'Bir gün ortadan kaybolsam, hiç kimse beni bulamasa' diyenlere müjde! Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için profesyonel hizmet veren biri var. 25 yıldır kayıpları arayan ABD'li iz takipçisi Frank Ahearn şimdilerde isteyenlerin ortadan kaybolmasını sağlıyor. Ahearn ekonomik krizde kaybolmak isteyenlerin arttığını söylüyor.
Sırra kadem basmak, tüm sorumlulukları, sorunları geride bırakıp kimsenin sizi bulamayacağı bir yerde yepyeni bir hayata yelken açmak... Bu hemen herkesin aklından geçmiş bir hayaldir. Ama büyük çoğunluk için sadece hayal olarak kalır. Oysa böyle bir hayali gerçeğe dönüştürecek biri var: Amerika'da bir tür özel dedektif gibi çalışan iz takipçisi Frank Ahearn verdiği profesyonel hizmetle isteyenlerin geride hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmasını sağlıyor.
ABD, California'da yaşayan ve 25 yıldır iz takibi yapan Frank Ahearn'ın öncelikli işi kayıp kişileri bulmak. Ahearn bu alanda dünyanın en iyi isimlerinden biri. Zira borcunu ödemeden kaçanları, ailesini terk edip gidenleri, şirketi dolandıranları veya türlü sebeplerden oradan kaybolanları bulması için şirketler, özel dedektifler, eşler, aileler hep onun yardımına başvuruyor. Bu alanda o kadar sağlam bir şöhrete sahip ki, şu sıralar hayat hikayesini bir Hollywood filmi yapmak isteyen Sharon Stone bile peşinden koşuyor.
The Sunday Times Gazetesi'ne röportaj veren Ahearn '25 yılda 40 bin kişiyi buldum' diyor ve ekliyor 'Ortadan kaybolmak isteyenler çoğunlukla pılını pırtısını toplar ve çekip gider. Ama en büyük hatayı burada yaparlar. İnsanların giderken artlarında ne kadar çok ayak izi bıraktığını asla tahmin edemezsiniz. Ve doğru sorularla o izlere ulaşmak hiç zor değildir...'
KRİZDE KAYBOLMAK İSTEYENLER ARTTI
New York'un Bronx bölgesinde doğup büyüyen Ahearn polis olma hayaliyle 20 yaşında New York Polis Teşkilatı'na girmek için başvurmuş. Ancak üniforma giyme fikri onu caydırınca bir özel dedektiflik şirketine girmiş. Otomobil plakalarından telefon faturalarına her şeyden iz sürme yöntemini burada öğrenen Ahearn 1986'da kendi iz takibi ajansını kurmuş. Yıldızını parlatan en büyük olaylardan biriyse eski ABD başkanı Bill Cinton ile oval ofiste seks skandalına karıştıktan sonra ortadan kaybolan Monica Lewinsky'i bulan kişi olması.
Ancak son dönemde iz takibi konusundaki uzmanlığını tam tersi bir alanda da kullanmaya girişti Ahearn. Ekonomik kriz ortamında sırra kadem basıp yeni bir yerde yeni bir hayata başlamak isteyenlerin artmasıyla şimdi sahip olduğu müthiş deneyimi hiç iz bırakmadan ortadan kaybolmak isteyenlerin hizmetine sunuyor.
