Serkan Demirtaş
Ankara
Türkiye, arka arkaya gelen üç seçimden birincisi olan 30 Mart yerel seçimlerini Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) yüzde 45'i bulan zaferiyle tamamladı.
Bundan sonra ise gözler Ağustos ayında gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine çevrildi.
Ankara'da yapılan değerlendirmelerde, seçim sonucunun, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı cumhurbaşkanlığı seçimleri için en güçlü aday olarak ilan ettiği yönünde.
Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanının seçileceği seçimlerin ilk ayağı 10 Ağustos'ta yapılacak.
Halkın seçeceği ilk cumhurbaşkanının, seçimlerin ilk turunda yüzde 50 oy alması gerekecek.
Yüksek Seçim Kurulu'nun takvimine göre, cumhurbaşkanlığı seçim süreci Haziran ayında başlayacak bu da siyasi partilere, cumhurbaşkanlığı adaylarını tespit etme ve çalışmalara başlama için üç aylık bir süre veriyor.
AKP'nin önemli kararlarıErdoğan ve partisinin bu süre içerisinde vermesi gereken önemli kararlar bulunuyor.
Erdoğan'ı vermesi gereken ilk karar, Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağıyla ilgili.
2011 genel seçimlerinin ardından çokca tartışılmasına karşın başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanı gibi uygulamaları yasalaştıramayan Erdoğan'ın mevcut cumhurbaşkanı yetkileriyle yetinip yetinmeyeceği tartışma konusu.
İkinci soru ise yüzde 45 civarındaki oy oranının Erdoğan'a yetip yetmeyeceği.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Kürt siyasi gruplarıyla barış süreci çerçevesinde uyumlu bir süreç yürütmesi durumunda Erdoğan'ın kritik oylamanın birinci turunda olmasa bile ikinci turunda gerekli desteği Kürt kökenli seçmenlerden alabileceği kaydediliyor.
AKP Genel Başkanı Hüseyin Çelik, seçimlerden sonra yaptığı açıklamalarda, Başbakan Erdoğan'ın AKP'nin cumhurbaşkanlığı için doğal adayı olduğunun altını çizerken, "Cumhurbaşkanlığına adaylık Sayın Başbakan'ın kendi takdiridir” ifadelerini kullandı.
Başbakan, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması durumunda iki dönem hakkı dolayısıyla Cumhuriyetin 100. yılının kutlanacağı 2023'de Türkiye'nin başındaki lider olma ayrıcalığını yaşamış olacak.
Erdoğansız AKP ne yapar?Erdoğan'ı cumhurbaşkanlığı adaylığı açısından düşündüren en önemli nokta ise kendisinin yokluğunda AKP'nin nasıl bir performans göstereceği.
Partinin kurulduğu 2001 senesinden bu yana parti genel başkanlığı yapan ve kişisel etkisiyle AKP'yi Türkiye'nin tartışmasız birinci partisi yapan Erdoğan'a parti çevrelerinden gelen baskılar da genel başkanlığı ve dolayısıyla Başbakanlığı bırakmaması yönünde.
Erdoğan'ın Köşk'e çıkması durumunda ya kendisine bağlı bir AKP üst yöneticisine ya da AKP'nin kurucuları arasında yer alan Abdullah Gül'e partiyi teslim edebileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
Ancak bunlarla ilgili kararların netleşebilmesi için Erdoğan'ın Haziran ayına kadar çok ayrıntılı çalışmalar yaptıracağı ve kararı sona ana kadar vermeyeceği dillendiriliyor.
Başbakan'ın, cumhurbaşkanı adayı olmayı istememesi durumunda ise mevcut Cumhurbaşkanı Gül'e bir dönem daha cumhurbaşkanlığı teklifinde bulunması bekleniyor.
Siyasi koşullara göre, Başbakan Erdoğan,Gül'ün 2. döneminin sona ereceği 2019'da aynı makam için yarışma fırsatını bulabilir.
Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adaylığını düşünmemesi durumunda ise AKP'nin kuruluşunda gündeme getirilen üç dönem kuralını değiştirmesi gerekecek.
30 Eylül 2012'de yapılan AKP kurultayında son kez genel başkanlığa seçildiğini belirterek, üç dönem kuralını uygulayacağı mesajını veren Erdoğan'ın son dönemde söylemini değiştirdiğine dikkat çekiliyor.