HABER

''Galatasaray, alacağı cezaya itiraz etmemelidir''

Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Başkanı Türker Arslan, Galatasaray-Fenerbahçe derbisindeki olaylar için, "55 yılı aşkın sporcu ve seyirciliğimde ben bu kadar aşırı noktaya gelmiş saha olayı yaşamadım" dedi.

Türker Arslan, "www.ligtv.com.tr"ye verdiği röportajda, "Galatasaray-Fenerbahçe maçında yaşananları izlerken, Galatasaray sempatizanı, taraftarı olarak neler hissettiniz" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Ben Galatasaray sempatizanı, taraftarı olarak seyretmedim. Bir futbol adamı olarak seyrettim. 55 yılı aşkın sporcu ve seyirciliğimde ben bu kadar aşırı noktaya gelmiş saha olayı yaşamadım. O nedenle çok üzüldüm. Bu olaylardan büyük üzüntü duyuyorum. Tabii bu olayların bu noktaya gelmesinin çeşitli nedenleri var belki. Ama neden ne olursa olsun olaylar bu noktaya gelmemeliydi. Bu noktaya geldikten sonra sahada ne sporun, ne fair-play'in, ne dostluğun, hiçbir şeyin anlamı kalmadı. Ağır gelişmeler, ağır suçlar oluştu. O nedenle şimdi disiplin kurulu raporlara göre bir cezai uygulama yapacaktır.

Bize geldiğinde de biz de bilgi sahibi olacağız, ama beni ziyadesiyle üzmüştür bu olaylar."

-"TÜRK FUTBOLUNUN GELECEĞİ AÇISINDAN..."-
"Galatasaray, PFDK'nın vereceği cezaya itiraz etmeli mi, etmemeli mi, bu dosya Tahkim'e gelmeli mi, gelmemeli mi?" sorusuna da Arslan, şöyle yanıt verdi:

"Kanaatimce etmemelidir. Ne ceza olursa olsun itiraz etmemelidir. Ama bu yasal haklarıdır, edebilirler, saygı duyarım. Ama Beşiktaş Kulübü o 3 maç cezaya itiraz etmemişti. Beşiktaş orada çok büyük bir fair play örneği gösterdi. Üzüntüsünü ortaya koydu. Böyle bir olayın olmasından dolayı büyük sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdiler.

Hiçbir kabahatleri de yoktu yönetimin. Ama cezayı sineye çektiler, itiraz etmediler, örnek bir davranışta bulundular. Galatasaray yönetiminin de bu olayda disiplin kurulunun kararına, tabii çok aşırı yanlış bir şey olmaması kayıt ve şartıyla onlar değerlendireceklerdir, eğer bir itirazda bulunmazlarsa belki de fair play adına topluma birtakım mesajlar vermiş olabilirler. Bu Türk futbolunun geleceği açısından önemli bir mesaj olur."

-"HAKSIZ ELEŞTİRİLERE UĞRUYORUZ"-
Arslan, son günlerde yazılı ve görsel medyada, Tahkim Kurulu'nun ağır ve haksız bir şekilde eleştirildiğini savundu.

Hukuki olarak yeterli bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan birtakım kişilerin bulunduğunu öne süren Arslan, şöyle dedi:

"Biz bir hukuk organı olarak böyle bir tartışmanın içinde olmak istemeyiz. Biz görev yapan kurumuz. Bizi eleştiren her kişiye karşı bir şey söylememiz mümkün değil. Ama bizim kurulumuzda öyle sıradan insanlar yok. Bizim Tahkim Kurulumuzun bünyesinde görev yapan arkadaşlarımız, üniversite öğretim üyesi, hakimlik, savcılık, avukatlık yapan çok değerli meslekler ifa eden ve spor hukukunda da genel hukuk alanında da çok tecrübe sahibi olan kişiler. Bunların kariyerlerine dil uzatılması en basit bir ifadeyle saygısızlıktır ve bunları yapan spor yazarlarının da bunu söylemek hadleri değildir."

Kurulun verdiği kararların kamuoyunda eleştirilebileceğini vurgulayan Arslan, "Ancak, bu eleştiriler kişilik haklarını zedeleyecek, onları küçük düşürecek seviyede olmamalıdır. Buna çok büyük özen gösterilmesi lazımdır. Üstelik kurul başkanı ve üyelerinin hukukçuluğunun tartışılması, yeterli hukuk bilgisi ve tahsili olmayan kimselerin yapabilecekleri en son davranış şeklidir. Bu davranış, en basit ifadeyle haddini aşmak olur" dedi.

-"NEDEN SADECE İKİ KARARIMIZ ELEŞTİRİLİYOR?"-
Türker Arslan, son haftalarda 2 kararlarının kamuoyunda çok eleştiri aldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"431 tane dosyaya bakmışız, 2 tanesinde çok eleştiri var. Bunlardan bir tanesi Vestel Manisaspor'la ilgili, diğeri de Fenerbahçe'nin seyircisiz oynamasının saha kapatmaya çevrilmesi ve bunun Galatasaray'ın seyircisiz oynama cezasıyla ilgili mukayesesi. Bu konu basında bazı spor yazarları tarafından yeterli bilgiye sahip olunmadan, hukuk bilgileri de yeterli olmadan yapılan eleştirilerin kamuoyuna yansıması."

-"BIÇAĞIN AÇIK VEYA KAPALI ATILMASININ ETKİSİ YOK"-
Arslan, Fenerbahçe'ye verilen ceza ile Galatasaray'a verilen cezanın karşılaştırılması konusunda şunları söyledi:

"Önce Galatasaray'dan gidelim. Galatasaray maçında, bakın rapordan bazı alıntılar vereyim; Galatasaray-Trabzonspor müsabakasında sahaya 10 adet pet şişe ve bardak, 15 adet çakmak, 8-10 adet madeni para ve kapalı bir bıçak atılmıştır. Atılan bıçak 10 cm. namlusu ve 13 cm. çapı olmak üzere toplam 23 cm. uzunluğunda, tek ağızlı İspanyol malı, Udemon markalı açılır kapanır bir bıçaktır. Şimdi bu çakıyı cebine koyup gelen adam bir kere psikopat bir adam. Şimdi ceza hukukunda birtakım ceza türleri vardır. Kusur suçları vardır, tehlike suçları vardır. Bu olay tipik tehlike suçunu teşkil eder. Bıçağın açık veya kapalı atılmış olmasının neticeye etkisi yok. Bıçak olarak kesici delici alet olmasının etkisi var. Artı bu maçta hakemin burnuna da madeni bir para geliyor. Yani burada olaylar var. Biz burada ileriye dönük birtakım tehlikeleri önlemek için, ki son olaylar bizim bu konudaki yaklaşımımızın ne kadar haklı olduğunu gösteriyor, Disiplin Kurulu'nun vermiş olduğu seyircisiz oynatma cezasını onayladık."

Fenerbahçe-Beşiktaş Fortis Kupası maçında sahaya 6-7 adet pet su şişesi, 7-8 adet çakmak ve bozuk para atıldığını kaydeden Arslan, şöyle devam etti:

"Atılan bu paralardan birisi Beşiktaş yardımcı antrenörünün alnına isabet etmiş, hafif bir kanamaya sebebiyet vermiş, kulüp doktorlarınca gerekli müdahale yapılmıştır. Burada da bir isabet var, orada da bir isabet var. Şimdi saha olaylarında, disiplin talimatının 30. maddesinde 3 türlü ceza var. 1 para cezası, 2 saha kapatma cezası, 3 seyircisiz oynama cezası. Şimdi bu cezaları verirken işlenen suçun kapsamını, yoğunluğunu dikkate alarak cezayı vermek zorundasınız."

Atılan pet şişenin ve bozuk paranın sayısının önemli olup olmadığı sorusuna Arslan, "Yani burada 10 tane atılmış, orada 100 tane atılmışsa, biri daha hafif, diğeri daha ağır bir olaydır" dedi.

-"AMACIMIZ SEYİRCİSİZ OYNATMAK DEĞİL"-
Kararın, kendisinin rahatsız olduğu için katılamadığı toplantıda verildiğini belirten Arslan, şunları kaydetti:

"Ama tabii ben arkadaşlarımın aldığı kararın hesabını vermek durumundayım. Madem bu kurulun başkanıyım, ben bunun hesabını veririm. Arkadaşlarım dosyayı incelemişler. Sadece yabancı madde atılmasıyla para cezası verilmesi yeterli. Ancak yardımcı hakeme madeni para gelmiş olması ağırlaştırıcı sebep olarak mütalaa edilmiş ve bir üste çıkarak saha kapatmaya gelmişler. Seyircisiz oynamayı ağır görmüşler. Neden ağır görmüşler? İşte bu hafta olduğu gibi çok daha vahim olayların olması halinde seyircisiz oynatma gündeme gelmesi lazım. Çünkü amacımız seyircisiz oynatmak değil."

