HABER

Erdoğan'dan Bahçeli'ye ''TOKİ'' yanıtı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendilerine yönelik sözlerine yanıt verdi.

Erdoğan, ''Tehdit savurmayı bırak. Takdir etme olgunluğuna sahip değilsen, hiç değilse milletin takdir edeceği bir siyaset ortaya koy. Milletin kınamayacağı bir siyaset üslubu kullan'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendilerine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Erdoğan, Bahçeli'nin, ''İktidara geldiğimizde, TOKİ'nin bütün çalışmalarını didik didik inceleyeceğim, hükümetin kademelerinde görev alan AK Parti'lilerin malvarlıklarını inceleyip fitil fitil burunlarından getireceğim'' dediğini belirtti.

''Bu beyefendi, daha önce TOKİ'nin bağlı olduğu Başbakan Yardımcısıydı'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

''Adama sormazlar mı, sen kaç konut yaptın? Önce bunun hesabını ver. Sormazlar mı, Sayın Bahçeli TOKİ sana bağlıydı, sen ne yaptın? Önce bunun hesabını ver. Bir de adama sormazlar mı 450 bin konut, kibrit kutusu değil bunlar. Bunlar nereden, nasıl yapılıyor, bu binalar neyle yükseliyor? Bunun kaynağı nerede, sormazlar mı? Demek ki bir şeyler var. Eğer bu ülkede geçmişte olduğu gibi yolsuzluklar devam etmiş olsaydı bunlar yapılabilir miydi? Eğer bu yolsuzluklar devam etmiş olsaydı, bu bölünmüş yollar, okullar, hastaneler, enerjide dağılım ağı, KÖYDES, BELDES yapılabilir miydi, tarımda bu teşvikler verilebilir miydi? Bunlar sorulmaz mı? Siz pislediniz, siz borçlandınız, biz sizin borçlarınızı temizliyoruz. IMF'den 30 milyar dolar borç aldınız, 23.5 milyar dolar ile bize devrettiniz, biz şimdi bunu 5.5 milyar dolara indirdik. Siz borçlandınız, biz ödedik. Merkez Bankası, döneminizde 27 milyar dolar döviz rezervine sahipti, şu anda altın hariç 82 milyar dolar döviz rezervine sahip. Sizin lügatinizde 'insaf' diye bir kelime yok mu? Adama sorarlar; Merkez Bankası buralara nasıl geldi? Sürekli olarak görev zararı diye yutturulan Ziraat Bankası, Halk Bankası'nın durumu... Şimdi bunlar Türkiye'nin en çok kar eden bankaları haline geldi. Bu nasıl oldu diye sormazlar mı? Bunları biz böyle devraldık. Ama el vicdan, el insaf yok. Bunlar ortaya ne bir vizyon koyabiliyor ne bir siyasal proje koyabiliyorlar ne de toplumun kabullenebileceği bir siyaset üslubuna sahipler. 'İktidara gelince yol yapacağım, 500 bin konut üreteceğiz, Türkiye'nin milli gelirini 2 trilyon dolara çıkaracağız, Türkiye'yi büyüteceğiz' diyemez bunlar. Çünkü bunların böyle bir vizyonu yok.''

Erdoğan, TOKİ'nin 2023 yılı için ikinci bir 500 bin paketini önüne koyduğunu belirterek, yeni önemin çok daha farklı olacağını vurguladı. ''Artık biz köprü altında, kenarda, köşede vatandaşımızı görmek istemiyoruz'' diyen Erdoğan, imkanı hiç olmayan vatandaşlara yönelik 45-50 metrekarelik özel daireler yapacaklarını söyledi. Peşinatsız, ayda 100 lira taksitle, 20-22 yıl vadeyle vereceklerini, iş teminini de sağlayacaklarını anlatan Erdoğan, vatandaşı bu ezilmişlikten kurtaracaklarını ifade etti. İkinci paketin ağırlıklı olarak bu şekilde olacağını belirten Erdoğan, ''Bu ülkenin vatandaşı bu yaşamı hak ediyor. Biz de sosyal devlet olmanın gereğini yerine getireceğiz'' dedi.

-''ABDESTİNDEN ŞÜPHESİ OLANIN NAMAZINDAN ŞÜPHESİ OLUR''-

CHP, MHP ve BDP'lilerin kürsüye çıkıp ''Siz sadaka dağıtıyorsunuz, bu ülke sadaka devleti değil'' dediklerini hatırlatan Erdoğan, ''Bu devlet sosyal devlettir; demokratik, laik sosyal bir hukuk devletidir. Sosyal devlet yokluk içindeki vatandaşına ulaşacak. Onun yiyeceğini, giyeceğini, soğuksa sobasını ulaştıracak. Yapılan budur, devletin görevidir. Bunu sadaka diye niteleyenler, önce gitsinler 'sadaka'nın tanımını öğrensinler'' diye konuştu.

