Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Karaaslan, birçok insanın hayatını olumsuz yönde etkileyen fobilerin tedavi edilmediğinde bir ömür boyu devam edebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Karaaslan, fobinin gerçekte korkulmayacak bir olaya ya da bir objeye karşı duyulan korku olarak tanımlandığını, fobisi olan insanların korkularının aşırı ya da anlamsız olduğunu bilmesine karşın bunu engelleyemediğini, mantıksal olarak korkularının önüne
geçemediğini belirtti.
Fobilerin toplumda görülme sıklığının kesin olarak tespit edilemediğini ancak yüzde 10'dan daha yüksek oranda görüldüğünün tahmin edildiğini ifade eden Prof. Dr. Karaaslan, "Gerçek nedeni bilinmemekle birlikte fobilerin oluşumunda genetik-biyolojik ve özellikle ilk gelişim dönemlerinde yaşanan bazı psikolojik olayların etkili olduğu tahmin ediliyor" dedi.
Fobilerin, agorafobi, sosyal fobi ve özgül fobi olmak üzere üç başlık altında incelenebileceğini bildiren Prof. Dr. Karaaslan, şunları kaydetti: "Agorafobi yalnız başına kalmaktan, yalnız sokağa çıkmaktan, kalabalık yerlere girmekten duyulan korku, sosyal fobi, sosyal ortamlarda başkaları tarafından inceleme altında tutulduğunu düşünme, performans gösterilmesi gereken durumlarda eleştirilme ya da küçük düşme korkusu olarak tanımlanabilir. Özgül fobiler ise belirli nesneler veya durumlardan anormal korku duymadır. Bu özgül durumlar ve nesnelerle karşılaşılmadığında hastada rahatsızlık belirtisi olmaz."
Karaaslan, insanlarda, fobileri olan, durum, nesne ya da aktiviteyle karşılaştığında yüz kızarması, terleme, titreme, nefes darlığı ve bulanık görme gibi belirtiler görülebildiğini ifade etti.