ORDU (İHA) - Dünya fındık üretiminin yüzde 85'ini elinde bulunduran Türkiye'de, fındık dikim sahaları çıkarılan kanun ve yönetmeliklere rağmen her yıl artıyor. 20. yüzyılın ilk yarısında fındık alanlarının artması için iki kanun çıkarılırken, ikinci yarısında ise üretim alanlarını sınırlandırmak için iki kanun yayınlandı.
Fındık ürününün az olduğu Osmanlı döneminde Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Ordu, Giresun ve Trabzon'da yetiştirilen fındık fidanlarının Rusya'ya ticaret gemileriyle gönderildiği bilgileri üzerine Osmanlı hükümeti, 3 Nisan 1907 tarihinde aldığı bir kararla "Trabzon'dan Rusya'ya fındık fidanı ihracatını men kararı" çıkararak uygulamaya koydu. Amaç fındık üretim sahalarının Türkiye'de artmasıydı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında da fındık fidanlarının ülke dışına çıkarıldığı haberleri yayılınca TBMM, 17 Haziran 1927 tarihinde "Fındık fidanlarının dış satımının yasaklanması"na yönelik kararname çıkardı.
Fındıkta bugün yaşanan üretici ve üretim sorunları ise, 1950'li yıllarda sinyal vermeye başladı. 1951 yılı itibariyle fındık dikim sahaları ağırlıklı olarak 1. standart bölge olan Ordu, Giresun ve Trabzon'daydı. Bu illerdeki dikim alanlarının Türkiye'deki dikim alanlarına oranı yüzde 90 iken, 2. standart bölge olan Samsun-Kocaeli hattının oranı yüzde 8.6'ydı. 1963 yılına gelindiğinde fındık alanları 164 bin hektardan 220 bin hektara yükselirken, yüzde 33 oranında artış gösterdi. 1. standart bölgenin alanı ise yüzde 32 artarken, 2. standart bölgedeki artış miktarı yüzde 66 oldu. Bunun üzerine 1964 yılında TBMM tarafından "Mevcut fındık sahalarının standart ve ekolojik bölgeler içerisinde sınıflandırılmasına dair kanun" çıkarıldı. Bu kanunla da fındık sahalarının genişlemesinin önü alınamayınca, 1983 yılında 2488 sayılı "Fındık dikim sahalarının sınırlandırılmasına dair kanun" çıkarıldı. Kanunun yayınlandığı tarihte Türkiye'de fındık dikim alanları 385 bin hektardı. Ancak bu kanun da yetersiz kalırken, aradan geçen 20 yılda fındık üretim sahaları yüzde 61 artış göstererek 625 bin hektara ulaştı.
Uzmanlar, fındık sahalarının 1950'li yıllardan sonra sürekli arttığına dikkat çekerek, her yıl iyi fiyat verilmesi ve kazançlı bir ürün haline gelmesi sebebiyle fındık üretim sahalarının giderek genişlediğini ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.