PFDK'nın Fenerbahçe'ye ceza verdiği, Tahkim Kurulu'nun bu cezayı seyirciliye çevirerek, Fenerbahçe'yi ödüllendirdiği yorumlarının yapıldığının hatırlatılması üzerine Arslan, "Ödül bizim işimiz değil. Biz sadece hukuk bazında, hukuk normları içinde işlenen suç ile bu suça karşılık verilmesi gereken cezanın tayin ve tespitinde görevliyiz. Bundan sonrası bizim dışımızda. Futbol Federasyonu maçı İzmir'de oynatmış. Şimdi buna bende çok sıcak bakmıyorum, doğru görmüyorum ama ben federasyonun yetkisine müdahale hakkına sahip değilim" dedi.

-"İZMİR'DE OYNANMASI ADALETSİZLİK"-
Tarafsız saha maçlarının İzmir'de oynanmaması gerektiğini savunan Arslan, "Benim bu konuda çok daha ileri görüşlerim var. Bu seyircisizler saha kapatmaya çevrildiği zaman, o kulübe bir avantaj sağlamamak için bu maçların çok daha farklı statlarda, yani Anadolu'nun belli bölgelerinde oynatılmasını düşünüyorum. 35 bin veya 50 bin kişiye oynayan kulübe 70 bin kişiyle ek gelir sağlanmasını ben de tasvip etmiyorum. İzmir'e verilmiş olması bir adaletsizliği ortaya koyuyor ne yazık ki" görüşünü aktardı.

Türker Arslan, saha kapatma cezalarıyla ilgili bir de örnek vererek, "Atıyorum, Disiplin Kurulu Galatasaray'a 7 maç ceza verdi. Tahkim, 5'e indirdi. 3'ü saha kapatma, 2'si seyircili ve başka sahaya verilse ve bu maçlar İzmir'e alınsa Galatasaray taraftarı bana göre ödüllendirilmiş olacak, aynı Fenerbahçe'deki gibi. Ben önümüzdeki sezondan itibaren artık maçların İzmir'e verilmeyeceği inancını taşıyorum. Verilmemesini de doğru buluyorum" dedi.

-"AURELIO'NUN CEZASI BELKİ DE AZ"-
Arslan, bir soru üzerine, Fenerbahçe-Beşiktaş Fortis Türkiye Kupası maçı sonrası Fenerbahçeli futbolcu Aurelio'nun, Beşiktaşlı Ricardinho'ya saldırması nedeniyle aldığı ceza konusunda da şunları söyledi:

"Aurelio'nun olayında Fenerbahçe Kulübü'nün bir itirazı vardı. Dediler ki, (Burası otopark ve stadın dışındadır, statla ilgisi yoktur). Biz bu itirazı kabul etmedik. Çünkü oranın da stadın bir parçası olduğunu, maçtan önce ve sonra evsahibi kulübün objektif sorumluluğu nedeniyle, o kulübün sorumluluğunu kabul ettik zaten. O nedenle de Aurelio'nun cezasına Fenerbahçe Kulübü yetkisizlik itirazında bulundu, reddettik ve tasdik ettik. Ha o 2 maç ceza az mıdır, çok mudur, bana göre belki de az. Ama artıramıyorum. Artıramadığım için o konuları tartışamıyorum."

-VESTEL MANİSASPOR MAÇINDAKİ KARAR-
Türker Arslan, Vestel Manisaspor Kulübü'ne verilen hükmen yenilgi kararının onanması konusunda ise şu açıklamalarda bulundu:

"Futbol Müsabaka Talimatı'nın 29. maddesinde, iki halde müsabaka hakeminin maçı tatil edebileceği öngörülmüştür. Maddenin (a) bendinde hakeme bireysel fiili saldırı halinde, (b) bendinde ise saha olayları sebebiyle tatil hali düzenlenmiştir.

