HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Gün geçtikçe artıyor! Organ hasarlarına neden oluyor...

Hipertansiyon toplumda sıklıkla görülen hastalıklar arasında bulunuyor. Hiçbir belirti göstermeden sinsice ilerleyen hipertansiyonu erken teşhis etmek çok büyük önem taşıyor. Erken teşhis edilmeyen hipertansiyon organ hasarlarına dahi neden olabiliyor. Uzmanlar hipertansiyon hakkında bilinçli olunması hakkında uyarılarda bulunuyor.

Gün geçtikçe artıyor! Organ hasarlarına neden oluyor...

Yüksek tansiyon olarak bilinen hipertansiyon kalpten vücuda taşınan kanın atardamar duvarlarına uyguladığı kuvvetin, kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarına neden olabilecek kadar yüksek olduğu yaygın bir tıbbi duruma verilen isimdir. Toplumda sıklıkla görülen hastalıklar arasında bulunan hipertansiyon gün geçtikçe artmaya başlamıştır. Hipertansiyonun yaratacağı olumsuz etkilerden korunmak adına erken teşhis etmek önem taşımaktadır. Yüksek tansiyon felç, kalp krizi, böbrek yetmezliği ve organ hasarlarına neden olabilmektedir. İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğrt. Üyesi Bülenç Koçer günümüzün en önemli hastalıklarından biri olan hipertansiyon hakkında bilgiler verdi.

RUTİN OLARAK TANSİYON ÖLÇÜMLERİ YAPILMALI

t1

Dr. Öğrt. Üyesi Bülenç Koçer Koçer, “Hipertansiyon bilindiği üzere kan basıncındaki yükselme anlamına gelir. Normal kan basıncımız 120-80 milimetre cıvadır. Bunun üzerine çıkan her değer aslında hipertansiyon anlamına gelmektedir. Belirti olarak hastada; özellikle şiddetli baş ağrıları, ensede ağrı, halsizlik ve yorgunluk şikayetleri mevcuttur” dedi. Hipertansiyonun önemli bir hastalık olduğunu ve bunun herkes tarafından çok iyi bilinmesini vurgulayan Bülent Koçer, “Eğer biz hipertansiyonu kontrol altına alamazsak ya da tedaviye başlayamazsak maalesef hastalarda inme, felç, kalp krizi gibi bir takım damar tıkanıklıkları bulguları ortaya çıkar. Bununla birlikte ciddi organ hasarları gelişebilir. O yüzden rutin olarak tansiyon ölçümlerinin yapılması bir risk faktörü olan bu hastalığın bulunmasında etkendir. Özellikle ailesinde hipertansiyon hastalığı olan bireylerin, mutlaka düzenli checkup yaptırmaları gerekir” şeklinde konuştu.

YILLAR BOYUNCA HİÇBİR BELİRTİ VERMEYEBİLİR

t2

Hipertansiyonun sinsi bir hastalık olduğunun altını çizen Bülent Koçer, “Hipertansiyon, yıllar içinde hiçbir belirti ve bulgu vermeden devam eder ve maalesef ortaya çıktığı zaman organ hasarları oluşturmuş olabilir. Özellikle göz damarlarını, böbrek damarlarını, kalp damarlarını en kötü şekilde etkileyen hastalıkların başında gelmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi bu sinsi hastalıkta da erken teşhis büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

TUZ KULLANIMI KISITLANMALIDIR

t4

Hipertansiyonun önlenebilmesi için yaşam tarzında değişiklik yapmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Koçer, “Hipertansiyonun önlenmesinde en büyük etken hareketimizin artması, yediğimiz yiyecekler, özellikle tuz kullanımının kısıtlanmasıdır. Tedavi yöntemleri arasında özellikle bizim kullandığımız öncelikle Dash diyeti dediğimiz diyet tedavileri vardır. Tuzsuz beslenme, kolesterol ve yağlı yiyeceklere dikkat etmek çok önemlidir. Tedavi yöntemleri arasında kontrol edilemeyen bir hipertansiyon varsa buna yönelik ilaçlar hastalara kullandırılır. Eğer ailesel risk faktörleri varsa da öncesinde mutlaka üç ayda bir en azından tansiyon ölçümleri yapılmalıdır. Tuz alımının kısıtlanması, diyete dikkat edilmesi ve hareketlerin mutlaka artırılması, düzenli egzersiz yapılması gerekir” dedi.


Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler