HABER

Erdoğan, turizm politikalarını açıkladı

İSTANBUL (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin muhteşem kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin öne çıkarılmasını, 2010 turizm vizyonumuzun önceliği saydık" dedi.

Başbakan Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen "Turizm Hamlesi" konulu basın toplantısına katıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Erdoğan, Türkiye'nin yeni turizm politikalarını açıkladı.

Erdoğan, "Milletimizin seçilmiş temsilcileri olarak bizler, uygarlığa en özgün, en değerli katkılarımızın kültürümüzden ve kültürel potansiyelimizden doğabileceğine inanıyoruz. Yüzyıllardan gelen muhteşem medeniyet birikimimizin bugünlerin dünyasını kavrayacak yeni değerler arayışındaki insanlığı yeni ve zengin bir özle mayalayacağına inanıyoruz. Biz turizmi sadece ekonomik bir olgu olarak görmüyoruz. Bizim turizm vizyonumuzun temelinde ülkemizi, kültürümüzü ve insanımızı kendi doğallığı, gerçekliği ve güzelliği içinde ortaya koyma düşüncesi vardır. Turizmi çevrelendiği kültürel değerlerden ayrı düşünmek mümkün de değildir, doğru da değildir" dedi.

Başbakan Erdoğan, hükümetin turizm vizyonunun temelinde tesis ve işletme odaklı bir anlayış değil, çevre odaklı bir turizm yaklaşımı olduğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde turizm ekonomisinin oluşturduğu dinamizmin, Türkiye'yi rakipsiz kılacak bir sinerjiye dönüşeceğinin altını çizen Erdoğan, "Bu sebeple kültürel mirasımızın korunmasını, Türkiye'nin muhteşem kültürel çeşitlilik ve zenginliğinin öne çıkarılmasının 2010 turizm vizyonumuzun önceliği saydık. Yıllar yılı duyarsız yönetimler kültür varlıklarımızın ziyarete açılmasından elde edilen gelirleri, bu gelirin kaynağı olan müze gibi yerlerin perişan hallerine sırt çevirerek çarçur etmişlerdir ama biz bu yağmaya son vererek, sorumsuzluk devrini kapattık. Turizmde sorumlu ve akılcı yönetim dönemini başlatmış bulunuyoruz. Bundan böyle müze gelirleri döner sermaye aracılığıyla kültürel mirasın korunmasıyla ilgisi olmayan işlere harcanmayacak, bu gelirler doğrudan doğruya yine insanlık mirası olan bu eserlere tahsis edilecektir" diye konuştu.

İŞADAMLARINA ÇAĞRI Erdoğan, döner sermaye işletmesinin, 6 ay gibi kısa bir zamanda içinde bulunduğu borç batağından kurtarılarak, kar eden ve kültürel mirasa yılda 50 milyon doların üzerinde kaynak ayırabilen bir işletmecilik yapısına kavuşturulduğunu söyledi. Yeni projeler, yeni programlar ve yeni kaynaklarla bu pastanın büyütülmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu amaçla çok önemli bir adım attık. Vergi kanunlarımızda değişiklik yaparak, özel sektörün şirketlerimizin ve özel şahısların kültürle mirasın korunması amacıyla hazırlanan projelere katkı niteliğindeki harcamalarını bilançolarına gider olarak kaydedilmesine imkan sağladık. Ben inanıyorum ki ülkemizde insanlık mirası olan eserlerin korunması konusunda hassasiyet taşıyan pek çok vatandaş ve işadamı var. İmkan sahibi bu dostlarımızın kendilerine sunulan bu yeni imkandan haberdar olmama ihtimalini düşünerek kendilerine bir çağrıda bulunuyorum. İmkanları müsait olan işadamlarımız, adlarının büyüklüğüne yakışır hamiyetperverliklerini kültür mirasından esirgemesinler".

"TÜRK TURİZMİ, ÖZAL'LA BİRLİKTE ÖNEMLİ İLERLEMELER KAYDETTİ" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, büyük tarihi, doğal ve kültürel zenginliklere sahip olan güzel bir ülke olduğunu belirterek, "Hepimizi bu topraklara sevdalı kılan, bu güzelliklerin önemli bir parçası da bizden önce yaşayanların bize bıraktıkları zengin mirastır. Bu ülkenin güzelliklerini korumak ve geliştirmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluk sadece devlete ve siyasetçilere yüklenemez. Çeşitli uygarlıkların mirası olan yerler, anıtsal eserler, camiler kısacası bütün bu eserler, hepimizin ilgisini bekliyor. Bütçe dengelerini korumak zorunda olduğumuz şu dönemde 2004 yılında 100 trilyon lira ilave bir ödenek tahsisi yaptık. Tahsis edilen kaynaklarla birlikte en az 300 milyon dolarlık bir kaynak kültürel mirası koruma projelerine ayrılmış olacak. Bu kaynakları çok daha büyütme gayreti içinde olacağız" dedi.
Erdoğan, hükümetin kalkınma vizyonunun temel taşlarının, verimlilik, rekabet ve sürdürülebilirlik olduğunu söyledi. Erdoğan, "Türk turizmi Rahmetli Özal'la çıktığı yolda, çok önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Birinci hamle dönemi diyebileceğimiz bu evre, döneminin şartları içinde tasarlanabilen sınırlarına gelip dayanmış ve artık ikinci hamle dönemini başlatmanın zamanı gelmiştir. Birinci dönemin tecrübelerinden ve birikiminden yararlanarak daha büyük bir atılımı gerçekleştirmek üzere kararlı projeleri hayata geçirmenin zamanıdır. Deniz, kum güneş üçlüsünün önemini küçümseyen bir anlayışa sahip değiliz. Türkiye'nin bir turizm ülkesi olarak deniz, kum, güneş üçgeninin sınırlarına sığmayacak kadar zengin bir potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. Termal kaynaklarımızın imkanlarını, sağlık ve güzellik alanında rakipsiz bir ürün zenginliği ortaya çıkarmanın planlarını yapıyoruz. Kıyı bölgelerimizde yoğunlaşan turizm hareketliliğini Anadolu içlerine ve tüm ülkeye ulaştıracak kapsamlı projeler hazırlıyoruz" şeklinde konuştu.

