LONDRA (İHA) - Times Gazetesi'nin Kıbrıs'la ilgili haberinde, Kıbrıs Türk ve Rum liderlerinin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin girişimiyle aldıkları "adanın birleşme müzakerelerine yeniden başlama" kararının, Kıbrıs'ın Mayıs ayındaki Avrupa Birliği üyeliğinden önce yeniden birleşmesi için gerçek bir fırsat yarattığına dikkat çekildi.
Kıbrıslı Rum ve Türkler'in bu kararı, biraz memnuniyet ve rahatlama biraz da şüpheyle karşıladıkları belirten Times Gazetesi'nin haberinde, "Rahatlama dugusu, Rum kesiminin birleşme olmadan Avrupa Birliği'ne girmeyi garanti etmesiyle, bu fırsatı kaçırdığından korkan Kuzey Kıbrıs'ta daha bir ortadaydı. New York'ta alınan kararının ardından, coşkuyla arabalarına atlayıp caddelerde konvoylar oluşturan onlarca Kıbrıslı Türk, bir yandan arabalarının kornalarına basıyor bir yandan da "Kıbrıs'ta barış engellenemez," diye bağırıyordu. Kıbrıslı Rumlar ise biraz daha dikkatliydi. Pek çoğu Birleşmiş Milletler'in planının işe yaramayacak kadar belirsiz olmasından ve Türk tarafına çok fazla toprak ve nüfuz sağlamasından korkuyor" denildi.
İngiltere gazetelerinin dış haberler sayfalarında en çok öne çıkan konu Irak. Guardian Gazetesi, Bağdat kaynaklı özel haberinde, Amerika Birleşik Devletleri tarafından ele geçirilen devrik Irak lideri Saddam Hüseyin'in ülkesinde yargılanması için en az 2 yıl daha beklemek gerektiğini söyledi. Gazetenin haberine göre, Irak'ta insanlığa karşı suç işleyenleri yargılamak için kurulacak olan özel mahkemenin Baas Partisi'nin önde gelenlerinin yargılanacağı ilk davasına başlayabilmesi için aylar gerekiyor.
IRAK'TA ŞİDDET OLAYLARI Independent Gazetesi de Irak'ta bitmek bilmeyen şiddetle bağlantılı bir haber yayımladı. Gazetenin manşet haberine göre Güney Afrikalı Nobel barış ödülü sahibi Başpiskopos Desmond Tutu, bugün İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'u Irak'ta sonuçsuz ve ahlaki ilkelere uymayan bir savaşı devam ettirdikleri için özür dilemeye çağıracak. İndependent'ın haberi şöyle devam ediyor: "Başpiskopos Tutu, Independent gazetesi'nin düzenlediği bir konferansta yapacağı konuşmada, savaştan sonra ortaya çıkan kargaşanın "güç kullanma ve zalimliğin" daha geniş bir güvenlik sağlayacağına inanmanın bir hayal olduğunun ortaya çıktığını öne sürecek. Başpiskopos, Blair ve Bush'un 'Evet, ben hata yaptım' diyebilmeleri halinde kendilerine yeniden güven ve saygı duyulmasını sağlayabileceklerine işaret edecek. 1984 yılında Nobel Ödülü kazanan Başpiskopos, her iki liderin 'Güçlü olan haklıdır. Uluslararası hukuk düzeninin canı cehenneme' politikası ile hareket ettiklerini ileri sürecek"
PRODİ, İTALYAN SOLU İÇİN SEFERBER
Independent Gazetesi'nde yer alan bir başka habere göre Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, İtalyan solunu toparlamak için harekete geçmeye hazırlanıyor. Prodi'nin Brüksel'deki görev süresinin 31 Ekim'de dolacağını ifade eden Independent'ın haberi şöyle:
"İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi için önemli bir sınav niteliği taşıyan Avrupa seçimlerine 5 ay kala, 1996 yılında İtalyan merkez solunu Berlusconi karşısında zafere taşıyan Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, siyasi arenaya etkili bir dönüş yaptı. Cumartesi günü kendi partisi olan Zeytin Ağacı Koalisyonu'nun 5 bin üyesine hitaben bir konuşma yapan Prodi, görevini yerine getireceğini söyledi. Prodi Haziran'daki seçimlerde aday olmayacağını ancak adayların seçiminde rol oynayacağını da açık bir şekilde ifade etti. Italya'nın çok parçalı solu için Berlusconi'ye alternatif olabilecek akla yatkın tek kişinin geri dönüşü, aylardır kendi aralarında devam eden çekişmelere bir son verebilir"
Prodi, Avrupa Birliği Komisyon Başkanlığı'ndan ayrılırsa yerine kim geçecek? Financial Times Gazetesi'ne göre Finlandiya eski Başbakanı Paavo Lipponen'in bu görevle ilgilendiğini resmen açıklamasının ardından yarış başladı bile. Prodi'nin yerine geçebilecek isimleri tek tek değerlendiren gazeteye göre şansı olan bir diğer aday, birden fazla yabancı dil konuşan ve Avrupa Birliği İç İşleri Komisyonu'nun Portekizli üyesi Antonio Vitorino. Financial Times, Komisyon'a yeni başkan adayı belirleme görevinin Avrupa Birliği Dönem Başkanı İrlanda'nın Başbakanı Berte Ahern'e ait olduğuna işaret etti:
"Ahern, yeni başkanın ille de bir üye ülkenin eski hükümet başkanı olması gerektiğine inanmadığını söyledi. O sadece bu iş için doğru kişiyi bulmak istiyor. İrlanda Başbakanı daha önce başkan adayı için 'Biraz vizyonu olan bir teknokrat olmalı' demişti.Avrupa Birliği üyesi pek çok ülkenin başkentinde yeni başkanın birliğin karmaşık detayları konusunda uzman olması gerekiği düşünülüyor ki başkan bu bilgisinden yararlanarak birlik içinde uzlaşma ve anlaşma sağlayabilsin"
MENAPOZ TEDAVİSİNDE ÜMİT İngiltere gazetelerinde bugün geniş yer verilen bir başka haber ise Menapoz tedavisinde kullanılan Hormon Yenileme Terapisi ile ilgili. Daily Telegraph Gazetesi'nin bu konudaki birinci sayfa haberinde son yapılan araştırmaların Menapoz döneminin sıkıntılarını çeken kadınların risklerine rağmen Hormon Yenileme Terapisi'nden yararlanmaları gerektiğini belirtti. Bu haberden kısa bir alıntı:
"Klinik deneylerde rol alan araştırmacı Profesör Susan Johanson, Hormon Yenileme Terapisi'nin ateş basması, duygusal değişkenlik, rahatsızlık duygusu ve gece terlemesi sıkıntıları yaşayan menapoz dönemindeki kadınlar için önemli faydaları olduğunda ısrar etti. Bilimin İlerlemesi için Amerikan Derneği'nde bir konuşma yapan Johonson bu tür şikayetleri olan menapoz dönemindeki kadınların üçte birinin bu tedavi yöntemi ile ilgili araştırma sonuçlarına bakarak Hormon Yenileme Terapisi'ni bıraktıklarını açıkladı. Johonson bu tedaviyi kullanan kadınların yüzde 80'inin çok küçük riskler karşısında önemli faydalar sağladığını belirtti"