HABER

Kaddafi afişli boş sokaklar

Libya lideri Kaddafi iktidarda kalma mücadelesine devam ediyor. Ancak BBC'nin Trablus'taki muhabirinin Kaddafi afişli boş sokaklardan izlenimleri, liderin terk edilmişliğine işaret ediyor.

BBC'nin Trablus'taki muhabiri

Güvenlik gerekçesiyle kimliğini gizli tutuyoruz

Terk edilmiş şehirde sokaklar boş, dükkanlar kapalı

Gözlerinizi kapayın ve terk edilmiş bir şehir hayal edin. Balkonlarda asılmış çamaşırlar da yok artık, bağıran aileler ve sokakta oynayan çocuklar da. Pencereler ve pancurlar kapalı, duyulan tek ses korkunun yankıları.

Burası Trablus...

Libya'ya geçen pazartesi ulaştım. Ülkedeki kriz başladığından beri Trablus'a giren ilk gazeteci olduğum için oldukça endişeliydim. Üstelik Kaddafi Libya'da yaşananlar için BBC'yi suçluyor.

Havaalanında mahsur kalan ve gitmeyi bekleyen binlerce kişi vardı.

Yetkililere turist olduğumu söyledim, fakat bu kadar karışık bir zamanda bu gerekçenin şüphe uyandıracağını düşünüyordum.

Ancak yetkili bana gülümsedi ve "Burada her şey yolunda, şehri çok seveceksiniz. Allah liderimizi korusun" dedi.

Sokağa mecburen çıkanlar Trablus'ta her şey, Kaddafi'nin diktatörlüğünü hatırlatıyor. Her yerde, halka varlığını hatırlatan resimleri ve Kaddafi'yi öven afişler var.

Şehrin tüm köşeleri güvenlik güçleri tarafından kontrol ediliyor. Aralarında silahlı polisler de var, sivil giyimliler de...

Sokaklardaki az sayıda insan ise mecbur oldukları için dışarıdalar.

Kaddafi afişleri artık boş sokakları süslüyor

Pancurları yarı açık fırınların önünde, ekmek almak için bekleyenlerin suratları korkudan bembeyaz. Ölü sayısının arttığı haberi dolaşıyor ve polisin şehrin başka yerlerinde ekmek kuyruğuna girenlere ateş açtığı bile söyleniyor.

Benzin istasyonlarının önünde ise, benzinin biteceğinden korkan şöförlerin oluşturduğu uzun kuyruklar var. Tüm bunlar, dünyanın en büyük petrol rezervlerinden birine sahip Libya'da yaşanıyor..

Kaldığım otel ise neredeyse bomboş, benim dışımda yalnızca üç misafir, otel güvenliği ve devletin güvenlik biriminden yetkililer var.

'Kaddafi'nin sözleri hakaret gibi' İlk gece, otele ateş açıldı. Çok yakından ateş edildiğini düşündüm, resepsiyonu aradığımda pancurları kapatmamı ve pencerelerden uzak durmamı söylediler. Bir yandan da üstümüzden uçakların geçtiğini duyuyordum.

Durumu daha da zorlaştıran, hiç kimseye ulaşamamaktı. Cep telefonu şebekeleri hem çalışmıyordu hem de dinleniyordu.

Trablus'ta yaşananları teyit etmek çok zor, ancak doktorlar insanların öldürüldüğünü söylüyor. Kaç kişinin öldürüldüğünü bilmek ise mümkün değil. Doktorlar, ordunun yaralılara yardım etmelerini engellediğini anlatıyor.

O akşam Kaddafi televizyona çıktı. Konuştuğum insanlar, Kaddafi'nin sözlerini hakaret olarak algılıyor. "Yol açtığı korkuyu, dökülen kanı ve tehditleri kabul etmedi" diyorlar. Kaddafi'nin Libya'da yargılanmasını istiyorlar.

Halk, yaşanan acının kabul edilmemesini hakaret olarak tanımlıyor

Sabah eczaneye gitmem gerektiğini söyleyerek dışarı çıkıyorum. Otelden önce taksi olmadığını söylüyorlar, sonra ayarladıkları arabanın şöförü ise devletin güvenlik teşkilatından. Beni devletin kontrolü altında olan sokaklardan götürdü ancak yanlış bir dönüş yaptığında yanmış, harap bir sokağa geldik.

'Bunlar uyuşturucu bağımlıları ve hainler' diye anlatmaya başladı, 'Amerika ve İsrail, Libya'nın petrol kaynağını kontrol etmek istiyorlar. Ülkeye ordu gönderemedikleri için de, içeridekilere bunu yapmaları için para veriyorlar. Biz Baba'mızı desteklemeye devam edeceğiz.' Baba, ülkeyi ve zenginliğini 42 yıldır kontrol altında tutan Kaddafi..

O akşam Kaddafi tekrar televizyona çıktı. 300 kişinin öldüğü söyleniyordu ancak Kaddafi henüz şiddete başvurmadıklarını iddia etti. Ancak tehditler istenen etkiyi yaratmıyor gibi görünüyor. 'Özgürlüğümüz için ruhumuzu feda etmeye hazırız' diyor konuştuğum Libyalılar, ve ekliyorlar, "Kaddafi'nin sonu geliyor."

En Çok Aranan Haberler