ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iç ve dış piyasaların Türk ekonomisine güveni ve ileriye dönük olumlu beklentilerinin, Türk lirasının önemli ölçüde değer kazanmasına yol açtığını belirterek, "İhracatçılarımızın sürekli olarak şikayet ettikleri bir husus önümüzdeki dönemde de geçerli olacaktır. Benzer ülkelerdeki tecrübeler bu durumu ne yazık ki teyid etmektedir" dedi.
Ekonomik Koordinasyon Kurulu, Başbakan Erdoğan başkanlığında toplandı. 'Reel Sektör Bakımından İhracatın Sorunları' konulu gündemle toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Devlet Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ve ilgili bürokratlar katıldı.
Toplantının açış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, iktidara geldikleri günden bu yana ekonomide istikrarın sağlanması yönünde önemli gelişmeler sağladıklarını ifade etti. Son 3 yıllık dönemde Türk ekonomisinde yüzde 22.1 oranında büyüme yaşandığını, milli gelirin ise 2002 yılında 2 bin 500 dolar civarındayken 2005 yılında 5 bin dolara yükseldiğini anlattı. Enflasyonun 2005 yılı Aralık ayında yüzde 7.7'ye gerilediğine işaret eden Erdoğan, böylece ekonomide istikrarlı bir büyüme ve enflasyonda önemli bir düşme dönemine girildiğini bildirdi. Sağlanan istikrar ve güven ortamında özel sektörün önünü daha rahat görme imkanına kavuştuğunu kaydeden Erdoğan, bunun sonucunda özel sektör yatırımlarında önemli bir artışın yaşandığını vurguladı.
Ekonomik istikrarın, yerli ve yabancı sermaye yatırımları için en önemli teşvik unsuru olduğunu ifade eden Erdoğan, ekonomide sağlanan bu başarıların bundan sonra da artarak devam ettirilmesinin, temel öncelikleri olduğunu söyledi.
2003-2005 döneminde sanayi sektörü üretiminde ve sanayi ihracatında önemli gelişmeler olduğunu belirten Erdoğan, sanayi ürünleri ihracatının bu dönemde yaklayık yüzde 103 oranında arttığını söyledi. Toplam ihracatın da aynı dönemde benzer bir artış gösterdiğini kaydeden Erdoğan, ihracatın 2002 yılındaki 36.1 milyar dolarlık seviyesinden 2005 yılında 73.4 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. İhracatta yaşanan bu önemli artışların yanında ihracatın sektörel kompozisyonunda da bazı olumlu değişiklikler gözlendiğine dikkat çeken Erdoğan, ihracattaki geleneksel sektörler olan gıda, tekstil, giyim ve demir-çelikte önemli artışlar olduğunu bildirdi. Bu sektörlerin payının 2002 yılında yüzde 46 seviyesinde olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu payın 2005 yılında yüzde 39'a gerilediğini belirtti. Buna karşılık ihracatta makine, elektronik ve otomotiv gibi yeni sektörlerin ağırlığının arttığını ve ihracatın çeşitlendiğini dile getiren Erdoğan, bu üç sektörün payının 2002 yılında yüzde 20 iken özellikle otomotivde gerçekleşen yüksek ihracat artışları ile 2005 yılında yüzde 25'e ulaştığını bildirdi.
Teknoloji içeriği itibariyle değerlendirildiğinde de ihracatın olumlu bir değişim gösterdiğini kaydeden Erdoğan, elektronik, ilaç ve hava taşıtları gibi yüksek teknoloji ve Ar-Ge yoğun sektörlerin payının 1996 yılında yüzde 2.5 olduğunu, 2004 yılında ise yüzde 6.3'e yükseldiğini vurguladı. Otomotiv, kimya, makine ve metal eşya, demir çelik ve petrol ürünleri gibi sektörlerin payının ise 1996'da yüzde 34.6 iken 2004'te yüzde 50.2'ye çıktığını anlatan Erdoğan, ihracattaki bu değişim ve gelişimin, ülkelerin yapısına doğru bir gelişmeyi işaret ettiğini ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Bu durum, ekonomimize kazandırılan rekabetçi yapının bir sonucudur. Bu noktaya gelmek için yapısal reformlara ağırlık verilmiştir. Bir yandan mali disipline titizlikle riayet edilirken, diğer yandan üretim, ihracat ve ticareti artırmak amacıyla vergi oranlarında indirime gidilmiştir. Kurum kazançları üzerindeki vergi yükü yüzde 65'ten yüzde 45'e düşürülmüştür. 10 puanlık kurumlar vergisi oran indirimi ile bu yük yüzde 35'e düşecektir. En üst dilimdeki gelir vergisi oranı 5 puan düşürülmüştür. Ayrıca TBMM gündemindeki bir tasarıyla ücret dışındaki gelirlerden alınan gelir vergisi bütün dilimlerde 5 puan daha düşürülecektir" diye konuştu.
