HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İTO'dan zam tepkisi

İSTANBUL (İHA) - İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yıldırım, iş dünyasına bir çağrıda bulunarak, Ramazan, Bayram, Yılbaşı gibi özel günlerde talebin artmasını fırsat bilerek ürünlere zam yapılma alışkanlığının artık terk edilmesi gerektiğini bildirdi.

Yıldırım konu ile ilgili yaptığı açıklamada, firmaların daha küçük cirolarla çalışma, buna karşılık işletme karlılığı ve verimi artırıcı uygulamalar içine girmeleri gerektiğini belirterek, "Enflasyonun tek haneli rakamlara indiği bu özlenen dönemleri, yüksek kar özlemlerine feda etmemek gerekir. Artık (Talep arttı), ya da (Nasıl olsa satıyorum) diyerek eski alışkanlıkları sürdürmeye çalışma devri kapanmıştır. Bu gerçeği bir an önce kabullenmek gerekir. Enflasyonun düşme eğiliminde olduğu dönemlerde, uyanık tüccar değil, dürüst ve akıllı tüccar kazanacaktır" dedi.

Yıldırım, kamunun benzin gibi temel girdi niteliğindeki maddelerine aklına geldikçe ya da sıkıştıkça zam yapmasının piyasada yeni zamlar oluşturduğuna değinerek, son zamanlarda kamu mal ve hizmetlerine yapılan zamların, bunca fedakarlıkla kazanılma yoluna giren enflasyonla mücadele savaşını tehlikeye düşürme riski taşıdığını belirtti.

Yıldırım şöyle devam etti:
"Yüksek borç yükü altında olan Hazine, bütçe açığının azaltılmasında çareyi zam yapmakta bulma yoluna gitmemelidir. Ekim ayında akaryakıta 2 defa üst üste yüzde 5'erlik oranlarda zam yapılması bu bakımdan dikkat çekicidir. Anlaşılıyor ki, yakın zamanda elektriğe ve doğalgaza da zam yapılması gündeme gelecek. Hatırlanacağı üzere, son bir yıl içinde benzine toplam yüzde 31, Boğaz Köprüsü geçişlerine yüzde 20 ve devletin bazı sağlık hizmetlerine yüzde 100'e varan oranlarda zam yapılmıştır."

Yıldırım, akaryakıta yapılan zammın bir kısmının Kasım ayına yansıyacak olması ve enflasyon üzerindeki yükseltici baskıyı devam ettirmesinin de söz konusu olduğunu belirterek, "Öte yandan, piyasa fiyatı 2.464.000 TL olan 98 oktan kurşunsuz benzindeki ÖTV ve KDV yükünün 1.709.936 TL, yani fiyatın yüzde 69.4'ü olduğu dikkate alınırsa, zaten gereğinden çok fazla vergi ödenen akaryakıta bir de adeta periyodik zamlar yapılmasının mantıklı bir izahı olduğunu kimse iddia edemez. Ağır faiz ödemeleri altındaki kamu bütçesine kaynak temin etmek için kamu mal ve hizmetlerine zam yapılması kolay yol gibi görünebilir, ancak evvelce de denenmiş olan bu yöntem, çıkar yol değildir."

Yıldırım, kamu fiyatlarının, bunları girdi olarak kullanan özel sektörün fiyatlarına da yansımasının ötesinde, piyasada yol gösterici olma özelliğine sahip olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Ekonomide meydana getirdikleri maliyet artışlarının üzerinde fiyat artışlarına yol açabilirler. Nitekim, Ramazan süresince ve Bayram öncesinde, özel sektör kuruluşlarının da hizmet ve ürünlerinin fiyatlarına yaptıkları zamlar, enflasyonun yükselmesini körükleyici etki yapacaktır. Bu tür enflasyonist baskılar, faiz seviyesinde gerileme eğiliminin durmasına, hatta yeniden yükselmesine neden olur. Böylece, bütçe açığısın azaltılmasında çare gibi görülen kamu fiyatlarına zam yapma tercihi, yükselen enflasyon ve faiz maliyetleri nedeniyle, bütçe açığını daha fazla büyütecektir. Kamu, elbette ki, girdi maliyetlerindeki artışı fiyatlarına yansıtacaktır. Doğrusu da budur. Ancak, bu ihtiyacın çok iyi hesaplanması gerekir. Kamu fiyatları, gerçek anlamda piyasa fiyatları olmalı ve hiçbir zaman vergi gibi Hazine'ye gelir sağlayıcı bir mekanizma olarak görülmemelidir."

Mynet Youtube


En Çok Aranan Haberler