30 BİN KİŞİYİ 'KAYBETTİ
İşinin bu yöne kayması birkaç yıl önce yaşadığı bir tesadüfe dayanıyor. 'Bir kitapçıdaydım. Orada 40'lı yaşlarında bir adam dikkatimi çekti. Kolunun altında offshore bankacılığa dair bir kitap vardı ve bir Costa Rica kılavuzunu karıştırıyordu. 'Her bahse varım ki, Costa Rica'ya kaçmayı ve paranızı da Belize'de bir bankaya transfer etmeyi planlıyorsunuz' dedim. Adam şaşkınlıkla 'bunu nereden biliyorsunuz' deyince şöyle cevapladım: 'Bu akla gelecek ilk ve en mantıklı seçenek. Durumunuzun ne olduğunu bilmiyorum ama sizi arıyor olsaydım birkaç dakika içinde bulurdum". Ahearn konuştuğu kişinin bir yolsuzluk davasında gizli tanıklık yaptığını ama kimliği ortaya çıkınca ölüm tehditleri almaya başladığını, bu yüzden ortadan kaybolmak istediğini öğrenince ona engin bilgisiyle yardım elini uzatmış. 'Şimdi Jamaika'da' dediği bu adam onun ortadan kaybettiği ilk müşterisi olmuş. Ahearn son birkaç yılda 30 kişinin daha ortadan kaybolmasına yardım etmiş. Şimdilerde bu yeni hizmeti dolayısıyla sapıklarından, öfkeli eşlerinden, kızgın ortaklarından veya mafyadan kaçıp kurtulmak isteyen pek çok kişi onun kapısını çalıyor. Ama elbette belli kuralları var. Ahearn kanun kaçaklarına yardım etmiyor, sahte kimlik çıkartmıyor ve sahte ölüm düzenlemiyor. Kaybetme işleminden 30 bin dolar alan Ahearn bu işlemde mali ve hukuki konularda uzman yardımı alması gerekirse fiyatın yükseldiğini söylüyor. Öte yandan sapıklardan ve aile içi şiddetten kaçanlara da özel indirim uyguluyor.
Ahearn'ın kaybetme hizmetine talep şimdilerde giderek artmakta. Zira 'ortadan kaybolmanın püf noktaları', 'offshore bankacılık bilgileri', 'telefon kullanımında dikkat edilecek hususlar', 'sanal yaşama kılavuzu' gibi pek çok ilginç başlık altında yol gösterici bilgiler sunan internet sitesi www.frankahearn.com'u günde 90 kişi ziyaret ediyor. Günde 5-6 kişi de kendisiyle bağlantıya geçiyor. Son dönemde yaşanan ekonomik krizin de işlerini artırdığını söylüyor Ahearn. İflas eden, borca batan, parasını offshore hesaplara aktarmak ya da yeni bir başlangıç yapmak isteyenler kapısını çalmaya başlamış. Bu yoğunluk yüzünden ortadan kaybolmanın püf noktalarını anlatan 'How to Disappear and Fall off the Grid' adlı bir kılavuz kitabı da internet sitesi üzerinden 20 dolara satışa sunuyor. 'Kitap haftada 40 kez download ediliyor' diyor Ahearn ekliyor: 'Alanların çoğunu finans sektöründe çalışanlar oluşturuyor. Kılavuz, Amerika'nın yanı sıra, İngiltere, Avrupa ve Rusya'da da çok satılıyor.' Görünen o ki, Frank Ahearn ekonomik krizin en karlı işini yapıyor.
BORÇLANIP KAÇMAK KOLAY DEĞİL
'Herhangi bir kişi bankaya olan borcunu çeşitli nedenlerden dolayı ödemezse, belli bir bekleme süresinden sonra hukuki süreç başlar. Banka önce icra takibine gider, sonra haciz gelir. Borçlunun bu aşamada mal beyanında ve adres beyanında bulunması gerekir. Eğer bulunmazsa, kendini ibraz etmezse veya yalan beyanda bulunursa kaçak durumuna düşer, hapis cezası alır. Borçlu kötü niyetliyse, borcunu ödemekten bir şekilde kaçınıyorsa tamamen kimliğini gizlemesi lazım. Sahte kimlik çıkarabilir, kaçak olarak yurtiçi veya yurtdışında dolaşabilir. Ancak kimliğini gizlemeden elini kolunu sallayarak dolaşması mümkün değil. Çünkü bankanın borçluyu takip ettiği özel bir ekibi yok ama hukuki süreçten itibaren bankalar polis ve adli mercilerle irtibat halinde çalışıyor. Yani ev adresini değiştirse bile başka bir şehirde başka bir muhtarlığa verilen beyanattan izi kolayca bulunur. Bir uçak veya otobüs bileti alsa; sigortalı olarak işe girse, üzerine yeni bir cep numarası alsa vs. izi yine bulunur. Ayrıca kişiyi bulamasak bile adına kayıtlı evi, arabası var mı diye tapu dairelerinden, trafik sicilden araştırır, takibini yaparız. Nitekim üzerine kayıtlı ne varsa borcuna karşılık el konulur.'
