ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir çok hastanenin, tıbbi malzeme ve ilaç alımı ihale bedellerini ödeyemediği için icralık olduğu ortaya çıktı.
Aldıkları malzeme ve ilaçların parasını döner sermayeden ödemekte güçlük çeken çok sayıda hastanenin de banka hesap numaralarına haciz konulduğu belirlendi. Yaşanan 'icra' ve 'haciz' olayları, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın il sağlık müdürlüklerine gönderdiği genelge ile su yüzüne çıktı. İHA muhabirinin edindiği bilgiye göre, zamanında ödenmeyen borçlar sonucunda Sağlık Bakanlığı aleyhine yapılan icra takiplerinde özellikle son zamanlarda büyük artış oldu. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler, "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile sektörde çıkış arayan Sağlık Bakanlığı yöneticilerini harekete geçirdi. Bakanlık, öncelikle devletin ve kurumların 'prestij' kaybetmesine neden olan icra olaylarını önlemek için duruma el koydu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar imzasıyla 81 ilin sağlık müdürlüğüne gönderilen genelgede, 'icra' ve 'haciz' olayları ele alındı, hastane yöneticileri sert bir dille uyarıldı. Ünüvar, sözkonusu genegede, "Kurumun döner sermayesinde yeterli nakit bulunmaması ve benzeri diğer nedenlerle zamanında ödenmeyerek icra takibine sebebiyet verildiği, bu sebeple son zamanlarda bakanlığımız aleyhine yapılan icra takiplerinde artma olduğu tespit edilmiştir" ifadesini kullandı.
Yapılan icra takipleri neticesinde, hastanelerin banka hesaplarına haciz konulduğunu, böylece bakanlığın önemli miktarlada faiz ve icra masrafları ile vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını belirten Müsteşar Ünüvar, genelgede ayrıca şunları kaydetti. "Her ne kadar, borçlar haczen ve cebren tahsil olunamasa da, devlete güven ve ahde vefa ilkesi gereğince firmalarla yapılan anlaşma sonucu kurumlarımıza teslim edilen mal, tıbbi malzeme ile ilaç bedellerinin şartname ve sözleşme hükümleri çerçevesinde ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle kurumlarımızın tıbbi malzeme, ilaç vb. mal alımlarından doğan borçların Hazine zararına sebebiyet verilmemesi açısından, şartname ve sözleşme hükümleri çerçevesinde ödeme işlemlerini tam, zamanında ve eksiksiz olarak yaparak borçların ödenmesi hususunda her türlü tedbiri alarak, borçların ödenmesinde herhangi bir aksamaya meydan verilmemesi sağlanmalıdır. Kurumlarımızın mal ve hizmet alımından doğan borçlarını geç ödemesi nedeniyle, bu durumu bilen firmalarca daha sonra yapılacak ihalelerde yüksek teklif verilerek, ihtiyaç duyulan mal ve hizmetlerin rayicinden çok yüksek bedelle temin edilmesine yol açarak dolaylı bir Hazine zararına sebebiyet verilebileceği de düşünülmektedir. Ancak, borçların zorunlu nedenlerle zamanında ödenemediği hallerde ivedi olarak alacaklı firmalar ile temas kurularak, döner sermayenin nakit akışına uygun yeni ödeme planı kararlaştırılarak, olası dava ve icra takiplerine mahal verilmesinin önlenmesi amacıyla, firmalar nezdinde gerekli girişimlerde bulunularak meselenin, iyiniyetli yollardan dialog kurulması suretiyle çözümü için azami çaba sarfedilmelidir. Ancak, borçların zorunlu nedenlerle zamanında ödenemediği hallerde ivedi olarak alacaklı firmalar ile temas kurularak, döner sermayenin nakit akışına uygun yeni ödeme planı kararlaştırılarak, olası dava ve icra takiplerine mahal verilmesinin önlenmesi amacıyla, firmalar nezdinde gerekli girişimlerde bulunularak meselenin, iyiniyetli yollardan dialog kurulması suretiyle çözümü için azami çaba sarfedilmelidir".
Müsteşar Ünüvar, ayrıca Sağlık Bakanlığı'na ulaşan bilgi ve belgelerden, bakanlığa bağlı bazı kurumların çeşitli nedenlerle, kesinleşen ödeme emrinde (icra takibi) yer alan faiz borcunu bile ödemekten kaçındıklarının belirlendiğini vurgulayarak, yaşanan bu olumsuzların son bulması uyarısını yaptı.