İtalya'da genel seçimlere 10 gün kala siyasi şiddet olaylarının artışı, "Kurşun Yılları"na geri dönüş endişesinin dile getirilmeye başlanmasına neden oldu.
Önceki gün Sicilya adasının başkenti Palermo'da, neo-faşist Forza Nuova'nın (Yeni Kuvvet) yerel yöneticilerinden Massimo Ursino, bir grup tarafından sokakta durdurulduktan sonra elleri ve ayakları bağlanarak dövüldü.
Ursino hastanede tedavi altına alınırken dün yapılan operasyonda, "aşırı sol" derneklere yakın oldukları belirtilen 2 kişi gözaltına alındı.
Dün de Perugia kentinde, komünist ideolojiye yakın Potere al Popolo (Güç Halka) partisinin afişlerini asan bir kişi bıçaklandı.
Bu yıl, öldürülmesinin 40. yıldönümü olan eski başbakan Aldo Moro'nun kaçırıldığı ve korumalarının öldürüldüğü Roma'daki sokakta yer alan anıta da gamalı haçlar çizilmiş ve "korumalara ölüm" yazılmış halde bulundu.
Yabancı düşmanı, ırkçı söylemlerin sıklıkla duyulduğu seçim kampanyasında sol kesimler, yükselişte olan aşırı sağı, ülkeyi faşizm dönemine geri götürmeye çalışmakla suçluyor.
Uluslararası Af Örgütü'nün bugün yayımlanan raporunda da ülkede 2014'ten bu yana yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın tırmandığı belirtiliyor. Raporda, seçim kampanyalarında nefreti körükleyen, ırkçı ve şiddeti özendirici söylemlerin yüzde 95'inin sağ ve aşırı sağ partilerden geldiği vurgulanıyor.
İtalyan basını, seçim öncesi yaşanan siyasi şiddet olaylarını bugün manşetlerden vererek, şiddete yol açan "yüksek tondaki" söylemlerin yumuşatılması çağrısı yaptı.
Ülkenin en çok satan gazetesi Corriere della Sera manşetten "Seçim öncesinde siyasi şiddet. 'Artık tonlar düşürülsün'" başlığını attı.
La Rapubblica gazetesi "Seçim şiddeti, meydanlarda alarm" manşetiyle çıktı.
Il Messaggero da benzer şekilde "Şiddet zirve yaptı, seçim gerginliği" başlığını kullandı.
İtalyan Katolik Kilisesi'nin gazetesi Avvenire de "Suça nostalji" manşetini attı.
Siyasetçiler ve yorumcular da, "Kurşun Yılları" olarak anılan, 1960'ların sonundan 1980'lere kadarki sokak çatışmaları ve saldırılarla dolu yıllara dönme endişelerini dile getirdi.
Öte yandan İçişleri Bakanı Marco Minniti, seçimlere mafyanın müdahale etmeye çalışması riskinin de olduğunu söyledi. Parlamento mafyayla mücadele komisyonunun raporunun açıklanması sırasında konuşan Minniti, "mafyanın oylamaya müdahale etmesi somut bir risk teşkil ediyor" dedi.
Parlamento mafyayla mücadele komisyonu başkanı Rosy Bindi de mafya yapılanmalarının İtalya için halen büyük bir sorun olduğunu vurgulayarak seçim kampanyası sırasında bu meseleye neredeyse hiç değinilmemesini eleştirdi. Bindi, "Seçimlerde oy vermemek mafyaya ödül olur" diyerek vatandaşları oy vermeye çağırdı.
Komisyonun raporunda, İtalya'daki mafya örgütlerinin mevcut durumuyla ilgili tespitlere de yer verildi. Sicilya merkezli Cosa Nostra'nın, lideri Toto Riina'nın geçen yıl hapiste ölmesinden sonra zayıflamak yerine daha da güçlendiği belirtildi. Calabria merkezli 'Ndrangheta için "en zengin ve güçlü" mafya denildi. Napolili Camorra içindeyse, genç ve çocuklardan oluşan çetelerin gittikçe daha fazla yayıldığı vurgulandı.