Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve yaklaşık 10 saat süren duruşmada tutuksuz sanıklar K.K, M.G. ve tutuklu sanık H.Ç'nin ifadeleri dinlendi.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasında tutuksuz yargılanan ve terör örgütüne yardım ve yataklıkla suçlanan Mehmet G., ifade verdi. Mehmet G., "Ben olayda sadece Emre'yi tanıyorum. CD market işletmecisiyim. Emre'yi müşterim olduğu için tanıyorum. Evleri işyerimin karşısında bulunuyor. Emre olaydan bir gün önce içerisinde tanımadığım 5 kişi bulunan bir araçla işyerime geldi. Bu kişilerin yüzlerini de görmedim. Yarın bilgisayarları getireceğini söyledi. Bilgisayarları getireceği zaman mesajla haber vereceğini, mesajda bilgisayar yerine 'elma' ibaresi kullanacağını söyledi. Ben de dalga geçtiğini düşündüm. Olay günü sabah saat 09.00'da mesaj geldi. 'Elmaları getirdim manav açık değildi' şeklinde bir mesaj gönderdi. Ben de 'Manavı açtım, getir' diye karşı mesaj geçtim. Samimi olduğuna inanmadığım için olay günü başkasına ait bilgisayarı tamire gittim. Emre sert bir kişilikti. Çekiniyordum. Ama korkacak düzeyde değildi. Öldürme olayından haberim yoktu. Sadece misyonerlere ait bilgisayar hard disklerini getirip onların içindeki bilgileri almamı istedi. Emre aksiyon ve bilim kurgu filmleri alıyordu benden. Vanhelsing adlı filmi de benden alıp izledi. Emre bana misyonerlere takıldığını söyledi. Emre'nin dışındaki diğer sanıkları tanımıyorum" dedi.
Mağdur avukatları, Mehmet G.'nin tutuklanmasını talep etti. Tutuklu sanıklardan Hamit Ç., verdiği ifadede, "Ben Eylül 2006'da Elbistan'dan Malatya'ya gelerek üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanmak için yurda geldim. Ocak ayının başında Emre ile tanıştım. Emre bize misyonerlik faaliyetleriyle ilgili şeyler anlatıyordu. Faaliyetlerin çok büyük ve çok tehlikeli olduklarını söylüyordu. Türk kızlarını fuhşa sürüp üzerinden kazanç sağladıklarını, Malatya'da 30-40 kilise ev olduğunu, insanların zorla dinlerini değiştirdiklerini söylüyordu. Bunlarla vatanını milletini seven herkesin mücadele etmesi gerektiğini söylüyordu. Bize de başarılı olmak için içlerine sızacağını söyledi. Herhangi bir yanlışta Emre kafamıza sıkacağını, ailemiz dahil herkesin öldürüleceğini söyleyerek tehdit etti. Kendisi Mart ayında yurttan atıldı. Yurtta birini dövdüğü gerekçesiyle atıldı. Emre, misyonerlerin PKK ile bağlantılı olduğunu söylüyordu. Ben, Salih ve Cuma olaydan önce Emre'yi uyarmak istedik. Ancak hiçbirimiz söyleyemedik. Olay günü olay yerine gittiğimizde her birimizde birer bıçak, bende, Cuma ve Abuzer'de kuru sıkı tabanca vardı. Biz içeri girdiğimizde Emre bizi onlara arkadaşları olarak tanıttı" diye konuştu.
Hamit Ç., olay yerinde 2.5 saat kaldıklarını, bunun 1 saatini sohbet ederek geçtiğini söyledi. Hamit Ç., "Emre'nin bize anlattıklarını polise söylemek istedik. Salih ve Cuma, Emre'nin kendilerine emniyet müdürüyle oturup kalktığını söylediğini anlattılar. Biz de bundan dolayı polise gidemedik" ifadelerini kullandı. Hamit Ç., öldürülen şahısları ilk kez olay günü gördüğünü de söyledi. Emre G. tarafından "Sizi artık biliyorlar. Bu işten dönerseniz kafanıza sıkarım. Ben yapmazsam onlar ailenize zarar verir" şeklinde söylendiği iddia edilen ifadede geçen "onlar"ın kim olduğu sorusuna ise Hamit Ç., "Beni buraya sürükleyecek bir insanı söylerim. Onların kim olduğunu bilmiyorum" şeklinde cevap verdi. Hamit Ç., emniyette gözaltındayken resmi yada gayri resmi kişilerden baskı ve yönlendirme görmediklerini de kaydetti.
Duruşmanın ikinci oturumunda sanık avukatlarının sorusu üzerine H.Ç'nin "Cinayetin işlendiği dakikalarda Necati Aydın'ın rahat etmesi için başının altına poşet koydum" ifadesine, Necati Aydın'ın eşi Şemsa Aydın, "Hem eşlerimizi kesmeye gidiyorlar hem de burada rahat ettirmek için bir şeyler yaptık diyorlar, bunun adı alçaklıktır" diye tepki gösterdi.
Mahkeme Başkanı'nın Şemsa Aydın'ı söz almadan konuştuğu gerekçesiyle salon dışına çıkarmak istemesi gerginlik yarattı. Müdahil avukatların itirazı üzerine Mahkeme Başkanı kararından vazgeçti.
Mahkeme heyeti, müdahil avukatların tutuksuz sanık M.G'nin tutuklanması talebini reddederek, duruşmayı 25 Şubata erteledi.
Duruşmayı, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliğinden Ranier Dost, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Zafer Üskül, İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü Feray Salman, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De İnisiyatifi'nden Hüseyin Öntaş ve çok sayıda yabancı basın mensubu izledi.
AA-İHA