ORTADAN KAYBOLMANIN PÜF NOKTALARI
- Kaybolma planını en az 6 ay önceden yapmaya başlayın. Bu plana dair hiçbir şey için sabit ve cep telefonlarınızı kullanmayın, telefon kartı kullanın.
- Gideceğiniz yerle ilgili harcamalarınızda kredi kartınızı kullanmayın, ilgili araştırmaları sadece internet kafeden yapın.
- Offshore yatırım ve işlerinizi pek çok ülkede yasal olarak hizmet veren ve kimlik bilgisini gizli tutan International Business Corporation (IBC) aracılığıyla yapın. Ya da daha ucuz alternatif olarak bir Jfax hesabı alın. Bununla hemen her ülkede yerel bir telefon numarası sahibi olabilirsiniz ve biri bu numarayı aradığında çıkan telesekretere bırakılan mesaj e-mail adresinize yönlendirileceğinden kimse yerinizi öğrenemeden iletişim kurabilir, faks da gönderebilirsiniz.
- Uçak, otobüs bileti gibi tüm ulaşım işlemlerini nakit olarak yapın.
- Gittiğiniz yerden tanıdıklarınızı aramayın. Cep telefonu ve sabit telefon kullanmayın. Eski hesaplarınıza ait kredi kartı ve ATM kartlarını kullanmayın. Gittiğiniz yerde önceden yaptığınız işi yapmayın. Yeni iş kurarsanız eskiye dair bir isimle adlandırmayın. Kütüphane kartı, su, elektrik faturası gibi basit ama sizi sisteme sokacak şeylere kaydolmayın. Kimlik ve telefon bilginizi beyan etmekten her zaman kaçının.
BANKA BORCUNA HAPİS CEZASI YOK
Türkİye'deki kanunlar daha çok borçluları koruyor. Ekonomik suçun ancak ekonomik cezası olur deniyor. Bu sebeple bankaya kredi borcu olup ödeyemeyen biri için polis devreye girmez, çünkü bu dolandırıcılık veya hırsızlık değildir, hapis cezası yoktur. Ödenmezse avukata intikal eder; hukuk bölümü normal şartlarda izine rastlarsa kendine ulaşır yoksa özellikle iz sürer gibi takip edecek bir düzen yok. Bu durumda kişinin mal varlığına haciz konulur, teminatı varsa ona gidilir, ipotekse paraya çevrilir, kefilinden borç tahsil edilir... Borcun tahsil edilemediği durumlar da elbette olabilir, ama bankalar zaten bu olasılığı en baştan düşünür, aldığı faiz gelirleri bu zararları karşılayacak şekildedir. Ancak kimlik bilgileri elektronik ortama girerse tespiti yapılabilir yoksa bankanın işi değildir izini bulmak. Zira birinin peşine dedektif takıp şehir şehir gezip ona aramak banka için çok daha masraflı bir şey olur. İnsanlar ancak bir arkadaşından, akrabasından, patronundan, tefeciden borç almışsa, borçlarından kimsenin yüzüne bakamıyorsa yani ya çok utanıyor ya da korkuyorsa kaçıp ortadan kaybolmak isteyebilir. Ama bankaya borcu olanın kaçmaya ihtiyacı yoktur.
MİNE AKVERDİ/AKŞAM