Ultrason yöntemi ile hastaları röntgenin zararlı etkilerinden koruduklarını belirten Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Doç. Dr. Önder Kalenderer, "Bu çalışmayla, gelecek nesilleri çağın hastalığı olan kanserden korumak adına bir katkımız olsun istedik” dedi.
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde el, ayak, köprücük kemiği kırıkları röntgene gerek kalmaksızın ultrason ile teşhis edilebiliyor. Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim Görevlisi Doç.Dr. Önder Kalenderer ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Murat Yeşilaras, American Journal of Emergency Medicine'de yayınlanançalışmalarıyla ayak tarak kemiği kırıklarının teşhisinde ultrasonun güvenle kullanılabileceğini gösterdi. Buna göre hastalar röntgendeki zararlı etkilere maruz kalmayacak ve çağın hastalığı kanserden korunacaklar.
Doç.Dr. Önder Kalenderer, altı aydır üzerinde çalıştıkları yöntemle ilgili dünyada yapılan çalışmaların olduğunu ve popüler bir yöntem haline geldiğini belirtti. Yapılan ultrason sonuçlarını röntgen sonuçlarıyla karşılaştırdıklarında kırıkların ultrasonla da teşhis edilebildiği sonucunavardıklarını söyleyen Kalender, şöyle konuştu: "Röntgenin kanserojen etkileri var, kısırlık yapıyor özellikle biriken etkileri dediğimiz etkileriçocuklar üzerinde yıllar içerisinde kanserojenetkilere sebep olabiliyor. Biz bu çalışma ile gelecek nesilleri çağın hastalığı olan kanserden korumak adına bir katkımız olsun istedik.”
Acil Tıp Uzmanı Dr. Murat Yeşilaras da, kırıkların ultrasonla teşhisinin insan sağlığına bilinen bir yan etkisinin olmadığını, deneyimli ellerde hızlı ve güvenilir bir teşhis yöntemi olduğunu belirtti. Ayak burkulmasının acil servislere sık başvuru nedenlerinden olduğunu belirten Dr. Murat Yeşilaras, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu hastaların bir kısmı röntgen çekilmesine gerek görülmeden tedavi edilir. Röntgen çekilmesine gerek görülen hastaların yüzde 80'indekırık olmadığı görülür. Bu hastalara ultrason yapılabilirse belki röntgene gerek kalmayabilir ve böylece hasta, röntgenin zararlı etkilerine daha az maruz kalmış olur.” (İHA)