HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İngiltere basınında bugün

İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesi, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye'ye daha fazla reform çağrısı yaptığını belirtti. Haber, örgütün genel sekreteri Irene Khan'ın Türkiye gezisinde Türkiye'de kadınlara yönelik şiddetin ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların sürmesini üzücü bulduğu vurguladığı kaydedildi.

İngiltere basınında bugün

Genel sekreterin, Ankara'nın Avrupa Birliği kriterlerini yerine getirme yönündeki çabalarına karşın, Türkiye'deki insan hakları savunucularının hala zorluklarla karşılaştıklarını ileri sürdüğü belirtilerek Khan'ın şu sözlerine dikkat çekildi:

"Eğer Türkiye'de daha kapsamlı kurumsal reformlar yapılmazsa, mevzuatlarda yapılan değişiklikler ne etkili olur, ne de süreklilik gösterir. Ülkede yasalar değişti ama insan hakları savunucularının faaliyetlerini zorlaştırmanın yeni yolları bulundu. Eğer mevzuat değişiklikleri kurumsal reformlarla desteklenmezse, hükümetin çabalarının sabote edilmesi riski var."

"ABD, İRAN POLİTİKASINDA ÇIKMAZDA"
Yine Guardian'da Martin Woolacott tarafından kaleme alınan yazı 'İran'ın tutucuları eğer Amerika yardım ederse demokrasiyi çöpe atacak' başlığını taşıyor. Woolacott, Washington'un, İran'la yeni bir pazarlığa girişmeye hazır göründüğünü söyleyerek Amerika'nın, Irak ve Afganistan'daki sorunları nedeniyle İran'a, daha önce görülmemiş ölçüde ihtiyaç duyduğunu ileri sürdü.
Woolacott, "Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage İran'ın geleceğini belirlemenin ülkesinin işi olmadığını söylemişti. Amerika'nın Bem depremi sonrası İran'a yardımı da akıllardan çıkmamalı. İran belki de şer ekseninden işbirliği eksenine doğru kayıyor.
İranlı muhafazakarlar, Amerika'yla yakınlaşmanın, iş olanakları ve yatırım açısından getireceği faydaların farkında. Bu, ülkenin gelecekteki yeni muhafazakar yönetimine, ihtiyaç duyduğu siyasi itibarı sağlayabilir. Kaderin cilvesine bakın, bu durumda Washington, reformcuların oluşturacakları sanılan bir yönetimle değil, İran'ın demokratik taleplerini boşa çıkarmış bir cumhuriyetle yakınlaşacak." dedi.

"ARAP DEVLETLERİ ÇOĞUNLUKLA YOLSUZLUKLARLA DOLU" Independent gazatesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk'in bugünkü yazısının başlığıysa 'Bir Arap devletinde demokrasi fantazisi'. Robert Fisk Ortadoğu'ya demokrasi getirmek isteyenlerin karşılaştıkları gerçeği şöyle özetlemiş: 'Arap devletleri çoğunlukla yolsuzluklarla dolu, sefil ve zalim diktatörlüklerdir.' Fisk, bu durumun nedeni de şöyle açıklıyor:

"Bu diktatörlüklerin çoğunu biz meydana getirdik. Kitleleri etkili şekilde kontrol etmeyen krallar ve prensleri kovduk. Onların yerine gelen, çoğu İngiliz askeri üniformalı general ve albayları destekledik.

Mısır'da Kral Faruk'un yerine dolaylı olarak önce Albay Nasır, daha sonra da general Enver Sedat ve Hava Kuvvetleri komutanı Hüsnü Mübarek getirildi. Libya'daysa Kral İdris gitti, yerine albay Kaddafi geldi ki İngiliz Dışişleri Bakanlığı Kaddafi'yi sevmişti. Irak'ta da, Kral Faysal'ın birinci dünya savaşı sonrası oluşturduğu yönetimin yerine Baas Partisi ve Saddam Hüseyin geldi. Kısacası biz hiçbir zaman Arapların demokrasiyle yönetilmelerini istemedik."

