ANKARA (İHA) - Türkiye Kamu Çalışanları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) Genel Başkanı Bircan Akyıldız, hükümetin Temmuz ayı itibariyle verdiği yüzde 6'lık zammın 4 kişilik bir ailenin ancak simit ihtiyacını karşılayabildiğini söyledi.
Hükümetin 2 yıldır çalışanına reva gördüğü maaşın asker ile polisini yoksul, memurunu ise aç bıraktığını belirten Akyıldız, "Türk memuru fakirlik içinde harap ve bitap düşmüştür" dedi. Kamu-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında kamu çalışanlarının maaşlarına yönelik açıklamalarda bulunan Akyıldız, Türkiye'de uygulanan yanlış politikaların, yolsuzlukların ve hırsızlıkların bedelinin çalışan kesime ödetildiği ve sürekli düşük ücret politikası uygulanarak, çalışanların yoksulluğun pençesine atıldığını söyledi. İktidar olanların işçiye, memura, polise ve askere zam sözkonusu olduğunda ekonomik programları, IMF prangası ve Dünya Bankası gibi bahanelerle bin dereden su getirdiklerdini ifade eden Akyıldız, ileriye dönük ekonomik istikrarı sağlayabilmenin yolunun kara deliklerin suistimal ve yolsuzlukların üzerini aflarla kapatmak olmadığını kaydetti. Özellikle maaş zammı konusunda söz konusu olduğunda işsizleri tehdit unsuru olarak kullanan siyasi erk, bugün nihayet en sabırlı kesim olan askerin bile sabrını taşırdığını vurgulayan Akyıldız, "Bugün tarihi kahramanlıklarla dolu şanlı ordumuzun mensuplarını bile yoksulluğa mahkum edenler bir kez daha düşünmelidir. İşin şaşırtıcı tarafı 6 milyar liranın üzerinde maaş alan Sayın Başbakan bile ikinci bir iş yaparak ancak geçinebildiğini ifade etmektedir. Hükümetin 2 yıldır çalışanına reva gördüğü maaş, askerini, polisini yoksul ve memurunu aç bırakmıştır. Memurlarımızın durumu asker ve polisimizden daha da vahimdir" dedi.
Türkiye Kamu-Sen'in yetkili Konfederasyon olarak toplu görüşme masasında kamu çalışanlarını temsil ettiğini kaydeden Akyıldız, siyasi iradenin, kamu çalışanlarına kendi bildiğine göre ücretler ve sosyal haklar konusunda tasarruf kullanamayacağını, herhangi bir kamu çalışanı grubu için ücret iyileştirmesi düşündüğünde de ayrım yapamayacağını ve bir bütünlük içerisinde bu sorunu çözmek zorunda olduğunu belirtti. Akyıldız, "Siyasi iradenin; görüş bildirecek kurum ve kuruluşlardan görüş almadığı, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine itibar etmediği sürece yani bildiğini okumaya devam ettiği sürece güven kaybedecektir" dedi.
Hükümetle 2 yıldan beri aralarında oluşan anlaşmazlıkların Uzlaştırma Kurulu Kararları çerçevesinde çözülmesi için mücadelelerini sürdüreceklerini ve yaşanan son gelişmelerin bu mücadelelerinin, yoksul ile mağdur edilen kamu çalışanları açısından ne derece önemli olduğunun görüldüğünü hatırlatan Akyıldız, "Hükümet yetkilileri ve bürokratlarının toplu görüşme masasının önemini bilerek o masaya oturmaları gerektiği inancını taşımalarını hatırlatmak isterim. Bu sebeble 2 milyon 500 bine yakın kamu çalışanını yakından ilgilendiren bu meselenin sulandırılmadan çözümlenmesinin taraflar içinde hayırlı olacağı kanaatini taşımaktayız. Bizler sadece adalet istiyoruz. İkinci 6 ay için hükümet tarafından memur maaşlarına yapılan yüzde 6'lık zammın ardından en düşük memur maaşı ancak 481 milyon 400 bin lira olmuştur. 1 Temmuz itibariyle ortalama memur maaşı 683 milyon lira oldu. Yani açlık sınırı altında kaldı. Buna göre Uzlaştırma Kurulu kararları uygulanmış olsaydı, en düşük memur maaşı yüzde 24.11 ve ortalama memur maaşları da yüzde 18.44 daha yüksek olacaktı. Oysa hükümet bu kararlara uymayarak, kendi çalışanını açlığa ve yoksulluğa teslim etmiştir. Siyasi irade kurul kararların yasal bir düzenleme olduğunu gözardı etmiştir. Bu siyasi iradenin etik ve hukuksal olarak uymak zorunda olduğu bir sonuçtur. Ancak siyasi irade, uygulamalarıyla devlette devamlılık ilkesini ve hukukun üstünlüğü ilkesini de zedelemiştir. Sonuçta; Türk memuru fakirlik içinde harab ve bitap düşürülmüştür" şeklinde konuştu.
Yıllardır bir takım uygulamalarla batık bankalar kurtarılırken, iş çevrelerinin doyumsuz talepleri karşılanırken, dar ve sabit gelirlilerin borç yükünün arttırıldığını ve IMF ile Dünya Bankası'nın çizdiği kırmızı çizgilerin aşılamadığını belirten Akyıldız, sosyal kesimler arasındaki dengesizlik ile ilgili siyasi iradenin söylemlerinin, bu kesimleri birbirine düşürecek mahiyete geldiğini, çalışanlar arasındaki ücret dengesizliğinin açık bir örneği olduğunu ve bunu düzeltmenin yolunun yoklukta adalet değil, varlıkta adalet sağlamanın gerektiğini söyledi. Akyıldız, Ekonomi yönetiminin 2005 yılından itibaren uygulanmak üzere sosyal politikalarının ağırlıkta olacağını ifade ettikleri 3 yıllık programda yeralması gereken kriterleri ise şöyle sıraladı:
"Rant ekonomisinden reel ekonomiye geçilmeli, siyasi ve ekonomik istikrar sağlanmalı, adil bir milli gelir dağılımı sağlanmalı, etkin bir vergi politikası oluşturulmalı, adil bir ücret politikası geliştirilmeli, tüketim ekonomisinden üretim ekonomisine geçilmeli, kayıddışı istihdam kayıt altına alınmalı, teşvik ve istisnalar etkinleştirilmeli, ulaşım politikası yeniden belirlenmeli, bölgesel istihdam planlamaları yapılmalı, sosyal politikalar yeniden planlanmalı, bölgesel sürdürülebilir kalkınma için yeni tarım politikaları üretilmeli, kamuda gerçek bürokratikleşme sağlanmalı, etkili sendikal faaliyetlerin önündeki engeller kaldırılmalı ve özelleştirme uygulamaları amacına uygun olarak gerçekleştirilmelidir".
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Akyıldız, maaş artışlarında Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 8'in altında olmamasını gerektiğini ve yetki konusunda ise kamu kuruluşlarının sorumluluğu olduğunu ve buna yönelik Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bir tedbir alması gerektiğini söyledi. Toplantı sonrası, Akyıldız ve yönetim kurulu üyeleri Temmuz ayında memurlara yapılan yüzde 6'lık maaşa simit yiyerek tepki gösterdi. Akyıldız, "Zam sonrası memurların eline ortamala 30 milyon lira geçti. Buda 4 kişilik bir ailenin günde birer simit yemelerine yetiyor. Zam, simitin yanına içeçek olarak çay almaya bile yetmiyor" dedi. Bu arada bir grup memur, 'Açın halinden tok anlamaz' şeklinde slogan attı.