İSTANBUL (İHA) - İstanbul'da, 14-16 Haziran tarihleri arasında Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) 31. Dışişleri Bakanları toplantısının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) Annan Planı'nda öngörüldüğü gibi "Kıbrıs Türk Devleti" adıyla temsil edilmesine karar verildiği belirtildi.
İKÖ 31. Dışişleri Bakanları toplantısının sonuç bildirisinde, "Üye ülkeler, Kıbrıs Müslüman halkının İKÖ organlarının tüm çalışmalarına, faaliyetlerine ve toplantılarına BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın planında öngörüldüğü adıyla katılmalarına karar verir" ifadesi yer aldı. "Kıbrıs'ta 24 Nisan'daki referandumun ardından, sorunun taze ve kapsamlı değerlendirilmesini gerektiren yeni bir durumun ortaya çıktığı kabul edilen" bildiride "Kıbrıs'taki iki tarafın, birinin diğerini yönetme, sömürme, baskı ya da tehditte bulunma imkanını vermeden, güvenlik, barış ve uyum içinde yan yana yaşamalarını sağlayan tam eşitliğini prensip olarak teyit eder" denildi. BM Genel Sekreteri'nin, uluslararası örgütler ve devletlerin açıklamaları ve çağrılarının yanı sıra, çeşitli uluslararası örgütlerce alınan, Kıbrıs Türkleri'ne yönelik izolasyonun sona ermesini öngören kararlar memnuniyetle karşılanırken, uluslararası topluma bu yolda derhal somut adımlar atması çağrısında bulunulduğu bildirgede, üye ülkelere, Kıbrıs Müslüman Türk halkıyla etkin dayanışmayı kuvvetlendirmeleri, onlarla yakın ortaklıklar kurmaları, maddeten ve siyaseten "insanlık dışı izolasyonun" üstesinden gelmelerine yardımcı olmak amacıyla Kıbrıslı Türklerle ilişkilerini tüm alanlarda, özellikle de doğrudan ulaşım, ticaret, turizm, kültür, enformasyon, yatırımlar ve sportif temaslar alanlarında artırmaları ve genişletmeleri çağrısında da bulunuluyor.
Kıbrıs sorunu çözülene kadar, Kıbrıs Müslüman Türk halkının sesini duyurma hakkı ve tüm uluslararası camiada adadaki iki tarafın eşitliği temelinde temsilini öngören haklı taleplerine aktif destek öngören bildiride, Genel Sekreter'den, İslam Kalkınma Bankası'nın Kıbrıs Türk tarafındaki kalkınma projelerine destek sağlamasının yollarının aranması amacıyla Banka ile gerekli temaslarda bulunması talep ediliyor. Bildiride ayrıca, Kıbrıs Türk tarafının İKÖ'ye tam üyelik talebine ilişkin olarak da, örgütün beklemede kalmaya karar verdiği açıklanıyor. Genel Sekreter'den bu kararın yerine getirilmesi için tüm gerekli önlemleri alması ve İKÖ Dışişleri Bakanları'nın 32. oturumunda rapor sunması talebinin de yer aldığı bildirgede, İskeçe ve Gümülcine'nin seçilmiş müftüleri Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerif'in rahatsız edilmesi kınanırken, Yunanistan'a, Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığın haklarına saygı göstermesi çağrısında bulunuluyor.
"BARIŞ SÜRECİNİN ZARAR GÖRMESİNDEN TAMAMEN İSRAİL SORUMLUDUR" İslam ülkeleri tarafından, Ortadoğu barış sürecinin zarar görmesinden tümüyle İsrail'in sorumlu olduğunun anlatıldığı bildiride, "İsrail'in Kudüs ve diğer Filistin kentlerindeki kutsal yerlere ısrarlı ve artan biçimde saldırılar düzenlemesi, kutsal yerlerin tahrip edilmesi, El-Aksa Camii avlusuna girmesi ve namaz kılan insanlara saldırması ile uluslararası karar ve yasalara aykırı biçimde Kudüs'ü Yahudileştirme ve kentin İslami ve Arap karakterini ortadan kaldırmaya yönelik yasadışı önlem ve uygulamaları" sert biçimde kınandı. Bildiride, ABD Başkanı George W. Bush'un 14 Mart 2004'te İsrail Başbakanı Ariel Şaron ile birlikte düzenlediği basın toplantısındaki açıklamalarının yanı sıra, ABD'nin İsrail'e verdiği ve Filistin sorununun nihai çözümüne ilişkin olarak İsrail tarafına tehlikeli tavizler içeren, Filistin halkının ulusal haklarını ihlal eden garanti mektubunun reddedildiği de kaydedildi. "İsrail'in yayılmacı politika ve uygulamalarının sadece Arap ülkelerini değil, uluslararası barış ve güvenliği de tehdit ettiği belirtilen bildiride, Filistin halkının intifadasının İslam ülkeleri tarafından mümkün olan bütün yollarla destekleneceği ifade edildi. Bildiride, meşru Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat ve Filistin halkına yönelik kuşatmanın acilen kaldırılması ve İsrail'in Cenevre Sözleşmeleri'nden doğan sorumluluklarına uyması çağrısında bulunuldu.
