Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye gibi Müslüman ve büyük bir ülkenin AB'ye katılımının söz konusu olduğunu, dolayısıyla dünyada bu konu üzerindeki tartışmaları normal görmek gerektiğini söyledi.
Gül, AK Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen "AB Sürecinde Dış Politikamız" adlı konferansta soruları yanıtladı.
Türkiye'nin AB'ye katılımının hem AB hem Türkiye hem de tüm dünya için büyük bir olay olarak niteleyen Gül, 10 yeni üyenin birliğe katılımı sırasında bu kadar tartışma olmadığını, ancak Türkiye'nin üyeliği söz konusu olduğunda bütün dünyanın bunu konuştuğunu belirtti.
Abdullah Gül, AB ülkelerinin yarısının zaten Türkiye'yi kuvvetle desteklediğini, diğer yarısının da rapora göre karar vereceklerini dile getirdiklerine işaret ederek, Komisyon'un Türkiye ile müzakerelere başlama tavsiyesinin, bu ülkelerin de Türkiye'ye destek vereceklerini gösterdiğini ifade etti.
Gül, AB'nin demokrasi, insan hakları standartları ve serbest piyasa ekonomisi değerleri üzerine kurulu olduğunu, Türkiye'nin birliğe girmesiyle, bir Müslüman toplumun kendi kimliğini reddetmeyerek bu değerleri paylaşabileceğinin kanıtlanmasının tüm dünyaya vereceği işaretin çok önemli olduğunu kaydetti.
Avrupa Konseyi'nin değerlerinin Türkiye'ye hiç yabancı olmadığını, Türkiye'nin bu değerlere verdiği önemden dolayı AB ile birlikte olduğunu vurgulayan Gül, konuşmasında AB Komisyonu'nun dün yayımladığı İlerleme Raporu'nu da yorumladı.
Raporda bazı iyileştirilmesi gereken konular olduğunu, bunlarla ilgili çalışmalar yapacaklarını yineleyen Gül, bir soru üzerine, serbest dolaşıma geçici kısıtlama getirilmesinin olabileceğini, ancak daimi kısıtlamanın AB'nin hukukuna, ruhuna aykırı olduğunu belirtti.