"KAPILARI AÇIN"
Financial Times gazetesinin başyazı ise 'Kapıları açın' başlığını taşıyor. Gazete, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nin 1 Mayıs'ta genişlemesi sonrası Doğu Avrupa'dan göçmenlerin ülkeye gelmesini memnuniyetle karşılaması gerektiği görüşünde. Financial Times, 1 Mayıs sonrası çingenelerin İngiltere'ye akın edeceği yönündeki uyarıların doğru olmadığını belirtiyor.

Gazete, "Doğu Avrupalı çingenelerin yoksulluk ve ayrımcılıktan zarar gördükleri kesin. Ancak İtalya'daki çingenelerin de benzer sorunları var. Eğer kuzeybatı Avrupa ülkeleri bir cazibe merkezi olsalardı, İtalyan çingenelerin yılllar önce bu ülkelere göç etmeleri gerekirdi. Ancak bunu yapmadılar.

Yaşlanan nüfusun meydana getirdiği boşluğu doldurmak için Batı Avrupa'nın göçmenlere ihtiyacı var. Doğu Avrupalı işçilerin verimli kullanılmaları, işçi açığını kapatacak ve ekonomik büyümeyi arttıracaktır. 40 yıldan uzun süre komünist yönetimler altında acı çeken Doğu Avrupalılar, daha iyi bir karşılamayı hak ediyorlar." dedi.

"NÜKLEER SİLAHLARIN GENİŞLEMESİNİ ÖNLEMEK İÇİN DÜNYA HAREKETE GEÇMELİ" Times gazetesi başyazısında, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un dün yaptığı ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik önerilerini açıkladığı konuşması övüldü. Yazının başlığı 'Bombanın yasaklanması'. Times, dünyanın nükleer silahların yayılmasını önlemek için harakete geçmesi gerektiği görüşünde.

Times'taki yazıda, "George Bush bu konuda Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun daha etkin olmasını istiyor. Onu eleştirenler, Bush'un nükleer silahların yayılması tehdidi karşısında, beklenenden daha çabuk ve becerikli bir biçimde harakete geçtiğini kabul edeceklerdir.

Gelecekte bir ülkenin ölçüleceği kıstaslar sadece demokrasi ve insan hakları olmayacak. Nükleer anlaşmalar ve protokollere sadakat de önem taşıyacak. Amerika Birleşik Devletleri önerileriyle, daha fazla nükleer güvenlik için çok taraflı diplomasiye dönüyor. Eğer diğer ülkeler bu girişime destek vermezse, akıl sınırını aşan tehditle yüzleşme ihtimali, daha önce olmadığı kadar yüksek olacak." denildi.

"İNSAN IRKININ GELECEĞİ BİLİMADAMLARINA BIRAKILAMAZ"
Daily Telegraph gazetesinin başyazısıysa 'İnsan klonlamanın çirkin yeni dünyası' başlığını taşıyor. Başyazı, Güney Koreli bilimadamlarının ilk kez insan embriyolarını klonlayıp geliştirmesiyle ilgili. Gazete Güney Kore'den gelen haberin çok sayıda kişiyi huzursuz ettiğini vurguluyor. Daily Telegraph, insan klonlamaya muhalefetini şu sözlerle dile getiriyor:

"İnsan klonlama, yaşamı her koşulda uzatmaya çalışan bir toplum için simgesel önemde bir olay. Bazı hastalıkların tedavisi amacıyla yapılan araştırmalara yardımcı olabileceği gerekçesiyle, embriyo feda edilse de... Ancak bu araştırmalar istenen sonuçları vermeyebilir. Burada ahklaki bir boşluk var. Güney Kore'deki klonlama çalışmaları, bize insan ırkının geleceğinin, çalışmaları gerçekleştiren bilimadamlarına bırakılmayacak kadar önemli olduğunu gösteriyor. Zira burada ortaya konan, yaşamın anlamı"

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler