HABER

Kaptan konuşuyor!

Galatasaray Futbol Takımı Kaptanı Hakan Şükür, gelecek sezon da futbola devam etmek istediğini belirterek, bu takımın Galatasaray olmasının kendisini çok mutlu edeceğini söyledi.

Hakan, NTV Spor kanalında yayınlanan röportajında, bu sezon rotalarının şampiyonluk olduğunu dile getirerek, "Şu anda Fenerbahçe ile birlikte averajla ikinci durumdayız. Baştan koyduğumuz hedeflerde, Avrupa kupasında talihsiz bir mağlubiyetle saf dışı kalmamız dışında sapma olmadı. Bugüne kadar 7 şampiyonluk yaşadım ve İnşallah kaptan olarak 8. şampiyonluğumu kazanmak istiyorum" dedi.

Futbol oynamaya devam etmek istediğini belirten Hakan Şükür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu şampiyonluk çok önemli. Fiziksel yönümün güçlü olduğunu düşünüyorum. Futbola devam etmek istiyorum, bu Galatasaray'da olursa beni çok mutlu edecek. Yeni bir başkan yeni bir yönetimle, gerçi geçmişten de aramızda olan saygıdeğer insanlar, onlarla oturup beraber karar vereceğiz. Darılma gücenme yok, bizler bu camianın insanlarıyız. Ama şartlar ne olur şu an bilemiyorum."

Hakan, "Gideceğin yer ABD olabilir mi?" şeklindeki bir soruyu, "Bu anlamda teklifleri 1.5 ay önce çok aldım. Ama burada yapacağım şeyler olacağına inandığım için kaldım. Okula giden çocuklarım var. Yaşım da 37 oluyor. Buna sezon sonu karar vereceğim, ama bu tür teklifleri alıyorum" diye yanıtladı.

Sezon sonunda rüzgarın her yerden esebileceğini dile getiren Hakan, "Ben her şeye hazırlıklıyım. Bıraksam da kalsam da. Benim işim mücadele etmek. Çok karamsar değilim. Oynarsam elimden geleni yaparım" ifadesini kullandı.

"İDARİ BİR KARAR" Teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın gelecek sezon takımdan ayrılmasını "İdari bir karar" olarak değerlendiren Hakan, yönetimin yeni bir hocayla devam etme düşüncesi bulunduğunu, kendilerinin de bu sürece şampiyon olarak katkı sağlamaya çalışacaklarını söyledi.

Hakan Şükür, bir dönem Feldkamp'ın sağlık sorunları nedeniyle takımla birlikte olamadığını dile getirerek, şöyle konuştu: "Bu tür talihsizlikler herkesin başına gelebilir. Ancak Galatasaray'ın hedefleri belli, bugüne kadar hocamızın söyledikleri belli, oynadığımız rakipler belli, bazen hocamızın anlatmasına bile gerek olmayan maçlar bile oluyor ki, Türkiye'de yaşıyorsunuz, bir çok spor kanalı var, bir çok oyuncuyu tanıyorsunuz, sizin de istekleriniz doğrultusunda maça çıkıyorsunuz. Bizler, belki bir hoca kadar olmasa bile, bu tecrübemizi, arkadaşlarımızla, yardımcı hocamızla paylaşıp hocamızın olmadığı süreci iyi geçtiğimizi düşünüyorum. Sezon sonuna kadar Türkiye Ligi ve Fortis Türkiye Kupası şampiyonluğuna kilitlenmiş durumdayız."

"FENERBAHÇE, BAŞARIMIZI TEKRARLADI" Röportajda, Avrupa'da elde ettikleri başarıya ortak takımın, halen Fenerbahçe olduğunu kaydeden Hakan, "Hakikaten önemli başarı elde ettiler" dedi. Hakan, şöyle devam etti:

"Bizim daha önce yaptığımız şeyi tekrarladılar, şu anda önleri de açık. Sadece sportif değil idari açıdan da bunu yakaladılar. Örnek olarak bunun devamının gelmesi lazım. Türkiye'de yeni statlar yapılıyor, Kayseri'de yapılıyor, bizim de stadımız yapılıyor. Bu statlarda oluşacak ambianslarla başarılar da gelecek. Mühim olan bunu ekonomik olarak değerlendirmek. Galatasaray'ın herkesin diline pelesenk olmuş şekilde borçları konuşuluyor. İnşallah yeni yönetim bunun üstesinden belki kısa sürede olmasa da gelecek. Başta Avrupa'ya açılan Galatasaray olmak üzere diğer takımlardan da bu başarıları bekliyoruz."

Genel olarak yabancı futbolcuların, Türkiye'ye çok büyük paralara geldiklerini ancak çok fazla şey vermediklerinin görüldüğünü ifade eden Hakan, "Türkiye, geçmişe kadar oyuncuların 'çok büyük paralara gidebiliriz' dedikleri bir ligdi. Ama Avrupa'da yakalanılan başarılarla buraya ilgiyi arttırabiliriz. Fenerbahçe'nin yakaladığı başarı bu anlamda bence güzel. Yabancı oyuncunun, para kadar hedef için de gelme olasılığı arttı. Yeni federasyonun, yeni düzenlemelerinin Türk futboluna çok şeyler getirebileceğine inanıyorum. Kimsenin gözünün yaşına bakılmaması örnek olarak alınabilir, ama burada standardın yakalanması lazım" ifadelerini kullandı.

Statlarda yaşanan küfür ve kavga gibi olayların çözümünün, seyircisiz maç cezası vermek olmaması gerektiğini savunan Hakan, yöneticilerin ve sporcuların amigo gibi davranmaması, doğruları söylemesi, biraz alttan almayı başarması gerektiğini söyledi.

TURKUAZ FORMA Hakan Şükür, Milli Takım'ın yeni "Turkuaz renkli forması" için, "Özümüze, kendimize ait değerleri pek bulmadım" yorumunu yaptı.

Sponsorların dünyada çeşitli şeyler yapmaya çalıştığını belirten Hakan, "Ben buna biraz espri ile yaklaşıyorum. Turkuaz deniliyor, ama Türk'ü az bir milli takım olmaz. Aurelio'yu bunun dışında tutuyorum. Kendisi çok değerli bir oyuncu. Ama ben kırmızı ve beyaz renkleri olan formayı seviyorum. Bu benim kişisel fikrim. Ama futbolda ekonomi önemli tabii" diye konuştu.

Hakan, "Milli takıma alınırsan eleştiri alır mısın?" şeklindeki bir soruyu, futbol oynadığı her dönemde eleştiri aldığını belirterek yanıtladı.

Hakan, şöyle devam etti: "Eleştiri olur tabii, benim eleştirilmediğim zaman olmadı. Herkesin bir futbol görüşü var, ideolojik yönü var. Nasıl baktığınız önemli. Maalesef insanlar futbola başka gözle bakamadığı müddetçe, başarılara aç kaldığımız çok dönemler olmuştur. Bunu kendimden örnek vererek söylemiyorum. Bu genelde böyledir. Ben oraya gitmek için var gücümle çalışırım. Elemelerde de bir çok maç oynadım. Oraya layık görülürsem gidip oynamak isterim. Ama maalesef yine öyle yaklaşılmayacak, oraya gitmek çeşitli spekülasyonlar getirecektir. Başındaki hocadan oradaki arkadaşlara kadar etkilenecekse ben gitmemeye razıyım. Ama bir yerde, sizin de öyle bir hakkınız varsa, oraya gitmeyi hak ediyorsanız, bir şeyler yapmışsanız ve yapabilecekseniz bunu da insanların engellememesi lazım."

Avrupa Şampiyonası finallerinde milli takıma alınmaması halinde tepki gösterme hakkına sahip olmadığını kaydeden Hakan Şükür, "Oraya gitmeyi isteyen çok kişi var. Başımızdaki insanı çok iyi tanıyorum. Oraya gitmesem, onun da haklı bir gerekçesi olduğunu biliyorum. Üzülüyorum, ama bunu farklı bir tepkiye dönüştürmek 37 yaşındaki bir kişiye yakışmaz. O üzüntüyle yaşamasını bileceksiniz, futbolun kuralı bu" dedi.

Fatih Terim'i, bayram veya özel günlerde aramaya dahi çekindiğini anlatan Hakan, "Biz kendisini ararsak, Avrupa şampiyonası finallerine gitmek istiyoruz gibi algılanabilir" ifadesini kullandı.

"MİLLİ TAKIMI, AİLEMLE TATİLE TERCİH EDERİM" Hakan Şükür, milli takımla birlikte Avrupa şampiyonası finallerine gitmeyi, ailesiyle tatil yapmaya tercih edeceğini söyledi.

Milli takıma alınmaması halinde ailesiyle belki çok uzun bir tatil yapacağını anlatan Hakan, şöyle konuştu: "Alındığım zaman da o ambiansı yaşayacağım için mutlu olurum.Öncelikle ben futbol oynuyorum, buradaki en büyük hedef milli takımda olmaktır. Ülke için bir şeyler yapabilmek. Ailenle tatil yapmayı mı, Avrupa şampiyonasına gitmeyi mi istersin, derseniz, bana her şeyimi veren futbola daha önem veririm. Çünkü ailemle daha çok vakit geçirecek günüm olacak."

"LINCOLN NARİN BİR OYUNCU" Brezilyalı takım arkadaşı Lincoln ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Hakan, takım arkadaşını överken, narin bir yapısı olduğunu da dile getirdi.

Hakan, "Lincoln önemli ve çok kaliteli bir futbolcu. Gelmeden önce Halil ve Hamit Altıntop'tan dolayı bunu biliyordum. Türk futbolunun kolay bir futbol yapısı yok. İsim olmak, çok yetenekli olmak yetmiyor. Güçlü olmak, buranın şartlarına adapte olmak lazım. Örneğin Avrupa'da adam markajı yok. Lincoln'un biraz narin bir yapısı var ama futbol özellikleri gelişmiş. Aldığı ağır darbeler oluyor, sahada göremiyoruz ama sonra bakıyorum, hakikaten faul, hakikaten penaltı. Çok sakatlıklar yaşadı. Ama biz onun katkı sağlayacağına inanıyoruz. Önemli başarılar kazanacağına inanıyorum. Belki benden sonra olacak, bana denk gelmeyecek ama buna inanıyorum" diye konuştu.

"POLİTİK GÖRÜŞÜM HİÇ BİR ZAMAN OLMADI" "Politik bir görüşüm hiç bir zaman olmadı, sadece ülkesini her şeyini verecek kadar seven bir insanım" diyen Hakan, "Muhafazakar bir yapım var. Son dönemde, bu yapımla bağdaşlaştırılan çok şeyler çıktı. Ama ben sporcuyum, hep bununla gündeme geldim. Hep başka şeylerin içine çekilmek istendim. Hep içinde oldum, isteyerek ve istemeyerek. Spora katkım olacaksa, o mücadelenin içinde olmak isterim. Onun dışında siyasetin bana göre olan bir tarafını göremiyorum" ifadesini kullandı.

Futbolculuk ve teknik direktör olarak tanıdığı Hagi'yi unutamadığını anlatan Hakan, Avrupa'da Leeds maçında attığı golün kendisi için büyük önem taşıdığını söyledi. Hakan, 2002 Dünya Kupası'nda Güney Kore'ye attığı rekor golü de unutamadığını, ayrıca Fenerbahçe'ye attığı gollerin de kendisi için önem taşıdığını, bunun da Fenerbahçe'nin büyüklüğünü gösterdiğini anlattı.

"DERBİ BERABERE BİTSİN" Hakan Şükür, hafta sonunda oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinin berabere bitmesini istediğini dile getirdi. Şampiyon olabilmek için bu tip maçlardan beraberlik ve puan kaybı beklemelerinin doğal olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı: "İki rakibinizin de puan kaybetmesi bizim işimize yarar. Fenerbahçe'nin biraz daha oturmuş, büyük maçlarda nasıl oynanması gerektiğini bilen bir yapısı var, o anlamda avantajları var. Beşiktaş ise derbi maçlarda farklı oynuyor. Bizle oynadıkları maçta gol atana kadar üstün gözükmemelerine rağmen maçı kazanmasını bildiler. Maçın berabere bitmesi bize yarar."

En Çok Aranan Haberler