Maçın tatil edilebilmesi için mutlaka bir saha olayına gerek yoktur. Kulübün objektif sorumluluğu çerçevesinde yöneticisi, teknik sorumlusu, antrenörü veya bir görevlisinin hakeme bireysel olarak fiili eylemde bulunması ve buna bağlı olarak müsabakaya devam olanağı kalmaması halinde hakem maçı tatil edebilmektedir.

Olayda müsabakanın hakemi, kısa bir zaman aralığı içinde 2 kez arka arkaya saldırıya uğramış, forması ve kokartı yırtılmış, fiziksel zarar görmüştür. Bu husus dosyadaki rapor ve fotoğraflarla sabittir. Bu şekilde belli bir yoğunluğa ulaşan saldırıya uğrayan, tartaklanan, darp edilen, otoritesini ifade eden forma ve kokartı yırtılan hakemin, psikolojik çöküntü içine girmesi ve maçı artık yönetemeyecek ve devam edemeyecek bir halde kendisini hissetmesi olağan, makul ve anlaşılabilir bir durumdur. Bu sebeplerle kurulumuz, hakemin subjektif olarak maçı tatil kararını objektif açıdan da haklı görmüştür.

Öte yandan kamuoyunda oyunu 4. hakemin oynatabileceği yönündeki görüş de yerinde değildir. Gerçekten Futbol Müsabaka Talimatı'nın 31. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde 4. hakemin ancak maçın hakeminin müsabaka saatinde gelmemesi veya müsabaka esnasında sakatlanması halinde görev yapacağı öngörülmektedir. Futbol Oyun Kurallarının 4. hakem ile ilgili hükümleri de bu yöndedir. Şu halde, 29. madde anlamında hakemin maçın tatilini gerektiren bir saldırıya uğraması halinde, maçı 4. hakemin idare edebilmesi söz konusu değildir."

-"OLAYLARIN SORUMLUSU YÖNETİCİLER"-
Saha olaylarında, kulüplerin taraftarlarıyla gergin olmalarında, düşman olmalarında en büyük etkenin kulüp yöneticilerinin çoğu zamanlar sorumsuzca yaptıkları açıklamalar olduğunu öne süren Arslan, "Şimdi bu açıklamalar ister istemez tarafları geriyor, ister istemez birtakım şeylere sebebiyet veriyor ve ondan sonra da bu olayları önleyemiyorsunuz. Son olaylar belki de bunların bir örneği. Ne yazık ki bu son olayların arkasında bu nedenler de var, başka nedenler de var. Ama nedenlerin en önemlilerinden biri bu" dedi.

-"KÜFÜR KISTASLARI FARKLI"-
"Fenerbahçe-Beşiktaş maçındaki görüntülerde sürekli net bir şekilde Yıldırım Demirören'e küfredildiğini görüyoruz. Biliyorsunuz Beşiktaş, Galatasaray maçında 52 saniye küfürden dolayı seyircisiz oynama cezası aldı. Buna ne diyorsunuz" sorusuna Türker Arslan, şöyle yanıt verdi:

"Küfürle ilgili 2 tane ölçü var, talimat getirmiş ona. Bir diyor, topluca yapılmış olması, iki, devamlılık arz etmesi. Saniyelerle bunu ölçmeyeceksiniz tabii. Ama topluca yapılmışsa bu toplucayı da nasıl değerlendiriyoruz, temsilci raporuna yazıyor, diyor ki 5 bin 400 seyirci sayılı tribünde yaklaşık 700-800 kişi veyahutta 50-100 kişi bağırdı.

Şimdi 50-100 kişi dediğin zaman bu toplucaya fazla girmeyebiliyor, zaten Hukuk Kurulu da bunu eliyor. Suç varsa Disiplin Kurulu'na sevk ediyor. İkincisi de devamlılık arz etmesi, eğer edilen küfür defalarca tekrarlanmışsa o zaman talimatın aradığı şartların gerçekleştiği sonucuna vararak, o seyircisiz oynama cezası veya 31. maddeye göre cezai müeyyide uygulanıyor."

Temsilcilerden gelen raporlarda her şeyin açık açık yazıldığını da belirten Arslan, eskiden bunların yazılmadığını, kararları doğru ve adil verebilmek için detaylı yazılmasını sağladıklarını kaydetti.

En Çok Aranan Haberler