"GİRİŞİMCİLERİN ÖNÜ AÇILIYOR"
Sivil havacılık alanında da adımlar atıldığını belirten Başbakan Erdoğan, "Türkiye'yi yatırıma azmeden girişimcilerimizin önünü açma çabası içindeyiz. Bunun bir parçası olarak sivil havacılık sektörünün önündeki engelleri de bir bir kaldırdık. Bu konuda attığımız adımlar hayata geçtikçe, Türkiye'nin çeşitli illeri arasında hem hesaplı, hem de güvenli hava trafiği oluşacaktır. Türk mutfağının geliştirilmesi ve tanıtılması konusunda da çalışmalarımız var. Hem bir araştırma hem de bir eğitim kurumu olarak düşündüğümüz Türk mutfağı enstitüsünü, 2004 yılı içinde İstanbul'dan başlayarak hayata geçiriyoruz. Turizm planlamasında insana ve insanın tabiatla sağlıklı ilişkisine yoğunlaşan kalite odaklı turizm anlayışını hayata geçiriyoruz. Biz turizmimizi sayıların dar ufkunda görmüyor, ele almıyoruz. Biz bu anlayışımızı reform denecek bir çalışmayla ortaya koyduk ve ispat ettik" dedi.
"Türk turizmi daha güçlü sektör yapısına kesinlikle kavuşacaktır" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Projeler sonunda 1 yılda toplam yabancı ziyaretçi sayısı 30 milyon turiste ulaşacak ve bu, bugünkü rakamın yaklaşık 2 katı. Buna paralel olarak uygulayacağımız ürün çeşitlendirme ve zenginleştirme projelerinin sonucunda bir yılda turizmden elde edeceğimiz toplam gelir 30 milyar dolar olacak. Bu rakam da bugünkü gerçekleşmenin yaklaşık 3 katıdır. Bu rakamların gerçekleşmesi, bugünkü kurulu kapasite imkanlarıyla mümkün değil, bu nedenle başta İstanbul olmak üzere mevsimler veya bölgesel olarak verimli kılamadığımız atıl kapasitelerimizi işler hale getirecek projelere öncelik verilecek. Türkiye'nin kurulu, nitelikli yatak kapasitesi 1 milyonun üzerine taşınacaktır. Yaklaşımımızın gerçek bir vizyon değeri taşıması için mutlaka uzak hedefleri gözetmesi lazım".

İSTANBUL TURİZMİ Recep Tayyip Erdoğan, 2006 yılı sonuna kadar gerçekleştirilecek hedefler konusuna da değinerek, "Toplam yabancı ziyaretçi sayısında 20 milyon turist rakamına ulaşılacaktır diye iddia ediyoruz. Turizm sektöründe döviz cinsinden elde edilecek gelir toplamı 18 milyar dolar düzeyine ulaşacak. Bu sayede 500 bin kişiye yeni iş imkanı olacak. Bu sözleri yerine getirmek bizim boynumuzun borcudur. Yeter ki azmedelim, kararlı olalım ve inanalım. Sadece hedefleri ortaya koymak yetmez, önemli olan sizleri bu hedeflere ulaştıracak olan kaynaklar, iş planlarının varolup olmadığı. Bu konuda en öncelikli projemiz İstanbul projesi. Sadece İstanbul'un gerçek potansiyeliyle Türk turizminde hak ettiği yeri alması bile hedeflerin gerçekleşmesi yükünün yarısını tek başına taşıyabilir. Bunun için İstanbul'a daha fazla özen göstermemiz, hak ettiği ilgiyi ondan esirgememiz iayarsız yönetimler kültcap ediyor. Belediye Başkanı olduğum sırada İstanbul'da projeler yapar ama Ankara'ya sesimi duyuramazdım" diye konuştu.
İstanbul'a yönelik projeler için ilave 100 trilyon liralık ödenek ayrıldığını belirten Erdoğan, "Allah'a şükürler olsun, aziz milletimiz ilelebet bahtiyar olsun. Bize bu sevdamızı gerçekleştirme fırsatı verdi. Bu fırsatı vatanımız için nimete dönüştürecek imkanları bulup çıkarmak, bizin boynumuzun borcudur. İstanbul'da en önemli işimiz tarihi yarımadanın kurtarılması, korunması ve yeniden İstanbullulara kazandırılmasıdır. İstanbul'a yönelik hizmetlerimizi büyük bir başarıyla gerçekleştireceğimize inanıyorum" ifadelerini kullandı.

En Çok Aranan Haberler