Hangi Türkiye daha sağlıklı?

ABD’nin saygın gazetesi New York Times’ta Anand Giridharadas imzalı yazıda Türkiye’de değişik kesimlerden insanların görüşlerine yer verildi. Türkiye’nin geçirdiği değişimin gelecekteki kimliğini belirlemekte önemli rol oynayacağına dikkat çekilen yazıda Türkiye’de devletin laiklik adına dini günlük hayattan onlarca yıl uzak tuttuğu, son yıllarda ise İslamcı siyasi hareketin Ankara’da iktidarı ele almasıyla bunun değiştiği belirtildi ve şu yorum yapıldı: Ortaya attığımız soru şu... Türkiye’de ve bölgedeki ülkelerde (Mesela Mısır) katılım ve özgürlükler konusundaki gerilim hakkında ne düşünüyorsunuz? Halkın tercihlerini daha çok yansıtan hükümetlerin kadın, sanatçı ve eşcinsellerin haklarında gerileme yarattığını düşünüyor musunuz? Türkiye için dini geri getirmek tehlikeli mi? Yoksa Müslüman dünyanın lideri olmak için kökenine geri dönmesi sağlıklı mı?

‘Bu bir karşı devrim’

Gazeteye konuşan bazı isimler de bu konuda kendi görüşlerini dile getirdi. Ressam Bedri Baykam, ‘Bazı sıvılar vardır birbirine karışmaz. Aynı bunun gibi bir şey. Yemek tarzlarımız bile farklı. Onlar Ülker bisküvi yiyorlar biz ise Eti. İki taraf arasında para transferi olmasın diye biz onların bisküvisini satın almayız, onlar da bizimkini’ ifadesini kullanırken fotoğrafçı Bennu Gerede ise, ‘Kendimi durumun çok kötü olmadığı konusunda ikna etmeye çalışıyorum’ diyor. Elit Çikolataları’nın sahibinin Princeton Üniversitesi eğitimli 20 yaşındaki kızı Gözde Küçük ise yaşananların Atatürk devrimlerini hedef alan bir karşı devrim olduğuna inanıyor: Daha ne kadar ileri gidecekler? Restoranlarda şarabı sokaklarda şortla dolaşmayı mı yasaklayacaklar?

‘Türkiye normalleşiyor’

TV spikeri Zeynep Dereli ise farklı düşünüyor. Türkiye’de her şeyin daha önce siyah ve beyaz olduğunu, şimdi bunun değiştiğini söylüyor. Dereli gazeteye verdiği röportajda, ‘Hükümet din bizim hayatımızın bir parçası. Bunu kucaklamamız ve onunla yaşamayı öğrenmemiz lazım diyor. Ben de bu geçiş sürecinin yaşamamız gerektiğine inanıyorum. Laiklik hükümet ve kurumları yönetmekte bir zorunluluk, ama günlük yaşama gelince insanlara bu şekilde davranmalarını dayatamazsınız’ ifadesini kullandı. Yönetmen ve senaryo yazarı Eset Akçilad da, ‘Türkiye normalleşiyor. Bu değişimler daha sağlıklı bir Türkiye oluşmasını sağlayabilir. Ama çok Müslüman olursak Ortadoğu’daki kredibilitemizi de yitiririz’ dedi.