Erdoğan: "GSMH 490 milyar dolara yaklaşacak"
ANKARA(ANKA)-Başbakan Recep Tayip Erdoğan, 2006 sonu itibariyle 400 milyar dolara ulaşan GSMH'ın, bu yıl sonunda da 490 milyar dolara yaklaşacağını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin dünyada en fazla ticaret yapan ilk 20 ülkesi arasında yer aldığı kaydetti.
Türk Sloven İş Konferansına katılan Başbakan Recep Tayip Erdoğan, iki ülkenin dış ticaret hacminin yeterli olmadığını belirterek 2004 yılında 392 milyon dolar olan hacmin, 2006 yılında 617 milyon dolara çıktığını kaydetti. Hacmin hızla artmasına rağmen mevcut seviyenin yetirli olmadığının altını çizen Erdoğan, bugün için de Slovenya ile beş anlaşma imzaladıklarını, bu sayede ticaretin farklı gelişeceğini ifade etti.
İki ülkenin dış ticaret hacminin gelecek dönemlerde 1 milyar dolar seviyesine ulaşmasını hedeflediklerini dile getiren Erdoğan, ekonomide yaşanan gelişmeleri anlattı. Türkiye ekonomisinin yüzde 7.3'lük büyüme oranına sahip olduğuna dikkat çeken Erdoğan, GSMH'nın da 2006 yılı sonu itibariyle 400 milyar dolar olduğunu anımsattı. GSMH'nin bu yıl sonu itibariyle 490 milyor dolara yaklaşacağını söyleyen Erdoğan, yüksek büyümenin özel sektör ile yakalandığını kaydetti. Türkiye'nin dünyada en fazla ticaret yapan ilk 20 ülke arasında yer aldığını kaydeden Erdoğan, Slovenya ve Türkiye'nin üçüncü ülkelerde işbirliğini araştırmasını, ülkeler ve bölge için son derece yararlı olacağını kaydetti. Erdoğan, bütün engelleri kaldırmaya hazır olduklarını söyledi.
Slovenya Başbakan'nı Janez Jansa, Türkiye'nin bölge güvenliği için önemli rol üstlendiğini belirterek, Ortadoğu'ya istikrar getirdiğini kaydetti. Jansa, "Önümüzdeki yılın ilk yarısında AB'nin başkanlığını üstleneceğiz. Slovenya ve AB'nin Türkiye'nin desteğine ihtiyacı var. Slovenya Türkiye'nin AB sürecini destekleyecek, AB-Türkiye arasındaki süreci hızlandırmak için çalışacak. Süreç basit değil biraz karmaşık" dedi. Türkiye'nin yaptığı reformların etkileyici olduğunu dile getiren Jansa, Türkiye ile ihracat ithalat konusunda önemli ilişkilerin olduğunu dile getirdi. Bunun yasal mevzuatla desteklendiğinde daha iyi olacağını vurgulayan Jansa, Slovenya'nın risk düzeyinin düşük olduğunu kaydetti. Jansa, Slovenya'nın yıllık ihracatının yüzde 20 arttığını kaydederek, işsizlik oranının da yüzde 6'ya indirildiğini ifade etti. Jansa finans, bankacılık, bilgi teknolojileri ve turizm konusunda ortaklık yapılabileceğini vurguladı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB ile ticaret hacminin 110 milyar dolara ulaştığını ifade ederek, bu hacmin Türkiye'ye AB'nin 7'nci büyük ticaret partneri haline getirdiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasına şöyle sürdürdü:
"Slovenya'ya üzerinde geçerek yapmış olduğumuz transit taşımalarımız için tahsis edilen 17 bin adet geçiş belgesi yetersizdir. Günlük belge tüketiminin ortalama 78 adet olduğu göz önüne alındığında bu sayının en az iki katına çıkarılmasını istiyoruz. Slovenya'dan AB dönem başkanlığı yaptığı zaman destek istiyor. Katılım süreci yavaş işliyor. Bazı üye devletlerin tutumu sürecin geleceği için soru işaretlerinin oluşmasına neden oluyor. Teknik konular siyasi müzakerelerin aracı haline getirilmiştir. Avrupa'nın geleceği ile ilgili tartışmalar adeta Türkiye üzerinden yapılıyor. Oysa, Türkiye'nin üyeliği ile ilgili tartışmaların artık geride kalması gerekiyor. Bu belirsizlik ortamı motivasyonumuzu olumsuz etkiliyor."
Slovenya'nın AB'ye yepyeni bir perspektif getirebilecek durumda olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB üyeliğinin, Avrupa'nın geleceği ile ilgili tartışmalarla birlikte yürütülmesinden kaçınılması gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin AB üyeliğine zaten karar verildiğini ifade ederek, bu konuda Avrupa'nın geleceği gibi soyut ve karmaşık konular arasına dahil edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs sorununun çözümü konusunda da AB'nin kendi taahhütlerine uygun davranmasının sağlanmasını isteyen Hisarcıklıoğlu, bu konuda ısrarcı olunması gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Çözümü istemeyen Kıbrıs Rumlarının Türkiye'nin AB katılım sürecini rehin almasına izin verilmemelidir. Kıbrıs Rumlarının tutumu sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın menfaatlerini zedeliyor." dedi.