İsrail'in Filistin topraklarını ikiye bölen "güvenlik duvarı" inşa etmesinin de kınandığı bildiride, Ortadoğu barış sürecini canlandırmaya yönelik çabaların, bu çerçevede dörtlü girişimin çalışmalarının da hızlandırılması gerektiği kaydedildi. Bildiride ayrıca, Hamas liderleri Şeyh Ahmed Yasin ve Abdülaziz Rantisi'nin İsrail tarafından öldürülmesi şiddetle kınandı. İslam ülkelerinin bölgede kapsamlı bir barışın sağlanması arzusunda oldukları belirtilen bildiride, barış sürecinin zarar görmesinden tümüyle İsrail'in sorumlu olduğu ifade edildi. Bildiride, İsrail'in "barış için toprak" ilkesine ve BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararlarına aykırı davrandığı vurgulandı.
"EBU GARİB'DEKİ İNSANLIK DIŞI MUAMELENİN SORUMLULARI YARGILANSIN" Irak'ta geçici hükümetin kurulmasını memnunlukla karşıladığını ifade eden İKÖ üyesi ülkeler, Ebu Garib Cezaevi'ndeki insanlık dışı muameleyi şiddetle kınadı ve sorumlularının yargılanmasını istedi.
İKÖ 31. Dönem Dışişleri Bakanları toplantısından sonra yayınlanan sonuç bildirisinde, Irak geçici hükümetinin, devlet başkanı ve başbakanının atanması, Irak'ta işgalin sona erdirilmesi, tümüyle egemen, özgür ve demokratik bir Irak'ın kurulması, ülkenin siyasi geleceğini ve ulusal tercihlerini hiçbir müdahale olmadan belirlemesine yönelik bir ilk adım olarak memnunlukla karşılandı. Irak geçici hükümetinin, ülkenin tam olarak kendi egemenliğini kazanması yönündeki çabalarını desteklediklerini belirten İKÖ üyeleri, Ebu Garib Cezaevi'ndeki Iraklı mahpuslara yönelik insanlık dışı muameleyi şiddetle kınadı ve bunun sorumlularının yargılanmasını istedi. Irak'taki işgal güçlerinin uluslararası hukuka ve özellikle Cenevre Sözleşmeleri'ne tümüyle uymasının yanı sıra Iraklılar'ın kişisel ve dini özgürlüklerine saygı göstermesi, kültürel, tarihi ve dini miraslarını korumasının istendiği bildiride, Irak'ta sivil halka, ibadet yerlerine, dini mekanlara, polis karakollarına ve resmi kurumlara yönelik terörist saldırı kınandı. İKÖ ülkeleri, işgal güçlerinin, kişisel ve dini özgürlükleri ve resmi kurumları koruma sorumlulukları olduğu da vurgulandı. İKÖ ülkeleri ayrıca, Iraklılar'ın ve yabancıların öldürülmesi ile kaçırılmasını şiddetle kınadı. Devrik Irak yönetiminin işlediği toplu cinayetleri bir kez daha kınayan katılımcılar, üye ülkeler ve uluslararası topluluktan eski rejimin Irak halkına ve diğer halklara karşı suç işleyen yöneticilerine sığınma imkanı vermemelerini istedi.
İKÖ üyesi ülkeler, Irak geçici hükümetinin komşu ülkelerle karşılıklı saygı ve içişlerine karışmama temelinde iyi komşuluk ilişkileri kurma ve başta uluslararası olarak tanınmış sınırlara saygı gösterilmesine yönelik anlaşmalar olmak üzere mevcut anlaşmalara bağlı kalma kararını memnunlukla karşıladıklarını bildirdi. İKÖ ülkeleri ayrıca, bütün devletlerden, Irak'ın yeniden inşasına katkı ve desteklerinin göstergesi olarak, Irak'ın borçlarını silmelerini talep etti.
