Özel Ümit Hastaneleri’nin düzenlediği gebelik eğitimleri devam ediyor. Taşbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen eğitimlere Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek Ulusoy, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Gökhan Görünmez ve Hemşire Kübra Demirbaş katıldı.
Çok sayıda anne ve baba adayının katıldığı eğitimlerde gebelik öncesi ve sonrası hakkında bilgi veren Dr. Dilek Ulusoy, gebeliğin ilk 3 ayında kramp ve ağrı olabileceğini belirterek, “Kasık ağrısı iyi değerlendirilmelidir düşük tehlikesi bakımından, kanama ve lekelenmeler de iyi değerlendirilmeli” dedi.
Diş tedavisinin gebeliğin 14-28’inci haftaları arasında yapılabileceğini dile getiren Dr. Ulusoy, “Gebelik döneminde saç boyamayı da önermiyoruz, saçını boyatan gebelerin kız çocuklarında lösemi görülme olasılığının arttığı bilimsel çalışmalarda ortaya konmuştur” diye konuştu.
Gebelik döneminde tetanoz aşısını önerdiklerini söyleyen Dr. Ulusoy, “20 ve 24’üncü haftada 2 doz olarak bu aşıyı yaptırmalılar” dedi.
ANNE EN KISA ZAMANDA GÜNLÜK YAŞAMA DÖNMELİ
Ultrasonun bebeğe zarar vermediğini belirten Dr. Ulusoy, “Gebelikte cinsel hayat devam edebilir, bunda hiçbir sorun yoktur ancak 36’ncı haftadan sonra önermiyoruz” şeklinde konuştu.
Doğum belirtilerinden söz eden Kadın Doğum Doktoru Op. Dr. Dilek Ulusoy, “Nişan (kanlı sümüksü akıntı) gelmesi, 20 dakikada 1 veya daha sık aralıklarla gelen ağrılı kasılmalar, suların gelmesi, (hafif kanlı su iyidir, yeşil kötü kokulu su ise bebeğin kakasını yaptığını göstermesi anlamında kötü bir göstergedir” ifadelerini kullandı.
Lohusalık dönemi hakkında da bilgi veren Dr. Ulusoy, “Bu doğumdan sonra 6 haftaya kadar devam eder, bu sürede dikiş yerleri kuru ve temiz tutulmalıdır, 10 gün boyunca dikişlerin üzerine oturulmaması gerekir. Sık sık ped değiştirilmeli, ayakta duş alınmalı, vajinal yıkama yapılmamalıdır” dedi.
Günlük yaşama en erken zamanda dönmenin anne için önemine dikkat çeken Dr. Dilek Ulusoy, “Doğum sonrası dönemde hareketli olmaya çalışılmalıdır, doğumdan sonraki 6. haftada cinsel aktivite olabilir. Doğum sonrası anne psikolojisi diğer aile bireyleri tarafından desteklenmelidir” diye konuştu.
SARILIK İÇİN İLK 15 GÜN ÖNEMLİ
Daha sonra söz alan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Görünmez, doğum sonrası bebek izlemi ve neler yapılması gerektiğini anlattı. Anne ve babaların sık sorduğu sorulara yer veren Dr. Görünmez, “Bebeğin gözleri çok şiş, bacakları bükük, bezine kan geldi, genital bölgede akıntı oldu, göğüslerinde şişlik var, pipi derisini çekelim mi, gözleri sarardı” gibi soruların en sık sorulan sorular olduğunu belirtti. Bu gibi durumların yeni doğan bebeklerde normal karşılandığını belirten Dr. Görünmez, “Bebeğin göz ve kafa bölgesindeki sarılığın bir önemi yoktur, önemli olan göbek ve bacaklara doğru inen bir sarılığın olmasıdır” şeklinde konuştu.
Sarılık için doğum sonrası ilk 15 günün riskli dönem olduğuna dikkat çeken Dr. Görünmez, bu dönemde çocuklara sarı tülbent, sarı kıyafet giydirilmemeli, şekerli su ve mama verilmemelidir” dedi.
GÖBEK BAĞI DÜŞMEDEN DE YIKANABİLİR
Göbek bağı düşene kadar bebeğin göbeğine herhangi bir şekilde müdahale edilmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Görünmez, bebeklerin göbek bağı düşmeden de yıkanabileceklerini belirtti. Yeni doğan bebeklerin kendi giydiğimizden bir ince kat daha fazla giydirilmesinin yeterli olacağını vurgulan Dr. Gökhan Görünmez, oda ısısının da 24-25 dereceyi geçmemesi gerektiğini söyledi.
SÜT YAPIMI GEBELİĞİN 4’ÜNCÜ AYINDA BAŞLIYOR
Özel Ümit Hastaneleri Hemşiresi Kübra Demirbaş ise, anne sütü ve emzirme hakkında önemli bilgiler paylaştı. İlk 6 ay yalnızca anne sütü verilmesinin önemine vurgu yapan Hemşire Demirbaş, “Gebeliğin 4’üncü ayından itibaren vücutta süt yapımı başlar, böylece erken doğum olsa bile annenin sütü hazırdır. Bu anlamda erken doğum yaptım ya da sezaryenle doğurdum sütüm gelmeyecek” korkusunun anneler için yersiz olduğunu belirtti.
Bebeğin ilk sütü kolostrumun, çok değerli bir süt ve bebeğin ilk aşısı olduğuna dikkat çeken Demirbaş, “Bu süt yeni doğan bebeği enfeksiyonlara karşı korur, anne sütü alan bebekler daha az ağlar, daha huzurludur, anne sütü büyüme faktörleri içerir, obeziteyi önler, sindirimi kolaydır ve bebek için olumlu bir ruhsal gelişim sağlar. Anne için de emzirmenin çok değerli olduğunu ve anneye da yararı olduğunu dile getiren Demirbaş, emziren annelerin üreme organları daha çabuk eski haline döner, emziren annelerde meme kanser daha az görülür, alınan fazla kilolar da emzirerek daha çabuk verilir” şeklinde konuştu.
Kübra Demirbaş, ayrıca emzirmenin anne ve bebek arasındaki ilişkiyi güçlendirerek, ikisi arasında sevgi dolu bir bağ oluşturduğunu ve annenin duygusal tatmini açısından da önemli olduğunu söyledi.