Libya'da hayatını kaybeden MİT personelinin haberleştirilmesine ilişkin davada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, ikinci duruşmadan bir gün önce mütalaasını verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı; Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ile Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser'in cezalandırılmasını istedi.
Savcılık, yurt dışında bulunan Birgün yazarı Erk Acarer'in dosyasının ise ayrılmasını talep etti.
Davada yedisi gazeteci, biri gazetecinin kaynağı olmak üzere toplam sekiz kişi yargılanıyor.
Cumhuriyet Savcısı İlkay Özcan imzalı mütalaada, "Sanıkların üzerine atılı bulunan Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı mensubu olan şehitlerin kimlik bilgilerinin ve dolayısıyla da ailelerinin kimlik bilgilerinin, çalıştıkları görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgilerin yayımlanmak, yayılmak ve açıklanmak suretiyle 2937 Sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27/3. Fıkrasında tanımlanan suç ile TCK'nın 329'uncu maddesinde tanımlanan 'Devletin Güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama' suçlarını işledikleri" belirtildi.
Daha önce BBC Türkçe'ye konuşan savunma avukatları, sanıkların iki ayrı suçtan ceza almalarının hukuken mümkün olmadığını ve bununla daha ağır ceza almalarının amaçlandığını savunmuştu.
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun avukatı Serkan Günel, "Tutuklamalar MİT Kanunu 27'inci maddeden yapıldı. MİT Kanunu'nun 27'inci maddesine göre bu suça veribilecek azami ceza 5 yıl. Aynı suçun özel bir düzenlemesi varken, TCK 329'a gidemezsiniz. 50 sayfanın (iddianamenin) içerisinde neden TCK 329'dan da suçlama yapıldığının hiçbir açıklaması yok. Bizce tek açıklaması şu, bu davanın yargılaması ağır ceza mahkemesinde yapılabilsin diye" demişti.
Mehmet Ferhat Çelik ve Aydın Keser'in avukatı Sercan Kormaz da, "Hukukun en temel kaidelerinden biri ihlâl ediliyor. Tek bir fiil dolayısıyla iki ayrı suçlama yapılmak isteniyor. Bunun amacı da soruşturmayı daha ağır cezayı gerektirecek bir suçlamaya yansıtarak, tutukluluk için bir gerekçe oluşturmak ve yargılamanın ağır cezada sürmesini sağlamak" ifadelerini kullanmıştı.
Savcılık makamı, tutuklu bulunan Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç'ın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Bu talebe gerekçe olarak, "Tutuklu sanıkların işlediği suçların vasıf ve mahiyeti, suçların kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırları, tutuklu sanıkların almaları muhtemel ceza ile tutuklama tedbirinin ölçülü olması gibi nedenlerle tutuklu sanıklar üzerinde adli kontrol hükümleri ile yeterli ve etkili hukuksal denetim sağlanamayacak olması" gösterildi.
Gazeteciler yarın 09.00'da Çağlayan Adliyesi'nde ikinci kez hakim karşısına çıkacaklar. Basın meslek örgütleri, duruşma öncesi adliye önünde toplanma çağrısı yaptı.
https://twitter.com/HVMinisiyatifi/status/1302660411263721472
Davanın avukatlarından Hüseyin Ersöz Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise şu ifadelere yer verdi: