HABER

Eve sığmayan antika tutkusu

Yalova'da yaşayan 58 yaşındaki emekli İsmet Karataş, 15 yaşından beri biriktirdiği, artık evine ve dükkanına sığmayan "1800'lü yıllara ait piyano, 200 yıllık dikiş makinesi" gibi bazıları antika 2 binden fazla eski eşyasını müzede sergilemek istiyor - İsmet Karataş: - "43 yıllık birikimi büyük bir emekle oluşturdum. Teker teker topladım. İğneyle kuyu kazar gibi... Bu kadar olacağını tahmin etmiyordum. Artık eve de sığmaz oldu. Mecburen bir dükkan düşündük. Dükkana taşıdım" - "Antika eşyalarımı bir tek benim görmem, sevmem artık mutlu etmiyor. Koleksiyonumu soyadımın konulması şartıyla bedelsiz komple verebilirim. Bir resmi kurum gelse teşhir etmek amacıyla bu eşyalarımın bulunduğu dükkanımın anahtarını bile veririm"

YAVUZ EMRAH SEVER - Yalova'da yaşayan 58 yaşındaki emekli esnaf İsmet Karataş, 43 yıldır biriktirdiği, artık evine ve dükkanına sığmayan bazıları antika 2 binden fazla eski eşyasını bir müzede sergilemeyi amaçlıyor.

Çocukluk yıllarının geçtiği İstanbul'da mahrukatçı (yakacak satıcısı) babasıyla eski evlere tadilata da gittiklerinde antika eşyalara ilgi duymaya başlayan İsmet Karataş, 15 yaşından itibaren büyük emek vererek biriktirdiği 2 binden fazla, bazıları antika 600 çeşit eşyayı, Rüstempaşa Mahallesi Kaymakam Erkin Sokak'taki dükkanında sergiliyor.

Koleksiyonunu soyadının verileceği bir müzede sergileyecek makama teslim etmeye hazır olan Karataş, bunun için bazı girişimlerde de bulundu.

Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahrukatçı babasıyla İstanbul'da bazı ahşap yapılara tadilat yapmak üzere gittiklerinde antika eşyalar gördüğünü ve buna ilgi duymaya başladığını belirterek 15 yaşından beri koleksiyon oluşturma adına eski eşya biriktirdiğini söyledi.

Antika biriktirme konusunda ticari düşünmediğini ifade eden Karataş, şöyle devam etti:

"43 yıllık birikimi büyük bir emekle oluşturdum. Teker teker topladım. İğneyle kuyu kazar gibi... Bu kadar olacağını tahmin etmiyordum. Evimde topluyordum ilk önce. Ev büyüktü. Artık eve de sığmaz oldu. Mecburen bir dükkan düşündük. Dükkana taşıdım. Burada nefes alıyorum. Bazen buraya üniversite öğrencileri uğrar. Bakarlar, dokunurlar, onların aldığı keyiften fazla keyif alırım. Gece yarısı telefon gelse güzel bir eşya ise gidip alırım. Eşyalarımın piyasa değeri 500 bin liraya yakındır."

- Antika eşyalarını müzede sergilemenin hayalini kuruyor

Karataş, koleksiyonunda kolay kolay bulunamayacak antika eşyalar olduğunu belirterek "Mesela 1874 yılında yapılmış halen çalışan piyona var. İstanbul Florya'dan geldi. Dikiş makinemiz var 200 senelik. Kahve değirmenleri, porselen ütü, mangallar, tüfekler, taş plaklar, radyolar... Bunlar kolay bulunacak eşyalar değil." diye konuştu.

Antika eşya biriktirirken iyi hesap yapmanın önemli olduğunu dile getiren Karataş, "Kahvehaneye gidene kadar antika eşyalara para harcıyorum. Halen de öyle düşünüyorum. Kahvehaneye gitsek haftada 500 lira ödeyeceğiz. Ayda 2 bin lira yapar. Antika biriktirme işi ise kayıp değil. Bana bir şey olsa torunlarıma, çocuklarıma kalır. Onlar bir şekilde değerlendirirler." dedi.

Karataş, herkesin bir hayali olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

"Çiftlikköy Belediye Başkanı Ali Murat Silpagar ile de görüştüm. Koleksiyonumu bir tek benim görmem, sevmem artık mutlu etmiyor. Koleksiyonumu soyadımın konulması şartıyla bedelsiz komple verebilirim. Bir resmi kurum gelse teşhir etmek amacıyla bu eşyalarımın bulunduğu dükkanımın anahtarını bile veririm. Bunun hayaliyle yaşıyorum."

En Çok Aranan Haberler