ANKARA (İHA) - Hükümet, yargıda siyasallaşma tartışmalarının yoğunlaştığı şu günlerde yargı mensuplarının "özlük hakları"nı iyileştirmek için kolları sıvadı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, yaz döneminde kendisinin de içinde bulunduğu bir heyetin Kamu Personel Rejimi üzerinde çalışma yapacağını açıkladı. Yargı mensuplarının özlük haklarını iyileştireceklerinin altını çizen Şahin, düzenleme üzerinde çalışırken, yüksek yargı organlarının mensuplarıyla da görüşeceklerini kaydetti.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin, TBMM'nin 22. Dönem 3. Yasama Yılı çalışmalarını Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi. Hükümetin bu yasama döneminde Meclis'e 175 adet yasa tasarısı sevkettiğini, bu tasarılardan 166'sının yasalaştığını belirten Şahin, geçtiğimiz yıllara göre Meclis ve hükümetin, halkın beklediği hizmetler doğrultusunda yasaları çıkarma gayreti içerisinde olduğunu kaydetti. Geçtiğimiz dönemde Başbakan Erdoğan hakkında bin 359 yazılı ve sözlü önergesi verildiğini, Başbakanın bunlardan bin 179'una cevap verdiğini hatırlatan Şahin, bakanlar hakkında da verilen 6 bin 134 önergenin, 4 bin 222'sinin cevaplandırıldığını kaydetti. Hükümetin bu dönemde daha çok hukuk ve adalet alanında reform sayılacak yasa tasarılarının büyük bir kısmını yasalaştırdığını ifade eden Şahin, "Eğer Türkiye Kopenhag Kriterleri'ni gerçekleştirmiş ve tarih verilmişse, bunun en büyük nedeni bizim gerçekleştirdiğimiz reformlardır" diye konuştu.
Şu anda Türkiye'de acilen 2 bin 458 yeni mahkemeye, 3 bin 300 yeni hakime ihtiyaç olduğuna işaret eden Bakan Şahin, çok kısa sürede bu açığın kapatılması gerektiğini dile getirdi. Türkiye'de bir hakimin ortalama 500 dava dosyasına baktığını, bu oranın Avrupa ülkelerine göre çok fazla olduğunu da belirten Şahin, yargının ağır işlemesi nedeniyle 4 bin hakim ve savcı alımı için yasa çıkarıldığını anımsattı. Şahin, Adalet eski Bakanları'ndan Mehmet Moğultay'ın sözlerine atıfta bulunarak, "Bizim hükümetimizden ve Adalet Bakanı'mızdan şu sözü hiç duymayacaksınız, şu uygulamaya asla tanık olmayacaksınız. 'Adalet teşkilatına benim partilimi değil de falanca partinin militanları mı doldurayım' sözünü asla duymayacaksınız" diye konuştu.
Yargının siyasallaşması konusunda son derece titiz olduklarını vurgulayan Şahin, kimsenin endişeye kapılmamasını istedi.
Şahin, Meclis'in son hafta çok yoğun bir çalışma temposu geçirdiğini hatırlatarak, CHP'nin Genel Kurul çalışmalarına katılmama kararını eleştirdi. IMF'nin istediği Sosyal Güvenlik Reformu'nu bu yasama döneminde çıkaramadıkları için üzgün olduklarını ifade eden Şahin, "İsminde halk kelimesi geçen bir partinin böylesine herkesin genel sağlık sigortasına kavuşmasına engel koymasına anlam veremiyoruz. Keşke engellemeselerdi ve hep birlikte çıkarsaydık" açıklamasında bulundu.
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Şahin, Sosyal Güvenlik Reformu'nun çıkarılması için Meclis'in Eylül ayında olağanüstü toplantıya çağrılıp çağrılmayacağı yönündeki bir soru üzerine, şu anda böyle bir düşüncelerinin olmadığını, gerekirse partinin yetkili kurullarında değerlendirip, karar vereceklerini kaydetti.
YARGIYA "DİYALOG" GÖNDERMESİ
Başbakan Yardımcısı Şahin, bugün Danıştay ve Yargıtay Başkanları'na yaptığı ziyaretlere ilişkin bir soru üzerine, ziyaretlerde geçici personel konusunu ele aldıklarını bildirdi. Şahin, yargı mensuplarının sosyal ve mali haklarını da görüşmede değerlendirdiklerini belirtti. Hükümetin hazırladığı Kamu Personel Rejimi'nin daha önce Bakanlar Kurulu'nda ele alındığını, Başbakan ve Bakanların bazı itiraz ve önerileri doğrultusunda tasarının yeniden müzakere edileceğini anlatan Şahin, önümüzdeki hafta ilgili bürokratlarla birlikte yasaya son şeklini vereceklerini açıkladı. Yasa ile birlikte yargı mensuplarının özlük haklarını düzenleyeceklerinin sinyalini veren Şahin, düzenleme yapılırken yargı mensuplarının da görüşlerini alacaklarını söyledi. Şahin, yargının rahatsızlıklarını bildiri aracılığıyla değil oturup konuşarak dile getirmesinden yana olduklarını ifade etti ve "Bildiriyle bazı talepleri dile getirmek kişi ve kurumların kendi tercihidir. Ancak hükümete bizzat söylemeleri daha doğrudur. Millet adına egemenlik erkini kullanan kişi ve kurumlar diyalog yoluna başvurmalıdır. Bu yok demiyorum, her zaman var" göndermesini yaptı.
Başbakan Yardımcısı Şahin, "Hükümetin böyle bir dönemde yargı mensuplarının özlük haklarını iyileştirmesi farklı yorumlara yol açar mı?" yönündeki bir soru üzerine, hükümetin tüm kamu personelinin özlük haklarını iyileştirme çalışması yaptığını bildirdi.
Şahin, TSK, hakim ve savcılarla YÖK'ün kendine ait personel kanunu olduğunu, ancak hükümetin sosyal ve mali haklar yönünden bunu tek bir kanun altında değerlendireceğini söyledi.
Şahin gazetecilerin sorusu üzerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Mimarlar Kongresi için bastırdığı İngilizce kitapçıkta "Cumhuriyetin ilanı İstanbul'un tarihi statüsünü zayıflatmıştır" ifadelerine yer verilmesini de değerlendirdi. Şahin, bu konuda kendisinin ve hükümetin bir bilgisinin olmadığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Bu 1996 yılında Habitat nedeniyle bastırılmış olan bir kitapçıktır. Eğer içerisinde cumhuriyetimiz rencide ediliyor ve eleştiriliyorsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş mutlaka bu konuyla ilgilenecektir ve tasfiye edecektir. Cumhuriyetin daha da geliştirilmesini, demokrasi tavıyla yükselmesini ilke edinen iktidar olarak bunu tasvip etmeyiz."