Son günlerde yaşanan küçük yaştaki çocuklara cinsel istismar olayları sonrasında Kayseri Kadınlar Derneği de yaptığı basın açıklaması ile yaşananlara tepki göstererek, faillere en ağır cezaların verilmesini istedi.
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Kayseri Kadınlar Derneği Başkanı Aysun Şahin, "Kayseri Kadınlar Derneği Başkanı Aysun Şahin, "Son günlerde küçük yaştaki çocuklarımıza yönelik tecavüz ve cinsel istismar toplum olarak kadın olarak, anne olarak hepimizi derinden sarsmış ve kapanması zor yaralar açmıştır. taciz ve cinsel istismar çocukta hayatı boyunca taşıyacağı çok büyük travmalara ve güven kaybına yol açıyor" dedi.
"Çocuğun gelişimini engelleyen ya da kısıtlayan eylemler fiziksel, ruhsal, duygusal olarak zarar görmesine, sağlık ve güvenliğinin tehlikeye girmesine sebep olmaktadır" diyen Şahin şu şekilde konuştu:
"Çocuklarınızı ihmal etmeyin onlara HAYIR demesini öğretin. çocuk istismarını önlemek elimizde. Çocukların çıkaramadığı ses olalım. Bu çocuklar bizim, onları koruyacak olanlar da bizleriz. Çünkü onlar bizim geleceğimiz. kendi evlatlarımıza gösterdiğimiz ilgi ve sahiplenme duygusunu komşumuzun çocuğu için, parkta, sokakta oynayan çocuk için de göstermedikçe biz olamayız. Çocuklarımıza yönelik her türlü cinsel istismar ve şiddete karşı toplum olarak, kadın ve anne olarak her zaman kurumlarımızla el birliği ile mücadele etmeye hazırız. Buna karşı her türlü önlemlerin alınması emsal niteliğinde iyi hal indirimi olmaksızın verilecek olan en ağır cezaların uygulanması toplum vicdanını birazcık da olsa rahatlamasını sağlayacaktır."
Toplantıda cinsel istismar konusunun hukuki boyutları ile ilgili olarak bilgi veren Avukat Büşra Uğur, "Her ne kadar kanunda bu suç tipi için uzun süreli hapis cezası ön görülmüşse de bu cezalar caydırıcılıktan uzaktır. Nitekim yapılan araştırmalar bu durumu destekler durumdadır. Adalet Bakanlığınca bildirilen verilere göre son 10 yılda çocuk istismarı ile ilgili dava sayısının 3 kat arttığı belirtilmiştir. Esasen bakıldığında yasalarımızın yaptırımsal boyutunda bir eksiklik bulunmamaktadır. Yasalarımız yaptırımsal olarak gayet açık ve ağır cezalar içermektedir. Ancak ne yazık ki uygulamadaki eksiklikler nedeniyle yasalarımızın ağırlığı bu suçu işleyen kişilerin suç işleme arzusunun önüne geçememektedir. Bu bağlamda yasalarımızın caydırıcılığını artırıcı nitelikte yeni yaptırımlar oluşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Bu konuda Türk adaletine ve kanun koyuculara ciddi bir sorumluluk düşmektedir" ifadesinde bulundu.
Uğur, " Bir diğer konu ise mahalle baskısıdır. Ne yazık ki bu durum bizim toplumumuzun en acı yönüdür. İnsanlar ne der? Düşüncesi bir çok suçlunun cezasız kalmasına ve bu insanların başka çocuklara da aynı mağduriyeti yaşatmasına sebep olmaktadır. Özellikle erkek çocukların mağdur olduğu olaylarda aileler daha çok konunun üzerini kapatma, benim çocuğum erkek adam böyle bir şey asla olmaz mantığıyla konuya yaklaşmaktadır. Evet çok ağır ve çok acı bir durum olduğunun farkındayım ancak gerek failin cezalandırılması gerekse mağduriyet yaşayan çocuklarımızın geleceklerini düşünüyorsak eğer susmayacağız." dedi.