BURSA (İHA) - Tüketicilerin ilginç şikayetleri kendilerini olduğu kadar üreticileri de çıldırtıyor. Sürekli haklı olduğunu düşünerek üretici firmalarının kapılarını aşındıran; hatta bu nedenle mahkemelik olan tüketicilerin yaptıkları inanılmaz hatalar ve çılgınlıklar dinleyenleri tebessüm ettiriyor.
İHA muhabirinin www.sikayetvar.com sitesinden derlediği şikayetler şöyle:
Bulaşık Makinesi Ne İşe Yarar: Servis elemanları Türkiye'nin dört bir yanından gelen "Bulaşık makinem tabakları, bardakları çiziyor ya da su boşaltmıyor" şikayetlerini incelemek için gittikleri evlerde müşterilerin ıspanak, lahana gibi sebzeleri bulaşık makinesinde yıkadıklarını; hatta salça yapmak için domatesleri bulaşık makinesinde yumuşatanların olduğunu görünce şoke oluyor. Sebzelerdeki kumun, su çıkış borularını tıkadığı ya da makinenin içinde kalarak bulaşıkları çizdiği, bunun da arızaya yol açtığı ortaya çıkıyor.
ABD'li bir tüketici, ıslanan kedisini kurutmak için ilginç bir yöntem düşünür ve mikrodalga fırının içine atar. Bir süre sonra fırından çıkardığı kedisinin ölmüş olduğunu görür. Bunun üzerine fırının üreticisi olan firmaya karşı yüksek bedelli bir tazminat davası açar ve kazanır. Üretici firma, bu olay sonrasında ürettiği tüm mikrodalga fırınların kullanma kavuzuna "Mikrodalga fırınınız kedi kurutmak için uygun değildir" ibaresi koyar.
VANİLYALI DONDURMA ALINDIĞINDA ÇALIŞMAYAN OTOMOBİL General Motors şirketinin Pontiac marka otomobil departmanına gelen bir şikayet mektubu şu satırlardan oluşuyordu:
"Her akşam yemekten sonra ailece dondurma yeme alışkanlığına sahibiz. Ne zaman vanilyalı dondurma alsam market çıkışında otomobilimi çalıştıramıyorum."
Konuyu araştıran mühendisler, çilekli, çikolatalı ve fıstıklı dondurma aldıklarında otomobilde bir sorun olmadığını, vanilyalı dondurma alındığında otomobilin gerçekten de çalışmadığını belirlediler. En çok aranılan ürün olan vanilyalı dondurma, marketin hemen girişindeki dolapta satılıyordu. Diğer dondurma çeşitleri ise marketin en arka kısmında kurulu bir tezgahtan seçiliyordu. Herhangi bir çeşidi almak bu yüzden çok daha uzun sürüyordu. Zaman faktörü işin içine girince mühendis sorunun cevabını bulmakta zorlanmadı. Sorun, motor soğuduğunda devreye giren buhar kilidinden kaynaklanıyordu. Bu kilit, normal şartlarda motor durduktan hemen sonra devreye girip çalışıyordu ve çikolatalı ya da çilekli dondurma alana dek geçen süre, motorun tekrar çalışması için yeterli soğumaya imkan tanıyordu. Vanilyalı dondurma alındığında ise süre çok kısa olduğu için motor soğuyacak vakit bulamıyor ve buhar kilidi devreye girmiyordu.
KÜFREDEN MODEM Bilgisayar firmasına giren bir müşteri, aldığı modemin arızalı çıktığını ve bağlanma esnasında küfrettiğini ileri sürer. Kuruma dava açacağını söylemeyi de ihmal etmeyen uyanık müşteri ile satıcı arasında hararetli konuşmalar geçer. Zaman sonra satıcı, olayın gerçek yüzünü anlamayı başarır. Müşterinin cihazın küfrettiği sanısına kapılmasına neden olan şey aslında bağlantı-kullanım detaylarını inceleyen görevli tarafından tespit edilir. Satıcı, küfür olayının alıcının yaptığı teknik bir hatadan kaynaklandığını belirler. Müşterinin "0 8222 XXX XX XX" şeklinde girmesi gereken bağlantı ayarlarında, aslında '0 822' bölümünü yazmadığı ve alan numarasından sonraki numaranın isabet ettiği şanssız sabit bir telefon kullanıcısını bütün gece arayıp elektronik seslerle rahatsız ettiği ve birbirlerinden habersiz olarak karşılıklı küfürleşmelere varan konuşmaları sürdürdükleri ve müşterinin de bunu modemden bildiğini ortaya çıkar.