Sadakayı hali vakti yerindeki insanların yaptığını, ''bir elin verdiğini öbür elin görmediğini'' belirten Erdoğan, devletin yaptığının ise asli görevi olduğunu söyledi. Mümkün olduğunca devletin de bunu göstere göstere yapmaması gerektiğini, valilere de bu telkini yaptıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Yanlışlar, eksikler olabilir ama yapılan budur. Bunu hiçbir zaman sadaka olarak nitelemeye de kimsenin hakkı ve salahiyeti yoktur. Ama bunların lügatinde, kitabında 'sadaka' diye bir kavram olmadığı için bunlar bunu böyle tanımlayabilirler. Bu kervan yürüyor, fakir fukara, garip gurebayı bulacağız, onlara valilerimiz, kaymakamlarımız vasıtasıyla, Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonu'ndan gerekli destekleri vermeye devam edeceğiz. İşte bunlar, bütün bu yapılanları takdir edecekleri yerde, bunlara nasıl bir kılıf uydururuz, bunun gayreti içinde. Çıkmış 'fitil fitil burnundan getireceğiz' diyor. Her zaman söylüyorum; abdestinden şüphesi olanın namazından şüphesi olur. Bizde böyle bir şüphe, dert yok. O senin derdin. Onun için her zaman tavsiye ediyorum; aynaya bak karşımıza öyle gel.''

-''MECALİNİZ KALMADI KAÇTINIZ''-

Erdoğan, koalisyon hükümetinin 3.5 yıl iktidarda kalabildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''3.5 yıl iktidarda kalabildin, niye ayrılıp erken seçime gittiniz? Mecaliniz kalmadı, kaçtınız. Halbuki 5 yıllık göreviniz vardı, daha 1.5 yıl kalabilirdiniz. Ama kalamadınız, gittiniz. Şimdi vatandaş AK Parti'ye görev veriyor. Şu anda hamdolsun 8. yılın içindeyiz. Niye rahatsız oluyorsunuz? Vatandaş bize bu görevi verdi ama biz birilerine benzemeyiz. Bizim vatandaşımız, milletimiz bizi görevlendirir, milletimiz bizi görevimizden alır. Görevlendirdiği zaman görevdeyiz, aldığı zaman 'eyvallah' deriz. Bizim farkımız bu. Birileri bazı çirkin benzetmeler yapıyor. O benzetmelerin muhatabı değildir AK Parti. Biz iktidarı 2002 sonunda devraldığımızda incelenecek bir TOKİ bile bulamadık. Halbuki o dönemde TOKİ, Sayın Bahçeli'ye bağlıydı. O dönemde çalışanlar anlatıyor; 'sabah saat 10-11'de işe gelirdik, kahvaltımızı yapardık, Karanfil Sokak'taki kafelerden çıkmazdık, saat 3-4 gibi de mesai biter giderdik.' TOKİ'nin kapısına fiilen kilit vurulmuştu, resmi olarak da neredeyse kilit vurulacaktı. İşte o kurum bugün 480 bin konut rakamına ulaştı, bir 500 bin konut daha hedeflenmiş durumda. Bugün artık çok iyi anlıyoruz ki, birileri o dönemde bunları çok kötü korkutmuş ki 'fitil fitil burnunuzdan getiririz' demiş, onlar da bu korkuyla TOKİ'nin kapısına kilit vurmuşlar. Bunların niye acele etmediği belli. Bunların iktidarları döneminde taş üstüne taş koyamadıkları belli. Belli ki korkutulmuşlar, korkmuşlar. Belli ki siyasi tecrübeleri bunlara, korkunun ecele faydasının olmadığını bir türlü anlatamamış. Biz korkmadık, korkmayacağız. Bu ucuz tehditlere de pabuç bırakmadık, bırakmayacağız. Alnımız ak. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Bu tehditleri savuran beyefendiye de samimi şekilde söylüyorum; tehdit savurmayı bırak. Takdir etme olgunluğuna sahip değilsen, hiç değilse milletin takdir edeceği bir siyaset ortaya koy. Milletin kınamayacağı bir siyaset üslubu kullan.''

AA

En Çok Aranan Haberler