Vergilerdeki indirimlerin yanı sıra ihracata yönelik olarak Eximbank kaynaklarının artırıldığına işaret eden Erdoğan, 2002 yılında 4.9 milyar dolar kredi kullandıran Eximbank'ın, 2005 yılında 7.7 milyar dolar kredi verdiğini ifade etti. Erdoğan, sağlanan istikrar neticesinde ihracatçıların önemli ölçüde, uygun koşullarda dış finansman kullanma imkanına kavuştuklarını belirtti. Ekonomik göstergelerdeki iyileşmenin kalıcı olması ve özel kesim yatırımlarının ivme kazanması için Hükümet olarak iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmalarına özel önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bu amaçla yatırımların gerçekleştirilmesinde karşılaşılan idari engellerin ortadan kaldırılması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve bu sayede piyasalara girişin kolaylaştırılması ile ilgili çeşitli düzenlemeler yapıldığını dile getirdi. Bu kapsamda şirket kuruluşunun kolaylaştırıldığını, doğrudan yabancı yatırım için aranan minimum sermaye miktarı ve ön izin alma şartının kaldırıldığını, yabancıların çalışma izinlerinin tek elden verilmesinin sağlandığını, fikri mülkiyet hakları sisteminin güçlendirildiğini, ÇED süresinin kısaltıldığını, işyeri açma ruhsatı alma işlemlerinin sürelerinin kısaltıldığını anlattı. Yeni çıkarılan Kalkınma Ajansları Kanunu ile illerde izin başvurularının yapılacağı, takip ve koordine edileceği tek mercii olarak yatırım destek ofislerinin oluşturulacağını belirten Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyi'nin kurulduğunu ve önemli büyüklükteki yatırımların hangi ülkelerde yapılacağı kararını veren çok uluslu şirket yönetim kurulu başkanlarının ve en üst düzey yetkililerinin Türkiye'ye danışmanlık sağlayabilecekleri bir platform oluşturulduğunu ifade etti.
İhracatçıların lojistiğe yönelik sorunlarının çözümü konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Erdoğan şunları söyledi: "Mevcut limanlarımızdan 7 adedi özelleştirme kapsamına alındı. Bu özelleştirmeler sonrasında altyapı yatırımlarının tamamlanması ile limanlarımızın teknolojiye, uluslararası kural ve standartlara uyumunun sağlanması yönünde önemli adımlar atılmış olacaktır. Ayrıca limanlarımızın demiryolu bağlantılarının ve ana ulaşım koridorlarına bağlantılarının tamamlanması ile demiryolu ve karayolu bağlantılı kombine taşımacılığın geliştirilmesi hedeflenmektedir. Özel sektör tren işletmeciliğinin yaygınlaştırılması yönünde çalışmalar yapıyoruz. Organize sanayi bölgelerine demiryolu bağlantı hatları özel sektör katkısı ile inşa edilmektedir.
Gümrük kapılarında yaşanan sıkışıklıkları aşabilmek amacıyla yap-işlet-devret modeliyle Gümrük Kapılarının özel sektör eliyle yapılması projelerine ağırlık verilmiştir. Habur Sınır Kapısı'nda devam eden inşaat Mayıs ayında sona erecektir. Cilvegözü, Sarp ve Kapıkule sınır kapılarının inşaatına ise önümüzledi aylarda başlanacaktır. Gümrük otomasyon çalışmalarına devam edilecektir. İşgücü piyasalarını yeniden düzenlemeye yönelik çalışmalara devam edilecektir. Hükümet olarak sanayicinin ve ihracatçının girdi maliyetlerini artırmamaya özellikle dikkat ediyoruz. Ham petrol varil fiyatı 2002 yılı Kasım ayında 23 dolarken, bugün 70 dolara zorlamaktadır. Ham petrol fiyatlarındaki bu olağanüstü artış diğer dünya ülkelerinde yurt içi fiyatlara önemli ölçüde yansıtılırken, ülkemizde en az seviyede yansıtılmıştır. Ayrıca büyük ölçüde ham petrol fiyatları ile bağlantılı olan elektrik fiyatları artırılmak bir yana Kasım 2002 seviyesine göre Türk lirası cinsinden yüzde 6.4 oranında düşürülmüştür".
İhracattaki artışın istikrara kavuşturulmasının, ekonominin sağlıklı bir yapıya kavuşması açısından önem taşıdığını ifade eden Erdoğan, globalleşmenin bütün hızıyla devam ettiği, mal ve hizmetlerin serbestçe alınıp satıldığı bir dönemde Türkiye'de istihdamın ve üretimin artırılmasının ancak ihracatın artırılması ile sağlanacağını belirtti. Son dönemde Çin, Pakistan, Endonezya ve Hindistan gibi işgücünün ucuz olduğu ülkelerle rekabetin zorluğunun ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, bu zorluğun ancak tekstilde moda, marka, kalite ve verimliliğe önem veren bir üretim yapısıyla aşılabileceğini söyledi.
Erdoğan, "İç ve dış piyasaların Türk ekonomisine güveni ve ileriye dönük olumlu beklentileri, Türk lirasının önemli ölçüde değer kazanmasına yol açmıştır. İhracatçılarımızın sürekli olarak şikayet ettikleri bir husus önii ümüzdeki dönemde de geçerli olacaktır. Benzer ülkelerdeki tecrübeler bu durumu ne yazık ki teyid etmektedir. Bu çerçevede Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısının bugünkü gündemini ihracatçının sorunlarını değerlendirmek ve çözüm önerilerini görüşmektir. Bugün, özellikle ihracatın ve reel sektörde sağlanan gelişmelerin devam etmesi yönünde ne gibi tedbirler alınması gerektiği hususunu görüşecek ve gerekli tedbirler için adımlar atılacaktır" şeklinde konuştu. Erdoğan, açıklamalarının sonunda gazetecilerin, Türk lirasının aşırı değerlenmesini beraberinde getiren kur politikasına devam edilip edilmeyeceği sorusu üzerine toplantıda bu konuları da değerlendireceklerini ifade etti.