Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, mevcut varsayımlar altında faiz indirimi için 2018 yılının ilk çeyreğinin işaret edilebileceğini bildirdi.
Baylan, eylül ayı enflasyon verilerini değerlendirdiği yazılı açıklamasında, eylül ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,65, yıllık enflasyon oranının da yüzde 11,20 düzeyine yükseldiğini kaydetti.
Türkiye Cumhiriyet Merkez Bankası (TCMB) eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını yüzde 8 düzeyinde sabit bıraktığını vurgulayan Baylan, Ocak 2017'den itibaren uygulamaya konulan geç likidite penceresi (GLP) çerçevesinde borç verme faiz oranının ise yüzde 12,25 seviyesinde korunduğunu aktardı.
Küresel büyümede gözlenen artışlara rağmen belirgin bir enflasyonist baskının oluşmamasının, gelişmiş ülkelerde para politikası normalleşmesinin ılımlı sürmesine neden olduğunu belirten Baylan, şöyle devam etti:
"FED bilanço küçültme takvimini açıklamış ve Aralık 2017'de faiz artırımı ihtimali yükselmiştir. Türkiye'nin yakın coğrafyasında meydana gelen gelişmelerin belirsizliği artırdığını belirtmek gerekir. Mevcut haliyle TCMB'nin faiz oranları, diğer gelişmekte olan ülke ekonomilerine nazaran önemli düzeyde carry-trade imkanı oluşturmaktadır. Bu nedenle TCMB'nin faiz indirimi için belirli bir alana sahip olduğu ve yılın son çeyreğinden itibaren faiz indirimine gidebileceği bir süredir dile getirilmektedir. Ancak, enflasyonun yüksek seyri, bekleyişler ve fiyatlama davranışlarındaki katılıkların sürmesi ve çekirdek enflasyonda sınırlı iyileşme kaydedilmesi karşısında TCMB'nin sıkı duruşunu sürdürmek niyetinde olduğu görülmektedir. Bu haliyle mevcut varsayımlar altında, faiz indirimi için 2018 yılının ilk çeyreği işaret edilebilir."
Baylan, altın ticaretindeki gelişmelerin ve son dönemlerde petrol fiyatlarındaki yükselişin dış ticaret dengesi üzerinde belirleyici olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Avro/dolar paritesinde gözlenen artış eğiliminin AB ülkelerine yönelik ihracatı olumlu etkilemesi beklenmektedir. Ülke ihracatında uzun süredir olduğu gibi yine otomotivin sürükleyici rol oynadığını görüyoruz. Bununla birlikte tekstil ve makine sektörleri ihracatında bir süredir devam eden durgunluk eğiliminin sürdüğüne de değinmemizde fayda var. 2017 yılı ikinci çeyreğinde, ekonominin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,1 düzeyinde büyüdüğü görülmüştür. Büyümenin kaynaklarına bakıldığında, özel tüketim harcamaları 1,9 yüzde puan katkı sağlarken kamu tüketiminin eksi 0,6 puanla büyümeyi azaltıcı etkisi olmuştur. Bununla birlikte makine ve teçhizat yatırımlarındaki düşüşün son dört çeyrektir aralıksız sürmesi, büyümenin sürdürülebilirliğiyle ilgili kuşku doğurmaktadır."