Konut Kurultayı'nın açılışında konuşan Erdoğan, Brezilya'da ''favela'', Latin Amerika'da ''barrio'' ya da Türkiye'de ''gecekondu''nun, bir süreç değil sonuç olduğunu vurgulayarak, çarpık kentleşme, terör, yoksulluk ve bunların doğurduğu göçün, dünyanın birçok ülkesinde alt yapının olmadığı, insanca yaşam şartlarının asgarisinin dahi bulunmadığı bu sonuçları yarattığını anlattı.
Siyasi popülizmin de bu sonuca hoşgörüyle baktığını, başta İstanbul olmak üzere tarihi kentlerin çevrelerinde yığınla insanın yaşadığı varoşların oluştuğunu hatırlatan Erdoğan, ''Türkiye'de hamdolsun biz bu süreci neredeyse yüzde 100 oranında durdurduk diyebiliriz. Fakat hedefimizi gerçekleştiremedik. Zira İstanbul şu yaşadığımız İstanbul olmamalı. İstanbul'u değiştirmemiz şart. Daha çok almamız gereken mesafe var. Bunu vatandaşlarımızla da paylaşmak istiyoruz. Orada ciddi engeller var. Bunu aşmakta zorlanıyoruz. İstiyoruz ki onlarla bu süreci paylaşarak, bunu gerçekleştirelim. Çarpık kentleşmeye artık müsaade etmiyor, asla müsamaha göstermiyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, on yıllar içinde büyümüş gecekonduları da kendi hallerine ve kaderlerine terk etmediklerini, çarpık kentleşmeye karşı verdikleri mücadeleden daha fazlasını, modern şehirleşme yolunda verdiklerini dile getirerek, şöyle konuştu:
''Ben, 1994 yılında İstanbullular'ın takdir ve tercihiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçildim. Şunu teslim etmeliyim ki, İstanbul'un tamamından, her kesimden oy almakla birlikte, en çok da İstanbul'u çevreleyen o gecekondu mahallelerinin oyunu alarak göreve geldim. Zorunlu olarak köylerinden, ilçelerinden, illerinden İstanbul'a göçmüş, başını sokacağı bir çatı inşa etmiş, susuz, elektriksiz evlerde, çamurlu sokaklarda, kanalizasyonu olmayan, okulu, sağlık ocağı, yolu olmayan mahallelerde yaşayan milyonlarca insanın açıkçası umudu olarak bir emanet devraldım. 4,5 yıllık Büyükşehir Belediye Başkanlığım süresince de, arkadaşlarımızla birlikte İstanbul'u modern bir şehir görüntüsüne büründürmek için modern şehirleşmeyi tesis etmek için gecekondu sorununa köklü çözümler üretmek için yoğun çaba sarf ettik.''
-TOKİ ÖRNEĞİ-
KİPTAŞ ile Başakkent, Hilalkent gibi semtlerin yanında yıllardır bitirilemeyen, insanların umudunu söndüren yarım kalmış projelere de el attıklarını, 4,5 yıl içinde, İstanbul'da KİPTAŞ eliyle 17 bin konut inşa ettiklerini kaydeden Erdoğan, 2002 yılı sonunda, Türkiye'nin idaresini emanet aldığında da İstanbul'daki tecrübelerini Türkiye geneline taşıdıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Şunu altını çizerek ifade etmekte fayda görüyorum: TOKİ'nin bizim iktidarımız döneminde ortaya koyduğu çalışmalar, dünyada pek de örneği olmayan, emsali olmayan bir nitelik arz ediyor. Biz, 8 yıl önce, iktidara yürürken çok detaylı bir planlama yaptık ve 10 yıl içinde 500 bin konutun üretilmesinin mümkün olduğunu gördük, bunu hedef olarak da ilan ettik ve şu anda bunu gerçekleştirmekte olduğumuzu görüyoruz. O dönemde bir çokları bize inanmadı. Bunun mümkün olamayacağını söyledi, 500 bin konutun hayal olduğunu ifade ettiler. TOKİ şu an itibariyle, yani 8 yıl diyemiyorum, çünkü hemen başlamadık, 7 yılın ardından, 483 bin 287 konut sayısına ulaşmış durumda. Bu konutlardan 350 bin tanesi tamamlandı ve sahiplerine teslim edildi. İhale tarihi alınmış 28 bin konutumuz daha var. Yani, Mayıs, Haziran ayları itibariyle 512 bin konut sayısına ulaşmış olacağız. Şu anda, 81 il, 800 ilçede, bin 888 şantiyemiz aralıksız çalışıyor. Edirne'den Hakkari'ye, Iğdır'dan Muğla'ya kadar illerimizde, ilçelerimizde modern konutlar, modern mahalleler, semtler yükseliyor.''
