Singapur -(AA) IMF-Dünya Bankasının 2009 yılı toplantılarının İstanbul'da yapılmasına ilişkin mutabakat zaptı, Singapur'da imzalandı.
IMF-Dünya Bankası toplantılarının yapıldığı kongre merkezinde gerçekleştirilen imza töreninde, mutabakat zaptına Türkiye adına Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, IMF adına IMF Başkanı Rodrigo de Rato, Dünya Bankası adına ise Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz imza koydu.
IMF Başkanı Rato, Türkiye'nin 2009 toplantıları için çok iyi bir seçim olduğunu söyledi.
Rato, toplantının yapılacağı 2009 yılına kadarki sürenin Türkiye açısından çok zorlu bir süreç olacağını, hazırlıklar gerekeceğini vurgularken, Türkiye'nin organizasyonda başarılı olacağına inandığını ifade etti.
Devlet Bakanı Babacan ise imza töreninde yaptığı konuşmada, toplantılar için İstanbul'un seçilmesinin çok önemli bir karar olduğunu anlatarak, "2009 toplantıları, bu muhteşem şehri (İstanbul) sadece yeni bir uluslararası finans merkezi olmasını sağlamayacak, ayrıca çok yönlü kültüre sahip bir ortamda eşsiz bir tartışma fırsatı sağlayacak" dedi.
Türkiye'nin IMF ve Dünya Bankası ile yoğun ve başaralı bir işbirliği içinde olduğunu belirten Babacan, aynı işbirliğinin 2009 toplantıları organizasyonu için de devam edeceğini anlattı.
Babacan, imza törenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada da, ekonominin yükselen profilinin çok somut bir göstergesi olarak, 2009 toplantılarının İstanbul'da yapılacağını bildirdi.Bu toplantıların, yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgisini de artıracağını kaydeden Babacan, bu çerçevede Türkiye'ye daha çok yatırımcı gelmesine katkıda bulunacağını anlattı.
Yabancı bir gazetecinin, "ekonomik büyüme ve enflasyon hedeflerine" ilişkin sorusu üzerine Babacan, Türkiye'nin ortalama yüzde 7,8 oranında bir büyüme yakaladığını, bu nedenle yılsonu büyümesinin yüzde 5'lik hedefi aşılabileceğini söyledi.
Babacan, bu yıl enflasyondaki yılsonu hedefinin sapmasına rağmen gelecek yılki yüzde 4'lük enflasyon hedefinin de tutturulacağını kaydetti.AB ile ilişkilerde yaşanan zorluklara ilişkin sorusuna karşılık Babacan, katılım sürecinin teknik ve siyasi yönleri olduğunu, teknik alanda bir zorluk bulunmadığını, daha çok siyasi alanda zorlukların olabileceğini belirterek, "Buna bir örnek verecek olacak olursam Kıbrıs sorunu ki biz bu sorunu çözmeyece çalışıyoruz" dedi.