İSTANBUL (İHA) - Kıraç'ta 5 yaşındaki Serhat Karabıçak'a saldırarak küçük çocuğun ölümüne neden olan köpeğin, 4 yaşındaki başka bir çocuğu da ısırdığı ortaya çıktı. 4 yaşındaki çocukları Serkan Güler'i hastaneye götüren aile, tüm müdahalelerin yapıldığını, neticenin 40 gün sonra belli olacağını söyledi.
11 Eylül tarihinde Kıraç Namık Kemal Mahallesi Çakıl Sokak'ta Serhat Karabıçak'ı ısırarak talihsiz çocuğun ölümüne neden olan köpeğin, 4 yaşındaki başka bir çocuğu ısırdığı ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, evlerinin önünde oynayan Serkan, 5 yaşındaki Serhat'ın ölümüne neden olan sokak köpeğinin saldırısına uğradı. Vücudunun çeşitli yerlerinden ısırılan küçük çocuk, ailesi tarafından Büyükçekmece Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. 4 yaşındaki Serkan Güler'e burada kuduz ve tetanos aşıları yapıldı. Eve götürülen Serkan ateşlenince, ailesi tarafından yeniden hastaneye götürüldü. Yapılan müdahalenin ardından sağlık durumu normale dönen Serkan, ardından yeniden evine gönderildi. Anne Ayşegül Güler, Serkan'la oynayan diğer çocukları 2 yaşındaki Şükrü Güler'in durumunda bir anormallik görünce, hastaneye götürülen Şükrü Güler'e de tetanos aşısı yapılarak serum verildi.
Oğlunun başından geçenleri anlatan anne Ayşegül Güler, "Çocuğumuzu köpek ısırmış. Önce polikliniğe götürdük, sonra Büyükçekmece Hastanesi'ne götürdük. Orada müdahale yapıldı. Kuduz ve tetanos aşısını yaptılar. Çocuğumuz 2 gün sonra rahatsızlandı. Tekrar hastaneye götürdük. Sonrasında doktorlar bizi yönlendirdiler. Aşılarını düzenli olarak yaptırdık. Serkan doğal olarak küçük kardeşiyle oynuyor. Birbirlerinin sakızlarını çiğniyorlar. Dün akşam Şükrü'de değişlik gözledik. O yüzden ilgili yerlere başvurduk.
Bugün hastaneye götürdük. Kuduz aşısı yaptılar ve serum verdiler. Sokaklarda çok fazla köpek var. Gerekli tedbirlerin alınması lazım. Bu hastalığın çıkma süresi 40 gün. Bizim çocuğumuzun durumu iyi ama beklemek lazım. Bir anda çıkıyor" diye konuştu.
Kuduz köpeğin saldırısına uğrayan Serkan ise, "Biz oynuyorduk. Köpek ağzı kanlar içinde geldi. Bana saldırdı, beni ısırdı. Kafamdan, başımdan ve vücudumdan ısırdı. Bir kadın geldi. beni kurtardı. Kurtarmazsa beni parçalayacaktı" dedi.
Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Şefi Uzm. Dr. Özcan Nazlıcan, yaklaşık günde 60-80 arasında ısırık şikayetiyle başvuru olduğunu belirterek, "Isırık şüphesi durumunda yaranın sabunlu bezle yıkanması lazım. Bu çok önemli bir tedavi yöntemi. Ondan sonra da en yakın kuduz aşısı yapılan bir merkeze gidilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Hastalık belirtilerinin yüksek ateş, baş ağrısı ve bel kasılmaları olduğunu ifade eden Nazlıcan, "Daha sonra yavaş yavaş kramplar başlar ve hastalar en ufak bir şeyden
bile irkilirler. Özellikle hava ve sudan irkilirler. Su içmekten çekinirler, ışıktan korkarlar. Zaten bu belirtiler oluştuğu zaman kuduz tablosu ortaya çıkmıştır. Kuduz tablosu ortaya çıktığında artık geriye dönüş hemen hemen yok gibidir. Şimdiye kadar kuduza yakalanıp kurtulan sadece birkaç vaka literatüre geçmiştir. Onların da kuduzu
olup olmadığı hakkında şüpheler vardı" diye konuştu.