Köylülerden Tepeköy eski muhtarı Halil Battal, "Bazı yabancıların çanta içinde Oktay Konyar'a para verdiklerini gördüm" şeklinde ifade verdi.
Ankara DGM eski Savcısı Nuh Mete Yüksel döneminde siyanürlü altın karşıtı gösteri ve yürüyüşler düzenleyen Bergama Çevre Yürütme Kurulu Başkanı Oktay Konyar ve köylülerin, "Türkiye'nin bütünlüğü ve laik cumhuriyet aleyhinde gizli ittifak oluşturdukları" iddiasıyla açtığı dava kapsamında 29 kişinin, bugün Bergama Adliyesi'nde talimatla ifadeleri alındı. Bergama Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ergun Kurdak tarafından gerçekleştirilen talimatlı duruşmaya, Avukat Senih Özay ve Özcan Durmaz, İzmir'de ifade vereceklerini bildirerek katılmadı. Oktay Konyar ise 26 Aralık 2002 günü Ankara 1 No'lu DGM'nde yapılacak duruşmada ifade vereceğini ileri sürerek savunma yapmadı.
"CASUSLUK YAPMADIM"
İfadesini Bergama Adliyesi'nde veren eski Belediye Başkanı Sefa Taşkın, hakim Ergun Durdak'ın "Ülke bütünlüğünü bozucu nitelikte Almanlar ile gizli ittifak yapmakla suçlanıyorsunuz. Ne diyeceksiniz?" şeklindeki sorusuna, "Hakkımda 7 ayrı suçlama belgesi var. Ancak, bunların hiçbirisi doğru değildir" yanıtını verdi. Taşkın şöyle konuştu:
"1994 yılında Avrupa Parlamentosu'nda Türkiye'de altın üretimi yapılmaması için karar çıkartmışım. Böyle bir güce sahip olduğumu burada öğreniyorum. Diğer bir iddia, Brüksel'e gidip casusluk yapmışım. Evet, Brüksel'e resmi olarak gittim. Avrupa ve Almanya'nın siyanür satmaması için Yeşiller Partisi parlamenterleri ile görüştüm ve sürdürülen lobicilik faaliyetlerinin durdurulmasını istedim. İzmir'de sivil itaatsizlik çalışmaları yaptığım da iddia ediliyor. Böyle bir olaydan haberim bile yok. Diğer yandan İsveç'te Birsen Lemke ile buluşmuşum. Bu suçlamaların hepsini abuk sabuk buluyorum ve tümünü reddediyorum. Ben hayatımda hiç İsveç'e gitmedim. Sözü edilen insanlarla hiç ittifak içinde bulunmadım. Nuh Mete Yüksel'e verdiğim sözlü ifadeler, teknik konulardaki bilgi ve belgelerim tamamen doğrudur."
Eylemlere katılan ve tanık olarak ifadeleri alınan Eyüp Akyüz, Metin Dikmenoğlu ve Muharrem Kul da eylemlere tamamen kendi iradeleri doğrultusunda katıldıklarını, kendilerine eylemlere katılmaları konusunda baskı ve parasal destek yapılmadığını söyledi.
Yine tanık olarak ifade veren köylülerden Erol Çakal, Hikmet Cin ve Halil Eftal ise madende çalıştıkları için eylemlere katılan köylülerin baskısına uğradıklarını, köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını, köyde kalmak ile madende çalışmak arasında tercih yapmaya zorlandıklarını iddia etti.
"KONYAR'A ÇANTA İÇİNDE PARA VERDİLER"
Tepeköy eski muhtarı Halil Battal ise ifadesinde Oktay Konyar'a suçlamalar yöneltti. Halil Battal, şunları söyledi:
"Köylerde komiteler kuruldu. Elbette zorlama ve baskılarla. Buna da öncülük yapan Oktay Konyar'dır. Bazı yabancıların Oktay Konyar'a çanta içinde para verdiklerini gördüm. Bu sakallı ve sarı saçlı Alman'ı, Çanakkale yürüyüşünde de görmüştüm. Oktay Konyar, halkı kışkırtarak eylemlere taşıdı. Oktay Konyar, muhtarlık kapısını çekiç ile kırarak içeri girdi, köy halkına anons yaptı ve köylüleri eylem yapmaya yönlendirdi. Ben, gelişen olayların içinde yabancıların da olduğunu görüp, bunun ülke menfaatine olmadığı inancı nedeniyle eylemleri desteklemedim."
İHA