KARS (İHA) - Kars merkez Tekneli Köyü civarında bulunan Borluk Çiftliği'nin sahibi Vural Yıldırımtürk, arazisinden çıkan suyun kendi izni olmadan elinde mahkeme kararı bulunmasına rağmen 10 yıldır 5 köye içme suyu olarak verildiğini söyledi. Yıldırımtürk, bugüne kadar bir bedel ödenmediğini gerekçe gösterip kazmayla şebeke borusunu kırdırarak suyu araziye akıttı.
Kalitesi ve kullanılırlığı açısından tercih edilen sulardan biri olan Borluk Suyu, Digor yolu istikametindeki Tekneli Köyü civarında bulunan Borluk Çiftliği arazisinden çıkıyor. 3 bin 500 dönümü sulanabilir arazi olmak üzere toplam 7 bin dönüm arazinin sahibi Vural Yıldırımtürk, devletin kamulaştırmadan, bir bedel ödemeden ve kendi izinleri olmadan arazisinden çıkan iki kaynak suyunu Tekneli, Derecik, Yalınkaya, Halefoğlu ve Ölçülü köylerine içme suyu olarak verdiğini anlattı. Suyun 10 yıldır verildiğini, artık bedeli ödenmeden suyu vermek istemediğini bildiren Yıldırımtürk, elinde mahkeme kararı olduğunu vurguladı.
Çiftlikte çalışan işçilerle birlikte kaynak suyun olduğu bölgeye giden Vural Yıldırımtürk, toprağı kazıttıktan sonra kazmayla şebeke borusunu kırdırarak, boruyu parçalattı ve suyu araziye akıttı.
Vural Yıldırımtürk, Türkiye'nin çeşitli bölgelerine su sıkıntılarını gidermek için davul zurna ve tören eşliğinde suların verildiğini; fakat kendisinin suyu kesmesinden hiç de mutlu olmadığını söyledi. Yıldırımtürk, "Bizim arazilerimizden çıkan sular yıllardır tahsissiz olarak Kars Köy Hizmetleri Müdürlüğü'nce 5 köyümüze içme suyu olarak verilmiş. Bu şebekenin suları bizden izin alınmadan, daha doğrusu mahkemeye vermeme rağmen, mahkemeye ibraz ettikleri tahsisin olmadığına dair bir karar olarak mahkeme dosyasına girmiştir" dedi.
Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce vaki icraatın usulsüz olduğu kanaatiyle 2000/226 esas sayılı ve 2001/254 sayılı karar sayısıyla Kars Köy Hizmetleri Müdürlüğü'nce yapılan müdahalenin menine karar verildiğini hatırlatan Yıldırımtürk, şu ana kadar kullanma lüzumu hissettiği sularını ise tahsissiz olarak alan Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü aleyhinde dava açmasına rağmen yetkililerin konuyu hiç duymazlıktan geldiğini ileri sürdü. Yıldırımtürk, "Bu konunun beni çok memnun ettiğini söyleyemem. İçim kan ağlıyor. Bir hukuk kararını hiçe sayıyorlar. Beni şu anda 5 köyün suyunu kesmek gibi bir cürüm işlemek zorunda bırakıyorlar. Bu olay köylüler tarafından yanlış değerlendirmeye tabi olacak diye de vicdanım sızlıyor. Su, insanın yaşamının kaçınılmazıdır. Bu suyu kesmekle yarın 2 bin 500 nüfusa tekabül eden 5 köy halkını karşıma hasım almak pozisyonunda kendimi görüyorum. Bu hukuk devletinin gereğini yerine getirmeyenlerin sıkıntısıdır" diye konuştu. Sularını kestiği köylüleri çok sevdiğini; ancak mecbur kaldığı için suyu kesmek durumunda olduğunu, dostu olarak kabul ettiği ve hiçbir zaman hasımları olmadığını dile getiren Yıldırımtürk, köylülerden özür dileyerek şunları söyledi:
"Hepimiz iç içe yaşamış insanlarız. Benim yaptığım bir hukuk savaşıdır. Hukuk savaşı sonunda kendi malıma sahip çıkma gayretidir. Sizin muhatabınız, sizin sorununuza kayıtsız kalan Kars mahalli yetkilileridir. Bundan sonra herhangi bir şekilde bana değil, onlara gidin probleminizi çözün. Hiç kimse malını, varını hiç uğruna kimseye feda etmek durumunda değildir. Bu yapılan haksızlık karşısında ben kanımın damlasını verir suyu da vermem."