LEFKOŞA (A.A)Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, Türkiye'nin uluslararası alandaki rolünün yükseldiğini belirterek, ''Bu yükseliş Türkiye liderliğinde kibir ve kincilik yaratıyor'' dedi.
Hristofyas, iktidardaki üçüncü yılını tamamlaması nedeniyle dün akşam düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmeleri değerlendirdi.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer'ın hareketlerinden rahatsızlık belirten ama buna karşı ne yapacağını açıklamayan Hristofyas, Rum liderliğine yeniden aday olmayı açık bıraktı. Hristofyas, ''çözüme yakın olunursa veya anlaşmaya imza atarsa ve bunun hayata geçirilmesi gerekirse'' Rum liderliğine yeniden aday olabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin uluslararası alandaki rolünün yükseldiğine işaret eden Rum lider, şu iddialarda bulundu:
''Türkiye;nin uluslararası alandaki rolü yükseliyor. Bu yükseliş Türkiye liderliğinde kibir ve kincilik yaratıyor. Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin varlığıyla Türkiye'de, Arap ve diğer İslam ülkelerine örnek bir yönetim modeli önererek yeni bir 'ideolojik yayılmacılık' politikası uyguluyor. Uluslararası unsur, özellikle de BM ve AB teorik açıklama ve teyitlere kanmamalıdır. Türkiye, Kıbrıs'taki faaliyetleriyle değerlendirilmelidir. İşte tam da bu nedenle, haksız şekilde kendi tarafımızı suçlamak yerine birlik olarak Türkiye'nin metotlamalarını teşhir etmek üzerinde odaklanmamız gerektiği görüşündeyiz.''
Kıbrıs etrafındaki doğalgazdan Kıbrıslı Türkler'in nasıl faydalanacağı konusunda Rum lider, ''Kıbrıs sorunu çözülürse, hepsi faydalanır'' dedi.
Konuşmasında Kıbrıslı Türklere de mesaj veren Hristofyas, ''Kıbrıs Türk toplumunun Ankara'nın boğucu kucaklamasından muzdarip olduğunu'' öne sürdü ve şunları söyledi:
''Kıbrıslı Türklerin son mitingleri ve diğer eylemleri bize bunu gösteriyor. Bizim rolümüz, Kıbrıs Türk toplumuna dostluk elimizi uzatmak ve destek olmak olmalıdır.''
-TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİ-
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecini, Kıbrıs sorunu lehinde değerlendirdiklerini ifade ederek, ''Bizim stratejimiz şöyle bir perspektif öngörüyor'' diyen Hristofyas, özetle şunları kaydetti:
''Türkiye, üyelik sürecinde ilerleyebilmesi için 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ne ve AB'ye karşı yine kendi üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmelidir. Nihayet Kıbrıs sorununun çözümüne katkı koymalı ve Avrupa toprağında 'işgal' kuvveti olmaktan vazgeçmelidir. Türkiye'ye yönelik önemli bir baskı yaratmayı başardık. Türk yetkililerin son zamanlardaki patlamaları bunun ispatıdır. Türk yetkililer küçücük 'Kıbrıs'ın Türkiye'nin üyelik sürecini özlü şekilde kapana kıstırdığından şikayet ediyor.''
''Türkiye;nin müzakere başlıklarından bazılarının Rum yönetimi tarafından tek taraflı olarak dondurulduğunu, Belçika ve Macaristan'ın dönem başkanlıkları sürecince hiçbir müzakere başlığının açılmadığını'' dile getiren Hristofyas, ''Herkes, Türkiye;nin üyelik sürecinin açık olamayacağını anlamalı'' dedi.