KİŞİSEL Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile birlikte, günümüzde yaşanan siber saldırılar, veri ihlalleri ve sızıntılar gibi birçok tehlikeli durumun önleminin alınıp, güvenliğin sağlanması için bazı yaptırımlar uygulanmaya başladı. İzmir'de konuyla ilgili bilgi veren avukat Gür Gürsoy, "Bir kişiye sormadan cep telefonu numarasının üçüncü kişiyle paylaşılması 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına neden olabilir. Artık bir fotoğraf çektirdiğimizde arkamızda yüzü net bir şekilde görünebilir olan kişileri dahi flulaştırmamız gerekir" dedi.
Her geçen gün artan kişisel verilerin korunmasına yönelik risk ve tehditler, sürdürülebilir veri koruma ve uyum politikalarının benimsenmesi gerekliliğini ortaya çıkardı. Nisan 2016'da yürürlüğe giren KVKK'nin çok ciddi idari para ve hapis cezaları getirdiğini belirten avukat Gür Gürsoy, konuyla ilgili bilinçlenmenin hızla artması gerektiğini söyledi. Bu kanunun yalnızca şirketleri kapsadığı ile ilgili yanlış bir algının hakim olduğunu söyleyen Gürsoy, bir kişinin rızasını almadan cep telefonu numarasının üçüncü kişiyle paylaşılması durumunda Türk Ceza Kanunu'nun 136/1'inci maddesi gereği hapis cezası ile karşı karşıya kalınabileceğine dikkat çekti. Gürsoy, "Tamamıyla iyi niyetli olduğunuzu düşünseniz bile bir suç işliyor olabilirsiniz. Bir gazeteci olarak biri sizin numaranıza ihtiyaç duyarsa ben de size sormadan verirsem benim hakkımda suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Kişisel verilerimi rızam dışında 3'üncü kişiyle paylaşmış, diyebilirsiniz. Ben bir anda farkında olmadan sorumlu hale gelirim. Hepimizin bu bilinci kazanması lazım. O kişinin şikayeti olursa yargılama neticesinde 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası hakimin takdirinde. Bir cep telefonu numarasını kafanıza göre paylaşmanız sizi bir anda böyle bir cezayla karşı karşıya bıraktırabilir. Bu nedenle numara paylaşırken dahi çok dikkatli olmanız gerekiyor" dedi.
'SOSYAL MEDYADAKİ FOTOĞRAFLARINIZDA ARKADAKİLERİ FLULAŞTIRMAK GEREK '
Günümüzde sosyal medyanın çok fazla kullanıldığını ve fotoğraflar yüklendiğini ifade eden Gürsoy, "Artık bir fotoğraf çektirdiğimizde arkamızda yüzü net bir şekilde görünebilir olan kişileri dahi flulaştırmamız gerekir. Çünkü o kişi bu fotoğrafa sosyal medya kanalıyla ulaşır ve haberdar olursa sorumluluk taşımış oluruz. KVKK yürürlüğe girmeden önce bunların hiçbiri söz konusu değildi. Kanun yürürlüğe girdiğinden beri bu refleksi göstermediğimiz için belki de gün içinde birçok ihlalde bulunuyoruz. Ama haberdar değiliz" diye konuştu.
'OTELLER KİMLİK FOTOKOPİSİ, KARGO ŞİRKETLERİ KİMLİK NUMARASI ALAMAZ'
KVKK kapsamında dikkat edilmesi gereken durumlar hakkında uyarılar yapan avukat Gürsoy, otellerin kimlik fotokopisi alma yetkisinin bulunmadığını belirterek halkın bu konuya da duyarlı olmasını istedi. Spor salonu gibi yerlerin izinsiz parmak izi gibi biyometrik verileri alamayacağını belirten Gürsoy, şunları söyledi:
"Kargoda kimlik numaraları ve ürün açıkça yazılamaz. İş başvurusunda dahi kimlik fotokopisi verilmesi zorunlu değildir. Açık rıza gerekir. Alışveriş yaparken kasada telefon numarası vermeyin. Gönderilen onay kodu ile neyin onaylandığını bilmiyorsunuz. İş verene sizin hakkınızda toplanan belgeleri ne kadar süreyle saklayacağını ve ne amaçla kullanacağını sorun. İş yerinizde kişisel mail adresini kullanmayın. Tüm verileriniz kayıt altına alınabilir. İş yerinde odada kamera olması uygun değil. İş veren personele verdiği aracı mesai saatinden sonra takip edemez. Takip sistemini kapatması gerekir. Banka sizin bilginiz dışında hesap bilgilerinizi paylaşamaz."
'KAMPANYA MESAJLARI RAHATSIZ EDİCİ'
Bir firmada yönetici pozisyonunda çalışan İlknur Calkı da, KVKK hakkında bilgisi olmadığını söyleyerek "Cep telefonu numaram zaman zaman tanımadığım kişiler tarafından kullanılabiliyor. Özellikle de numaramı vermediğim mağazalardan farklı kampanya mesajları geliyor. Bu da son derece rahatsız edici. Ama bunun bir suç olduğunu bilmiyordum. Numaramızın öğrenilmesi durumunda mağaza harici farklı içerikler de gelebilir. Bu sapmaları engellemek adına yasa çıkarılması güzel bir uygulama olmuş" dedi.
Öğretmen Büşra Çağlar (35) ise tanımadığı numaraların kendisine ulaşmasını engellemek adına bazı yöntemler kullandığını belirterek şunları söyledi:
"Özellikle bir şeyleri satmak isteyen pazarlamacılar çok rahatsız edici oluyor. Kendini banka olarak tanıtanlar da bunu sık yapıyor. Ama ben bir uygulama indirdim. Artık 'olası sahtekar numara' diye bana haber veriyor, ben de açmıyorum. Bu şekilde kurtulsam da rahatsızım. Bunun suç olduğunu biliyordum. Numaramın paylaşılmasından önce kim olursa olsun bana haber vermesi gerekir."