HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan'dan Bahçeli'ye yanıt: Haddin değil

Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, ''Sen İstanbul'da yaşayana 'Konstantinapolis' dedirtemezsin. Bu milletin evlatları İstanbul'a ne ad verildiğini çok iyi bilir'' diye seslendi.

RİZE (A.A) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, ''Sen İstanbul'da yaşayana 'Konstantinapolis' dedirtemezsin. Bu milletin evlatları İstanbul'a ne ad verildiğini çok iyi bilir'' diye seslendi.

Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'ndeki ''AK Parti Rize İl Danışma Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, ''eleştiri yapılırken, geçmiş ile bugünün mukayesesinin yapılması gerektiğini'' ifade etti. Konuşmasında, komuoyunda ''Demokratik açılım'' olarak nitelenen çalışmalara da değinen Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

''Hani halk arasında 'Kürt açılımı' diye konuşuluyor. 'Kürt Sorunu', 'Güneydoğu Sorunu' ne derseniz deyin... İçişleri Bakınım bu işin koordinasyonunu yürütüyor. Düşünebiliyor musunuzsunuz; bu ülkenin ana muhalefet partisine, muhalefet partilerine mektuplar yazdı. 'Yüzde 1'ün üzerine oy alanlara gideceksiniz dedik, yüzde 1'in altında oy alanların da genel başkanlarını gerekirse arayın, görüşün' dedik. Şimdi mektuplar gidiyor. Daha bu sürecin içinde ne var ne yok bilmeden anında 'ret' cevabı... Hani bunlar uzlaşmadan yanaydı? Bu CHP, 'uzlaşmadan yana olduğunu' hep söylemiyor muydu? AK Parti'nin uzlaşmadan yana olmadığını söyleyen değil miydi CHP? Bu, 'MHP' demiyorum; Sayın Bahçeli'yi söylüyorum, böyle değil miydi? Çünkü ben de Sayın Bahçeli'den randevu istedim, bana randevu da vermedi.''

-''BU BİR MİLLİ BİRLİK HAREKETİDİR''-

''Hani bunların uzlaşmadan olma yanı?'' diye soran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben, MHP'nin içerisinde Sayın Bahçeli gibi düşünmeyen insanların çok büyük bir yekun tuttuğuna inanıyorum. Aynı şeyin CHP içinde olduğuna da inanıyorum. CHP'nin içinde, şu anda, Baykal'ın yaptıklarını tasvip etmeyenler var ama seslerini çıkaramıyorlar. Onları da seslerini çıkarmaya davet ediyorum. Niçin? Bu bir milli birlik hareketidir, onun için. Milli birlik hareketi...''

Erdoğan, ''engin gönüllü olmayı Karadeniz'den öğrendiklerini'' belirterek, şöyle konuştu:

''Biz Kaçkar Dağları gibi adil cenap olmayı buralarda öğrendik. Gerektiğinde Fırtına Deresi gibi coşmayı; gerektiğinde durulmayı Rize'de öğrendik. Bizim aldığımız edep ve adap; Yunus Emre'nin diliyle 'yaradılanı severiz, yaradan ötürü' anlayışıyla... Ben insanın Türk mü, Kürt mü, Laz mı, Çerkez mi, Boşnak mı, Arnavut mu olduğuna bakmam... Siyah mı, beyaz mı olduğuna bakmam... Ben, yaradan Allah yarattığı için severim. Benim anlayışım bu.

Çıkmış geçenlerde, sayın Bahçeli konuşma yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı Bitlis'te 'Norşin' demiş onu eleştiriyor. Benim için de diyor 'O da Potomyalı, 'yakın bir zaman sonra da' diyor, 'İstanbul'un girişine bunlar Konstantinapolis' derler diyor. Sayın Bahçeli, aç, Nutku oku... Atatürk, Güroymağa ne demiş 'Norşin' mi demiş, Güroymak mı demiş?. Oradan bunun dersini al...''

-''BIRAK POTOMYA DİYEN 'POTOMYA' DESİN, GÜNEYSU DİYEN 'GÜNEYSU' DESİN-

Başbakan Erdoğan, ilçesinin adının şu anda ''Güneysu'' olduğunu da anımsatarak, şöyle devam etti:

''Ama Güneysu'da yaşayan benim hemşehrilerim orada Potomya da diyor Güneysu da diyor. Ama nüfus kağıtlarına baktığın zaman Güneysu yazıyor. Niye bundan rahatsız oluyorsun? Ya bırak Potomya diyen Potomya desin, Güneysu diyen 'Güneysu' desin. Sen resmi olana bak. Bundan, böyle bir sıkıntı var mı? Yok...

Bunları mesele etmeyelim... Ama olay İstanbul'un olayına geldiği zaman sene 1453, ad öyle konmuş o günden bugüne gelmiş. Sen İstanbul'da yaşayana 'Konstantinapolis' dedirtemezsin. Bu milletin evlatları İstanbul'a ne ad verildiğini çok iyi bilir. Bugün de ne deneceğini çok iyi bilir, olay budur... Ama sen kendin öyle görüyorsan, o ayrı mesele... Ama kalkıp da sen ne Tayyip Erdoğan için böyle bir şey konuşabilirsin, senin haddine değil, ne AK Parti için böyle bir şey konuşabilirsin, senin haddine değil. Böyle bir vasiyeti sana kimse vermedi sayın Bahçeli... Önce haddini bil, kendini bil... Bak bu ifadeleri kullanmamış olsan ben buralara gelmem seni muhatap da almak istemiyorum zaten. Ama buralara geldiğin zaman bu damara dokunmaktır. Çünkü bizim kimlik noktasındaki hassasiyetimizi biz kimseye oynattırmayız, buna kimsenin gücü yetmez ne Baykal'ın ne senin... Ve yanında gezdirdiğin adamlara da dikkat et. Onların da hangi telde ne zaman ne oynayacakları belli değil.''

Express


En Çok Aranan Haberler