SAHİBİNİ ARAYAN TELEFON Telefon ekranlarında şebeke sinyallerine ulaşılamadığı zaman "şebeke arıyor" şeklinde bir yazı yazar, aslında belirtilmek istenen servis sağlayıcısının kapsama alanında bulunmadığıdır. Bu durumla ilk kez karşılaşan kullanıcı, telefonunun üzerindeki 'şebeke arıyor' yazısını görünce ilgili servisi sağlayan firmanın müşteri hizmetlerini arayarak "Kardeşim beni niye arıyorsunuz?" diye sormaya kalkışabiliyor.
İşte Turkcell'e gelen ilginç bir olay müşterinin ağzından şu şekilde aktarılıyor:
"Kartım ankesörlü telefonlarda çalışmıyor. Telefonum hala açılmamış. Çevir sesi vermiyor. Eski kartımı atıp bana gönderdiğiniz yeni kartı cihazıma taktım; ama çalışmıyor. (Promasyon malzemesi olarak gönderilen SIM kart büyüklüğündeki yıllık takvimi kastediyor) Trabzon'dan arayan abone ise, "Tamam hanımefendi, ekranda Trabzon Turkcell'i görüyorum. (TR TCELL) Ekranda "Check Card" yazıyor, kartı çekip tekrar yerine itiyorum, bir şey olmuyor" diyor.
THY HOSTESLERİNİ DE ÇILDIRTTILAR THY Danışma Hattı'nı arayan bazı vatandaşlarla, görevliler, hostesler arasında geçen diyaloglar THY çalışanları tarafından derlenmiştir.
"- İyi günler, danışma? - Bugün nereden bilet alabiliriz? Sadece Taksim ve havalimanı açık bugün. - Anladım. Taksim'deki havalimanının telefonunu alabilir miyim?
- Semiha Yankı Havalimanı'nın telefonunu alabilir miyim? (Sabiha Gökçen denilmek isteniyor.)
- Diyarbakır'a yer var mı acaba? - Maalesef yok efendim? - O zaman beni yedek kulübesine yazar mısınız?
- İyi günler iç hatlar. - Bant kaydı mısınız, yoksa gerçek mi? - Gerçeğim hanımefendi - İyi o zaman, iyi günler.
- İstanbul'a son uçak kaçta? - Nereden? - Buradan. - Nereden arıyorsunuz? Şehir içinden. - Nereden? - Erzurum'dan.
- Ne kadar kalacaksınız Almanya'da? - Neden soruyorsunuz? - Ona göre bilet keseceğim. - Olsun ben uçakta kalmayacağım ki otelde kalacağım.
- Bizans Class'a rezervasyon istiyorum.
- (Adana uçağında yolcu karşılayan hostes, koltuğunu bulamayan yolcuya sorar) Hangi numarada oturuyorsunuz beyefendi? Sanayi Mahallesi No: 14.
- Yolcu: Kars'a yer var mı? THY: Maalesef yok efendim. Yolcu: Arada bir yerde falan yok mu, askeriz de.
- THY: İndirim belgeniz var mı? Yolcu: Var komutanım.
- Diyarbakır'dan arayan yolcu: İyi günler abi, ben İstanbul'a uçacağım da, pasaport lazım mıydı?
- Kuşkucu bir bayan: Affedersiniz eşim Londra'ya uçuyor, yanındaki arkadaşının adı dilimin ucunda; ama hatırlayamıyorum, siz bir bakıp söyler misiniz bilgisayardan? THY: Yolcu hakkında bilgi veremeyiz efendim. Bayan: Şey, bari yanındakinin bay mı bayan mı olduğunu söyleseniz, benim için çok önemli."