-100 BİN NÜFUSLU 20 ŞEHİR-
''TOKİ'nin bu çalışmaları tüm dünyada örnek alınırken, ilgiyle, hayranlıkla, hatta biraz da şaşkınlıkla izlenirken, maalesef ülke içinde zaman zaman muhalefet partilerinin, şevk kırıcı, tahrip edici, tehditkar bir üslupla TOKİ'nin üzerine geldiklerine şahit olunduğunu'' belirten Erdoğan, 1984'te Türkiye'nin konut ihtiyacını karşılamak üzere kurulan TOKİ'nin, 2002 yılına kadar geçen 19 yılda 43 bin konut üretebildiğini anlattı.
Erdoğan, ''19 yılda 43 bin konut üretilirken, biz sadece 8 yılda 483 bin konut rakamına ulaştık. Belki 483 bin rakamı tam olarak zihinlerde somutlaşmayabilir. Bir başka ifadeyle, 100 bin nüfuslu 20 şehir ya da bir adet Bursa şehrini sıfırdan inşa ettik. 2008 sonunda, ABD'de tutsat krizi olarak ortaya çıkan küresel finans krizi tüm dünyayı etkisi altına alırken, Türkiye konut krizi yaşamamış, küresel finans krizini de TOKİ formülünün de katkısıyla en az etkiyle atlatabilmiştir'' diye konuştu.
-''DEPREME KARŞI DAYANIKLI HALE GETİRMEK''
Erdoğan, Konut Kurultayı'nda, TOKİ'nin, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile birlikte, Türkiye genelinde tarihi eserlerin onarımında, restorasyonunda da görev aldığını, şu ana kadar tarihi eserlerin onarımı amacıyla 319 proje başlatıldığını ve bunlardan 142 adedinin tamamlandığına işaret etti.
''Şurası da son derece önemli... Herhangi bir afet durumunda, bütün imkanlarımızla afet bölgesine intikal ederken, yaraları sararken, afet sonrası için vatandaşlarımızı da kendi kaderlerine terk etmedik'' diyen Erdoğan, sosyal konut uygulamalarının 17 bin 947'sini deprem, yangın, sel gibi felaketlerden zarar gören yerleşimlerde afet konutları kapsamında ürettiklerini belirtti.
-''TOKİ ARTIK YENİ BİR DÖNEME GİRİYOR''-
TOKİ'nin artık yeni bir döneme girdiğini ve birkaç ay içinde 500 bin konut hedefinin aşılmış olacağını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
''Hemen ardından 12 Haziran seçimleriyle birlikte önümüze yeni bir 500 bin konut hedefi koyuyoruz. Hani Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümü diyorum, 2023 diyorum ya, 2023'e yeni bir 500 binlik paket. İnşallah, bu 500 bin konutu da 2023 yılında tamamlamış olacağız. Önümüzdeki dönemde iki önceliğimiz var: Kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık. Biz, şu son 8 yılda, kentsel dönüşüm noktasında çok büyük projeler gerçekleştirdik. Kentsel dönüşüm çerçevesinde cumhuriyet tarihimizin en büyük dönüşüm hareketini başlattık. 248 projede toplam 185 bin konutluk gecekondu dönüşüm çalışmaları yaptık. 108 bölgede 53 bin konutluk uygulama başlattık ve bunlardan 31 binini tamamladık.''
Erdoğan, şimdi bu kentsel dönüşüme daha da hız verecek, gelecek dönemde ağırlıkla kentsel dönüşümler gerçekleştireceklerini ifade ederek, ''Türkiye'nin bundan sonraki yol haritasının ana başlıklarından biri deprem kuşağında olan ülkemizin konutlarını karantinaya almak. Fay hattı üzerinde bulunan binaların depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi, deprem dönüşümlerinin sürdürebilirliğinin sağlanması vazgeçilmez, olmazsa olmaz hedefimizdir. Bu aşamadan sonra, doğal afetlere, özellikle de depreme hazırlıklı şehirler inşa etmenin gayreti içinde olacağız'' şeklinde konuştu.