Kuzey Koreliler kalp krizinden öldüğü açıklanan liderleri Kim Jong-il için yas tutuyor.
Devlet medyasının yayınladığı görüntülerde liderlerinin ölümünden sonra meydanlara çıkan Kuzey Korelilerin topul halde ağladıkları görülüyor.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA Kim Jong-il'in küçük oğlu Kim Jong-un'u "büyük halef" olarak tanıtıyor.
Pyongyang'ın komşuları nükleer silaha sahip Kuzey Kore'nin istikrarsızlığa sürüklenmesinden endişe ediyor.
Güney Kore haber ajansı Yonhap Kuzey Kore'nin Kim Jong-il'in ölümünün açıklanmasından önce doğu kıyısında bir füze denemesi yaptığını duyurdu.
Güney Kore ordusu, Kim'in ölümünün açıklanmasının ardından yüksek alarm düzeyine geçmişti.
Asya piyasaları da Kim'in ölüm haberinin ardından düşüş sergilemişti.
69 yaşındaki Kim'in cumartesi günü başkent Pyongyang yakınlarında, tren yolculuğu yaptığı sırada kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiği açıklandı.
Saha teftişleri yapan Kim'in büyük zihinsel ve bedensel yorgunluk içinde olduğu, otopsinin de ölüm nedenini doğruladığı kaydedildi.
Kim, 2008 Ağustos'unda bir beyin kanaması geçirmiş ve sağlık durumu bozulmuştu. Kalp ve şeker hastası olduğu düşünülen Kim, bu yaz ise kilo almış ve canlanmış görünüyordu.
Kim, bu dönemde uzun yıllar sonra ilk kez Çin ve Rusya'ya ziyaretler düzenlemişti.
Kuzey Kore televizyonunun siyahlar içindeki haber spikeri, resmi açıklamayı okurken gözyaşlarını tutmakta zorlanıyordu.
Yönetimi Kim'in üç oğlunun en küçüğü Kim Jong-un'un devralması bekleniyor. Bu gerçekleşirse liderlik de üçüncü kuşağa geçmiş olacak.
20'li yaşlarının sonunda olduğu tahmin edilen ve İsviçre'de eğitim görmüş olan Kim Jong-un'un, kamu yönetiminde hiç deneyimi olmamasına rağmen iki yıl önce hızlı bir şekilde devlet görevleri için terfi ettirilmesi, komünist devlette devir teslim hazırlığı olarak yorumlanmıştı.
İşçi Partisi Merkez Komitesi üyeliğine ve Ulusal Savunma Komisyonu başkan yardımcılığına getirilen Kim, asker olmamasına rağmen doğrudan orgeneralliğe atanmıştı.
"Sevgili lider" olarak anılan Kim Jong-il de, iktidarı 1994'te babası ve Kuzey Kore devletinin kurucusu Kim İl-sung'dan devralmıştı.
Resmi haber ajansı KCNA halkı oğul Kim arkasında birleşmeye çağırdı.
Açıklamada "Tüm parti üyeleri, askeri yetkililer ve halk, yoldaş Kim Jong-un liderliğini sadaketle takip etmeli, parti ordu ve halkın birleşik cephesini koruyup pekiştirmelidir" denildi.
Kim Jong-il'in cenaze töreninin 28 Aralık'ta başkent Pyongyang'da yapılacağı ve hazırlıkları Kim Jong-un'un yöneteceği açıklandı.
Ülkede 17-29 Aralık tarihleri arasında ulusal yas ilan edildi.
BBC'nin Güney Kore'deki muhabiri, Kim'in ölümünün ülke yönetiminde büyük bir boşluk yaratacağını söylüyor. Yonhap haber ajansı Güney Kore ordusunun haber üzerine alarma geçtiğini duyurdu.
Seul'deki Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, ülkenin kriz durumuna geçtiğini ve her türlü olasılığı göz önünde tuttuklarını kaydetti.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Lee Myung-Bak soğukkanlı olunması çağrısı yaparak, halktan günlük yaşamlarını sürdürmelerini istedi.
Japonya da güvenlikle ilgili beklenmedik gelişmeler yaşanması ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını kaydetti.
ABD'de, Beyaz Saray sözcüsü Güney Kore ve Japonya liderleri ile yakın temas halinde olduklarını kaydetti.
Kuzey Kore'nin başlıca müttefiki olan Çin'den henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Ancak Asya'daki borsalar ölüm haberi ardından istikrarsızlık kaygıları ile değer kaybetti.
Dünyanın en kapalı rejimlerinden biri olan Kuzey Kore, Kim Jong-il liderliğinde nükleer silah programı konusundaki tartışmalarla sık sık gündeme geliyordu.
Kabarık saçları, iri gözlükleri ve platform tabanlı ayakkabıları ile ünlenen Kim, "sır küpü" bir siyasetçi olarak niteleniyordu.
Kim Jong-il 2000'li yıllarda 'günışığı siyaseti' adı verilen girişimle, dönemin Güney Kore lideri Kim Dae Jung ile yakınlaşma adımlarına yöneldi.
İki liderin görüşmelerine paralel olarak ABD ile temaslar da arttı. Koreli sporcuların müsabakalara ortak takım yollaması, bölünen ailelerin birbirlerini ziyaret etmesi gibi iyi niyet adımları atıldı. Kim Dae Jung, bu nedenle 2000 yılında Nobel barış ödülünü aldı.
Ancak bu iyimser hava, 2002 yılında ülkenin nükleer programı konusundaki endişelerle dağıldı. ABD'yi kendisine verilen sözleri tutmamakla suçlayan Pyongyang yönetimi BM nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasından çekildi.
Ülke 2006 ve 2009'da nükleer testler yapması bölgede endişe yarattı. Geçen yıl ise G.Kore'ye ait bir geminin batırılması ve bölgedeki bir adaya düzenlenen bombardıman son yılların en gerilimli günlerinin yaşanmasına yol açtı.