ANKARA (A.A) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bir yasa tasarısı hazırladık, her nasıl olduysa, birden bire ihale İsrail'e gitti, ihaleyi İsrailliler aldı(!) Bunu neye dayanarak söylüyorsun? 'Adrese teslim bir ihale' diyorsun. Neye göre bunu söylüyorsun? Neresinde bunun İsrail yatıyor? Neresinde İsrail'e yönelik bir atıf var? 'Efendim, dünyada bu işi İsrail'den başka yapan yok...' OSTİM'e gidersen var mı yok mu görürsün" dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında, AK Parti'nin siyasi tarihte ilklerin partisi olduğunu belirtti. AK Parti'nin öncü ve değişimci, ezberleri bozan, statükoyu zorlayan, dar kalıpları, dar sınırları aşma gayretinde olan bir parti olduğunu anlatarak, "İktidarda bulunan bir partinin genel başkanı olarak şunu söylemekte de hiçbir beis görmüyor, hiçbir kompleks duymuyorum: Muhalefet, iktidar kadar dinamik, iktidar kadar hızlı, üretken olmalıdır" diye konuştu.
Muhalefetin, Türkiye'nin meselelerinde iktidar kadar çözüm arzulaması, süreçlere yapıcı bir katkıda bulunması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "(Muhalefet) Yöntemler konusunda farklı düşünebilir, bu anlaşılabilir. Ama çözümsüzlüğü, bir çözüm olarak benimseyen muhalefet, bu anlayışıyla Türkiye'nin hiçbir yere gidemeyeceği noktasında, gayret gösteren bir anlayışın temsilcisi olur" dedi. Türkiye'nin her meselesinde çözümsüzlüğü savunmanın, değişime, dönüşüme, atılama yönelik her konuda statükodan yana tavır almanın, en küçük meseleden en büyük meseleye kadar her konuda ayak diretmek ve kuru hamaset yapmanın muhalefete prim sağlamayacağını anlatan Erdoğan, bunun Türkiye'ye de hiçbir şey kazandırmayacağını ifade etti.
-MAYINLI ARAZİLER-
Erdoğan, "Dikkat ediniz; 6,5 yıldır hangi meseleye el attıysak, karşımıza hamaset çıktı. Karşımıza, yıldırmaya, vazgeçirmeye dönük bir muhalefet çıktı. 6,5 yıl boyunca Türkiye'nin meseleleriyle birlikte sadece 'istemezük' diyen ama ne istediği belli olmayan bir muhalefetle de mücadele etmek zorunda kaldık" diye konuştu. Aynı tavrın bugün de mayınlı arazilerin temizlenmesiyle ilgili yasa tasarısının görüşmelerinde yeniden uygulandığını ifade eden Erdoğan, bu konunun hassasiyetine dikkati çekti. "Bu denli izan, insaf dışı yaklaşımla, kanun tasarısının gündemde tutulduğunu" belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tasarı Meclis Genel Kuruluna geldiği andan itibaren muhalefetin provokatif tavrı ve tavra bazı köşe yazarları tarafından verilen destek, konuyu çok farklı boyutlara çekmiştir. Konfüçyüs'un bir sözü var: Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak tehlikelidir...TBMM Genel Kurulunda görüşülen yasa tasarısı, tam 6 maddeden oluşuyor.
Herhalde bir sayfalık bir şey. Ancak, ne hikmetse bu tasarıyı, etrafında fırtınalar koparılırken muhalefet temsilcilerinin ya da bu konuda kalem oynatan yazarların tenezzül edip, zahmet edip bu bir sayfalık metni okumamış olması son derece anlamlıdır. Okumuyorsunuz, hiç olmazsa bu tasarıyı getirenlerle bir konuşun. Köşe yazarısınız veya milletvekilisiniz, 'burada ne demek istedi?' Yasa tasarısını okuyup anlamayı bir kenara bırakın, kulaktan dolma iddialarla, dedikodularla adeta hayaller kurarak, komplo teorileri üreterek, meseleyi hiç olmadık noktalara taşıdılar. Niyet okuyuculuğu, ağır bir iftira ve karalamaya dönüşmüştür. Bir süre sonra kendileri dahi inanır hale geldiler.Biz bir yasa tasarısı hazırladık. Her nasıl olduysa, birden bire ihale İsrail'e gitti. İhaleyi İsrailliler aldı (!) Bunu neye dayanarak söylüyorsun? İhale yapılmadan nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin? 'Adrese teslim bir ihale' diyorsun. Neye göre bunu söylüyorsun? Bu bir sayfalık metnin neresinde adrese teslim? İhale, herkese açık olan bir uygulamadır. Ama anlıyorum ki bu adamların hayatında yaptıkları bir ihale bile yok. Görünen bu. Bunlar ihale nedir bilmiyorlar. Kamu İhale Kanunu nedir bilmiyorlar. Kaldı ki bugüne kadar bizim iktidarımız her ihalesiyi şeffaf yapmıştır, medya huzurunda yapmıştır. Bizim bu noktada en ufak bir sıkıntımız yok. Neye dayanarak söylüyorsun? Neresinde bunun İsrail yatıyor? Neresinde İsrail'e yönelik bir atıf var? 'Efendim, dünyada bu işi İsrail'den başka yapan yok.' OSTİM'e gidersen var mı yok mu görürsün."