ULUSLARARASI TERÖRİZMLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ ONAYLANDI, ÜYE ÜLKELERE İMZA ÇAĞRISI YAPILDI İKÖ 31. Dönem Dışişleri Bakanları toplantısının sonuç bildirisinde, bir süredir hazırlıkları devam eden "Uluslararası Terörizmle Mücadele Sözleşmesi"nin onaylandığı belirtildi ve üye ülkeler sözleşmeyi imzalamaya davet edildi. Sonuç bildirisinde, İslam dininin, sivillerin ölümüne neden olan terörizm ile bağlantısı bulunmadığının altı çizildi ve terörizmin hiçbir din, medeniyet ve milletle ilişkilendirilmemesi gerektiği vurgulandı. İslam ya da başka bir kisve altında yapılan her türlü terörist eylemin şiddetle kınandığı sonuç bildirisinde, üye ülkelere, teröristlere iltica hakkı tanımamaları ve teröristlerin adalete sevk edilmelerine yardımcı olmaları çağrısında bulunuldu. Devlet terörizmi de dahil olmak üzere, üye ülkelerin terörizmle mücadele yönündeki çabalarda işbirliğini güçlendirmelerinin gerektiğinin kaydedildiği ve "Sömürge ya da işgal altında mücadele veren halkların, self-determinasyon haklarını kazanma ve ulusal özgürlüklerini elde etme çabaları terörist bir eylem oluşturmaz" denilen bildiride, üye ülkeler, çalışmalarına 26. Dışişleri Bakanları toplantısında başlanan terörizmle mücadele sözleşmesini imzalamaya ve onay süreçlerini hızlandırmaya davet edildi. Bildiride ayrıca, terörizmin tanımlanması ve bunun ulusal özgürlük hareketlerinden ayrılmasını sağlayacak uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulunuldu.
ERMENİSTAN'IN SALDIRGANLIĞI KINANDI
İslam ülkeleri, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğini destekleme kararı aldı.
İKÖ 31. Dönem Dışişleri Bakanları toplantısından sonra yayınlanan sonuç bildirisinde, toplantıda, Türkiye ve İran'ın 2009-2010 döneminde BM Güvenlik Konseyi üyeliğine adaylığı için, 2008 yılında 63. BM Genel Kurulu'nda yapılacak oylamada Ankara ve Tahran'a destek verme kararı alındığı açıklandı. Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı saldırganlığının şiddetle kınandığı ve BM Güvenlik Konseyi'nden, Azerbaycan'a yönelik bir saldırganlık olduğunu kabul etmesinin istendiği bildiride, BM Güvenlik Konseyi'nin konuyla ilgili aldığı kararların kesin biçimde uygulanması ve Ermenistan askerlerinin Yukarı Karabağ dahil işgal altındaki Azerbaycan topraklarından derhal çekilmesi istendi. Ermenistan'dan, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne saygı göstermesinin talep edildiği bildiride, Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı saldırganlığı ve Azerbaycan topraklarındaki Ermeni işgalinin sona ermesi için İKÖ üyesi ülkeler ve uluslararası topluluğun diğer üyeleri gerekli etkin siyasi ve ekonomik önlemleri almaya çağrıldı. Üye ülkeler ayrıca, BM'deki oylamalarda Azerbaycan'ın toprak bütünlüğüne tam destek verme kararı aldı ve Ermenistan-Azerbaycan ihtilafına barışçı bir çözüm bulunması çağrısında bulundu. İslam ülkeleri, sorunun çözümü için devam eden AGİT barış sürecine yapıcı katkıda da bulunma kararı aldı.
Bu arada, toplantıda gelecek yıl Suudi Arabistan'da ilk İslam Olimpiyatları'nın yapılması kararlaştırdı. İslami Dayanışma Spor Federasyonu'nun 2005'te Suudi Arabistan'da 1. İslami Dayanışma Oyunları'nı düzenleme amacıyla çalışmalarına devam etmesi onaylandı.
"ABD, SURİYE'YE YAPTIRIM KARARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ" İran'ın barışçı amaçlarla nükleer enerji çalışmaları yürütmesini destekleyen İslam ülkeleri, ABD'nin Suriye'ye ekonomik yaptırımlar uygulama kararını gözden geçirmesini istedi. Ayrım gözetmeksizin bütün üye ülkelerin barışçı amaçlar için nükleer çalışmalar yürütme hakları bulunduğu ve İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğine devam ettiği belirtildi. İran'ın sorunu çözmek için gerekli önlemleri aldığı belirtilen bildiride, bu ülkenin UAEA Koruma Anlaşmaları'nın Ek Protokolü'nü de imzalaması memnuniyetle karşılandı. Bildiride, belirli çevrelerin İran'ın barışçı amaçlar için nükleer enerji geliştirme hakkından vazgeçmesi için baskı yapmasından kaygı duyulduğu belirtilerek, İran'a destek verildiği ve bu ülkeyle dayanışma içinde olunduğu kaydedildi.
İslam ülkeleri, ayrıca ABD'nin Suriye'ye ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamasından kaygı duyduklarını açıkladı. ABD'den uluslararası ilke ve hukuka aykırı olan bu kararını gözden geçirmesini isteyen İslam ülkeleri, Libya'ya uygulanan BM yaptırımlarının kaldırılmasını ise memnuniyetle karşıladı.