Sean Coughlan
Eğitim Muhabiri
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü'nün (OECD) yaptığı araştırma, yüksek oranda göçmen kabul eden ülkelerin eğitim alanındaki başarılarının zedelenmediğini ortaya koydu.
Mültecilerin, göç ettikleri ülkedeki sisteme uyum sağlama sürecinde eğitim gibi alanlarda sıkıntı yaratıp yaratmayacağı yıllardır yanıtı aranan sorular arasında yer alıyordu.
Araştırmada göçmen çocuk sayısı ve okuldaki başarı arasında bir bağlantı olmadığı saptandı.
Fakat göçmen öğrencilerin aidiyet hissi ülkeye göre büyük farklılıklar gösterdi.
Göçmen öğrencilerin uyum sağlamakta en çok zorlandığı ülke Fransa.
ABD ve İngiltere'de uyum daha kolayOECD'den Andreas Schleichner birçok mülteci ailenin eğitimde başarı konusunda oldukça istekli olduğunu söyledi.
Araştırmada mülteci çocukların okullarının bir parçası hissedip hissetmediği sorgulandı.
ABD ve İngiltere'deki mülteci öğrenciler genellikle kendilerini göç ettikleri ülkenin okullarına ait hissediyor.
Fakat Fransa ve Belçika'da mülteci öğrenciler dışlanmış hissediyor.
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı'nı yürüten OECD, 2000 ve 2012 yılları arasındaki göçü inceledi.
Örgüt göç oranları ve okullardaki zayıf performans arasında bağlantı bulmadığı sonucuna vardı.
OECD üyesi ülkelerdeki öğrencilerin ortalama yüzde 11'ini oluşturan göçmenler, eğitim sistemine bir engelden çok kazanç olarak görülüyor.
Başarı ülkeye göre değişiyorAraştırmacılar, göçmenlerin yerleştiği ülkeye göre başarılarının da değiştiğini saptadı.
Finlanda'ya yerleşen Irak'lı çocukların, Danimarka'ya yerleşen Irak'lı çocuklardan daha başarılı olduğu görüldü.
OECD, Almanya'nın göçmen çocukların sistemin gerisinde kalmayacakları şekilde kendini geliştirdiğini açıkladı.
Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin de yeni göçmenleri kabul etmede iyi bir şöhreti bulunuyor.
Singapur ve Hong Kong hali hazırda eğitim konusunda en başarılı ülkelerden.
Bu ülkelerdeki göçmen çocuklar da sisteme uyum sağlamayı başaranlardan.
OECD Belçika, Almanya ve Macaristan gibi ülkelerdeki göçmen ailelerin yerlilerden daha hırslı olduğunu da ekledi.
Fransa göçmenlerin en az adapte olabildiği ülkeBirçok ülkede, göçmenler yerlilere oranla okula daha az bağlı hissediyor.
ABD ve İngiltere'de ise bu durumun tam tersi yaşanıyor, göçmen çocuklar yerlilere göre okula daha bağlı hissediyor.
Fransa birinci kuşak göçmenlerin en az adapte olabildiği ülke.
Bu oran ikinci kuşak için daha da düşük.
Danimarka'da da ikinci kuşak göçmenlerin okuldan daha fazla dışlanmış hissettikleri görüldü.
Çalışma, ülkeye göre adapte olma sürecinin de değiştiğini saptadı.
Türk öğrencilerin Finlandiya'da kendilerini okula ait hissetme oranı yüksek iken, Danimarka ve Belçika'da bu oran düşük.
'Öğrencilerin travması göz önünde bulundurulmalı'OECD'nin Eğitim kolu başkanı Schleicher, göçmenlerin hali hazırda başarısı düşük okullara yerleştirmesine son verilmesini istiyor.
Fakir göçmenlerin, şehrin fakir bölgelerine yerleşip başarısız okullara kaydedilmesinin dezavantaj yarattığını ekliyor OECD yetkilisi.
Bu konuda en başarısız ülkeler Yunanistan, Belçika, Hollanda, Slovenya ve İtalya.
Fakat İngiltere'de göçmenlerin yoğunlukta bulunduğu okullar ortalamadan daha düşük bir performans sergilemiyor.
Araştırma olumlu farklılıklar yaratabilecek etkenleri de inceledi.
Dil engelini aşmak kritik eşiklerden aşamalardan biri.
Göçmen öğrencilerin dili yeni öğrenenlerle birlikte ayrı eğitim görmekten ziyade normal derslere girmeleri de ilerleme katetmede yardımcı oluyor.
OECD, öğretmenlerin de göçmen öğrencilerin yaşadığı travmayı göz önünde bulundurmalarını istiyor.
Araştırma Suriye'den yüzbinlerce ailenin göç etmesinden önce yürütülmüştü.
Schleicher, günümüzde Avrupa'daki birçok öğretmenin sınıfının hali hazırda farklı etnik kökenlerden gelen öğrencilerle dolu olduğunu söylüyor.
Schleicher eğitimin göçmen sayısından etkilenmediğini vurgularken, ''Bu daha çok siyasi iradeyle ilgili bir sorun'' diye ekliyor.