Kılıçdaroğlu, iddiayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği takipsizlik kararına itiraz etmediğini savunarak, ''İtiraz etmemek, bir anlamda 'rüşvet yoktur'u kabul anlamına geliyor'' dedi.
Kılıçdaroğlu, menşei ABD'li olan ''Türk Deltapine Limited Şirketi'nin, Türkiye'de rüşvet dağıttığına'' ilişkin belgeleri dünkü basın toplantısında açıkladığını belirtti.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in, dün yaptığı açıklamada, ''Sayın Kılıçdaroğlu, 30 Aralık 2009 tarihinde Bakanlığımıza başvurmuş, kendisine yaptığımız arşiv araştırması sonucunda ilgili firma hakkında herhangi bir inceleme ve soruşturma yapılmadığı bildirilmiştir'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu olayda birinci gerçeğin, ''rüşvet olayının olduğu, ikinci gerçeğin de Türkiye'de rüşvet olayının Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturulduğu ancak takipsizlik kararı verildiği'' olduğunu ileri sürdü.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu; ben 30 Aralık 2009'da Bakanlığa başvuruyorum. Bakanlık bana '21 Ocak 2010'da -bu tarih çok önemli- şirket hakkında yapılmış veya yapılmakta olan bir inceleme ve soruşturmaya rastlanmamıştır' diyor. Sayın Bakan, 'Ben 19 Ocak 2010'da soruşturma açtım' diyor. Ama bana 21 Ocakta soruşturma olmadığı söyleniyor. Yaptığı açıklamada ise 'daha önce soruşturma açtık' diyor. Sayın Bakanın bakanlığından ne kadar haberi var?
Sayın Bakan'a ikinci sorum şu; 19 Kasım 2009'da bir gazetede bu konu haber oldu. Siz niçin 20 Kasım 2009'da soruşturma açmadınız da benim size başvurduğum tarihten sonra soruşturma açma gereği duydunuz? Neden gazetede çıkan bu haberi ihbar kabul etmediniz?
Sayın Bakan, '14 Ocak 2010'da takipsizlik kararı, Bakanlığın hukuk müşavirliğine geldi' diyor. Siz bu takipsizlik kararına bakanlık olarak itiraz ettiniz mi, etmediniz mi? Takipsizlik kararına itiraz edilmemişse rüşvete göz yumulmuştur. Hangi gerekçeyle takipsizlik kararına Tarım ve Köyişleri Bakanlığı itiraz etmemiştir? İtiraz etmemek bir anlamda 'rüşvet yoktur'u kabul anlamına geliyor.''