İngiltere Başbakanı David Cameron, geçen hafta başta Londra olmak üzere pek çok kentte meydana gelen geniş çaplı yağma ve ayaklanmalar karşısında bütün hükümet politikalarının gözden geçirilmesini istedi.
Cameron, ''parçalanmış bir toplumu'' yeniden onarmak için adımlar atacağını söylüyor.
Başbakan Cameron, ''yavaş çekim bir ahlaki çöküşün'' sonuçlarıyla yüz yüze gelindiğini söyleyerek, toplumu kemiren bu soruna karşı harekete geçme çağrısı yaptı.
Cameron, Londra'nın yanı sıra Manchester, Bristol ve Birmingham gibi bir dizi büyük kentte patlak veren kundaklama ve yağmalama olaylarını ''on yıllardır iltihaplı halde bekleyen toplumsal sorunların yüzümüze patlayışı'' olarak tanımlıyor.
Konuşmasında, ayaklanmaların bir alarm gibi İngiltere'yi uyandırdığını söyleyen Cameron, ''Sokaktaki suçlulara karşı sert önlemler alınmasını isteyen halk, toplumsal problemlere karşı da önlem alınmasını ve sorunlarla başedilmesini istiyor.'' diyor.
İngiltere toplumunun bazı kesimlerinin ''şok edici bir vaziyete'' itildiğini düşünen Muhafazakar Başbakan, ''babasız çocuklar, disiplinsiz okullar ve kontrolsüz mahallelere'' göndermede bulundu.
Başbakan, parçalanmış bir toplumu onarmak için hükümet politikaları ve programlarının teker teker gözden geçirilerek yeterli olup olmadıklarının değerlendirileceğini belirtti.
Yetkililere göre okullarda eğitim, devlet yardımları, aile yapısı, ebeveyn-çocuk ilişkisi ve madde bağımlılığı gibi başlıkların yanısıra, ''insan hakları kavramının şahsi sorumluluklardan kaçmak için suistimal edilmesi'' gibi konular da gözden geçirilecek.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Ed Miliband ise ayaklanmalara, üzerinde düşünülmeden tepki verilmemesi uyarısında bulunuyor.
Miliband, Başbakan Cameron'ı ayaklanmaları sadece kültürel bir soruna indirgemekle suçluyor, toplumun yoksul kesimlerinin ekonomik ve eğitim fırsatlarından mahrumiyetini göz ardı ettiğini söylüyor.