumda olabiliyor. Bunları bir mazeret olarak ifade etmiyorum ama gerçek olarak da ortaya koymakta yarar olduğunu düşünüyorum" açıklamasını yaptı.